Ankara’da hastanelerde doluluk oranı yüzde 90’ları aşmış durumda. Başhekimlik, sağlıkçıların beslenme ve dinlenme taleplerine karşılık ‘Seferberlik hali var, fedakârlık yapın’ yanıtını verdi
Koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı en ön saflarda mücadele veren sağlık çalışanlarının yaşadığı beslenme, fazla mesai, hastalık riski ve yetersiz koruyucu ekipman gibi sorunlar halen devam ediyor. Özellikle hasta sayısının her geçen gün artmasıyla birlikte söz konusu sorunlar daha da büyüdü. 9 aylık salgın sürecinde düzenli olarak hastaneleri ziyaret eden ve yaşanan sıkıntıları yerinde gözlemleyen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya, kentteki hastanelerde yaşanan sorunlar ve buna dair yaptıkları görüşmelerin detaylarını Mezopotamya Ajansı’na anlattı.
Salgının kentte pik yaptığı Ekim ayında hastanelerdeki doluluk oranının yüzde yüze yaklaştığını anımsatan Yalçınkaya, Kasım ayında da kentteki hastanelerde boş yatak olmadığı günlerin yaşandığını aktardı. Yalçınkaya, özellikle son iki haftada Ankara’daki tüm hastanelerin dolduğunu, boş yatak kalmadığını belirterek “Şehir Hastanesi’nin uygun olan alanlarına da yatak konularak Kovid-19 hastalarına hizmet veriliyor. Hastanelerdeki yatak doluluk oranı yüzde 90’ın üzerinde” bilgilerini paylaştı.
KHK ile ihraç edilenler göre dönmeli
Hükümetin “dönüşümlü çalışma, daraltılmış mesai” gibi düzenlemelerinden sağlık çalışanlarının yararlanamadığını söyleyen Yalçınkaya, sağlık çalışanlarının azalması ve salgına yakalanmalarının mesai saatlerinin daha da artmasına neden olduğunu kaydetti. Yalçınkaya, “Bunun çözümü sağlık çalışanlarının sayısının artırılması ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen sağlık çalışanlarının bir an önce işlerine iade edilmesinden geçiyor. Sağlık Bakanı 12 bin civarında sağlık çalışanı alacağını ilan etti ama bu bizim için gerçekçi bir rakam değil. Çünkü hem yatak doluluk oranı arttı hem de 50 bine yakın sağlık çalışanı filyasyon ekibinde görevlendirildi. Bu daha önce sağlık alanında hizmet vermediğimiz bir alandı, iş tanımında olmayan bir kavramdı” diye konuştu.
‘Dinlenme ve düzgün beslenme’
Sağlıkçıların salgından korunmaları için tavsiye edilen “dinlenme ve düzgün beslenme” gibi olanaklara sahip olmadığını belirten Yalçınkaya, pandeminin başından bu yana üniversite hastanelerinde, ekonomik sıkıntılar bahane edilerek sağlık çalışanlarının haklarının tırpanlandığını kaydetti. Hacettepe Üniversitesi’nde etsiz menü, üniversite hastanelerinde ise “ekmek arası kaşar, ekmek arası iki köfte” gibi menülerle karşılaştıklarını dile getiren Yalçınkaya, “Bir ay önce Ankara Üniversitesi Koordinatör Başhekimliği ile görüştük. Bize, ‘ekonomik sıkıntı var, tasarruf tedbirleri var, fedakârlık ediyoruz. Bir seferberlik hali var, sağlık çalışanlarının da burada fedakârlık yapması gerekiyor’ cevabı verildi” diye konuştu.
Bakan Koca sağlıkçıların sıkıntılarına müdahil olmuyor
Ankara Üniversitesi hastanelerinde hala sorunların devam ettiğine dikkati çeken Yalçınkaya, bu hafta daha da dayanılmaz hale geldiğini ve iş yerlerinde ses yükseltme eylemi başladığını belirterek, hem ekonomik hem de beslenme sorunlarının çözülmesini talep ettiklerini söyledi.
Yaşanan sıkıntıları yazılı olarak Sağlık Bakanlığı’na da ilettiklerini belirten Yalçınkaya, Bakan Fahrettin Koca’nın sağlıkçıların hiçbir sıkıntısına müdahil olmadığını söyledi. Yalçınkaya, “Ekonomik taleplerde topu Maliye Bakanlığı’na, meslek hastalığıyla ilgili taleplerde de ise topu Meclis’e atıyor. Sağlık çalışanlarının sorunları artık dayanacak, katlanacak düzeyde değil. Sağlık çalışanlarının sorunlarının çözülmesi gerekiyor” çağrısında bulundu. Yalçınkaya, son olarak bireysel tepki ve taleplerinin bir karşılığının olmadığını ve buna karşı sağlıkçıların örgütlenerek, seslerini birleştirmesi gerektiğini vurguladı.
ANKARA