Oluşturulmuş özel bir ekip, önce PKK’den ayrılıp Federe Kürdistan’a yerleşenlerin ailesini bina önüne getiriyor sonra da çeşitli vaatlerle getirilen kişileri, ‘ailesine kavuştu’ şeklinde basına servis ediyor
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü binası önünde İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla, polis, jandarma ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ortaklaşmasıyla 463 gündür bekletilen grubun sayısını arttırmak için, tehdit, şantaj ve iş vaadi dahil her türlük ilişki kullanılıyor. Oluşturulmuş özel ekipler, çocukları PKK’ye katılmış aileleri önce tespit ediyor ardından da iletişime geçerek işbirlikçilik dayatılıyor. HDP önündeki gruba katılmak istemeyen aileler bu kez sık sık taciz ve tehdit ediliyor. İş yerlerine kadar takip ve tehditle randevu yeri olarak verilen HDP’nin önündeki çadıra gelen aileler, ani “gazeteci” baskınıyla fotoğraf ve görüntüleri çekilip, haber diye servis ediliyor.
Saldırılar izleniyor
Bayraklarla süslenen çadırda bekletilenlerin ısınma, sıcak su, yemek gibi tüm giderleri emniyetin organizasyonuyla sağlanıyor. Çadırın korumalığını yapan onlarca polis, HDP binasına giriş çıkışlarda saldırıya uğrayan partilileri izlemekle yetiniyor. Saldırganlar hakkında yapılan şikayetler dikkate alınmazken, saldırıya uğrayan partililer hakkında gözaltı ve tutuklama kararı çıkartılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bu onurlu duruşunuzu devam ettiriniz. İnşallah en kısa zamanda yavrularınıza kavuşursunuz” mesajı ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “Herkes biliyor ki HDP teşkilatları bu annelerin masum çocuklarını dizlerinin dibinden alıp terör örgütüne katan yapıdır, herkes biliyor, biz de biliyoruz ve gereğini yerine getiriyoruz” talimatıyla söz konusu eylem sürdürülüyor.
Devletin tüm imkanlarının seferber edilmesine rağmen, söz konusu kişilerin sayısı 15’i geçmiyor. İktidar medyası 177 ailenin beklediği yönünde propaganda yaparken, bekleyenlerin hep aynı kişiler olması dikkati çekiyor.
Tiyatro nasıl hazırlanıyor?
Daha önce PKK’ye katılıp ayrılan ve Federe Kürdistan Bölgesi’nde ikamet edenleri özelikle mercek altına alan MİT, KDP işbirliğiyle bire bir çalışma yürütüyor. Orada kalan ve ikna edilenlerin aileleri önce HDP önüne getirtiliyor, ardın da “PKK’den kaçanlar Şırnak’ın Silopi ilçesinde teslim oldu” şeklinde bir haber yapılıyor ve bu kişi daha sonra çadıra getirilerek, “ailesine kavuştu” diye servis ediliyor. Federe Kürdistan’da olup da gelmek istemeyenlerin aileleri ise, kendilerine hiçbir ceza verilmeyeceği ve sorgulanmayacağı şeklinde ikna edildiği belirtildi.
İkna edilenler getirildikten sonra teslim töreni düzenleniyor ve kamuoyuna “ailelerin çağrıları sonuç verdi” görüntüsü yaratılıyor. Devlet başarısızlığını gizlemek ve eylemi sürdürmek adına, Federe Kürdistan’da ikamet edenlere yönelik özel çalışma yürütüyor. Bu yol ve yöntemlerle getirilenlerin birçoğu daha sonra yurtdışına çıkıyor.
Bir haftada geliyorlar!
Federe Kürdistan Bölgesi’nden getirilenlerin aileleri bir hafta HDP önünde bekledikten sonra, “teslim töreni” düzenleniyor. Edinilen bilgilere göre, Nizamettin ve Aslıhan Eşrefoğlu çifti 6 Şubat’ta bina önünde oturtuluyor, 11 Şubat’ta çocukları Hüseyin Eşrefoğlu teslim ediliyor. Cahide Alkan 23 Şubat’ta bina önünde oturtuluyor, çocuğu Mehmet Emin 27 Şubat’ta teslim ediliyor. Naime Dalmış 5 Mart’ta bina önünde oturtuluyor, çocuğu Tekoşin Dalmış 9 Mart’ta teslim ediliyor. Açar aile fertleri 5 Mart’ta bina önüne oturtuluyor, çocukları Haşim ve Tekoşin Açar 9 Mart’ta teslim ediliyor. Sever Fidan 14 Temmuz’da bina önünde oturtuluyor, çocuğu Tayfur Fidan 16 Temmuz’da teslim ediliyor. Bayram ve Gülşen Çetin çifti 8 Eylül’de HDP binası önünde oturtuluyor, çocuğu Erdal Çetin ise 9 Eylül’de düzenlenen “törenle” teslim ediliyor.
Kaynak: MA