Ekonomik kriz dönemini emeklilerin atlatamayacağını belirten Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şube Başkanı Adil Alaybeyoğlu, “Bugün emekliler sefalet ücreti alıyor. Bas bas bağırdıkları sözüm ona enflasyon farkları olan paralar daha cebimize gelmeden uçup gitti” dedi.
Döviz ve kurlardaki artışlar devam ederken, birçok kesim ekonomik krizi iyice hissetmeye başladı. Krizin yarattığı hayat pahalılığı işçisinden işverenine kadar herkesi etkilerken, bu durumdan en çok az gelire sahip emekliler etkilendi. Emeklilerin kriz karşısında yaşadığı zorluklarını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA)Ergin Çağlar’a aktaran Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şube Başkanı Adil Alaybeyoğlu, ekonomik çöküntü karşısında bugün yaklaşık 12 milyon emeklinin hayat pahalılığından dolayı krizi atlatamayacağı görüşünde.
‘Pahalılıktan dolayı alım gücümüz kalmadı’
İktidarın yıllarca üretimden uzak olmasından dolayı ekonomik krizin yaşandığını ifade eden Alaybeyoğlu, enflasyon oranları ile dövizin artmasıyla ekonominin batık bir vaziyette olduğunu vurguladı. Kriz karşısında emekçilerin, yoksulların, köylülerin ve emeklilerin ciddi anlamda eridiğini ve alım gücünün hızla düştüğünü aktaran Alaybeyoğlu, şöyle devam etti: “16 yıllık şişirme bir ekonominin ancak geleceği nokta tam da burası olurdu zaten. Bu ülkede gerçekten ekonomiden anlayan bilim insanları yıllarca ‘bu ülke batağa gidiyor’ dedi; fakat ne yazık ki kriz başımıza gelene kadar bunu anlamakta zorluk çektik. Bugün emekliler sefalet ücreti alıyor. Bas bas bağırdıkları sözüm ona enflasyon farkları olan paralar daha cebimize gelmeden uçup gitti. Pahalılıktan dolayı artık alım gücümüz de kalmadı. Bugün pazarlarda en ucuz domates 3 lira ise zaten bu ekonomide bir terslik var demektir. Yıllarca aynı kaderi yaşıyoruz. Hükümetin açıkladığı enflasyon oranıyla sokaktaki enflasyon oranını arasında bir uçurum var. Açıkladıkları zam oranı yüzde 10 iken sokakta bu oranı yüzde 35 ila yüzde 40’ları buluyor.”
‘Emeklilerin bu krizin altında çıkabilme şansı yok’
Ülkedeki emeklilerin büyük bir çoğunluğunun asgari ücretin altında maaş aldığını dile getiren Alaybeyoğlu, büyük bir emekli kitlesinin ise hala 1000 TL’nin altında maaş aldığı bilgisini paylaştı. Alaybeyoğlu, “Bugün açlık sınırının 3 bin TL’ye dayandığı, yoksulluk sınırının ise 6 bin TL’ye dayandığı bir ülkede siz eğer açlık sınırının üçte birini bu insanlara maaş diye veriyorsanız bu büyük bir sıkıntı demektir. Bu verilen emeklilik maaşı ile insanlar sadece kendisine ekmek alabilecek bir gücü veriyorsunuz demektir. Yani insanlara sadece hayatta kalabilmeleri için bir ücret dahi verilmiyor. Çok az bir kesim 3 bin TL maaş alıyor. Böyle bir ortamda emeklilerin bu krizin altında çıkabilme şansı yoktur” dedi.