Titiz bir yorumla yeniden okunan Ahmed Arif şiirinde ise her bir dizenin altı sanatsal ve tarihsel göndermelerle yeniden çizilirken, yazar Ahmet İlhan’ın göndermeleri ile yeniden şairi keşfettiğinizi hissediyorsunuz
Ahmet Güneş
Ahmet İlhan’ın ‘Defakto Kanon Miti Olarak Ahmed Arif / Ahmed Arif ve Şiirinin Semantik Analizi’ adlı inceleme kitabı Klaros Yayınları tarafından yayınlandı. En başta söylemek gerekir ki Ahmet İlhan aynı zamanda şair ve romancı. Daha önce roman, şiir ve incelemeleri de ayrıca yayınlandı. Dergi okuru ise İlhan’ı Birikim ve Ekeleştiri dergilerinde çıkan felsefi ve sanatsal yazılarıyla tanır. Bir ihtiyaç hissinden yola çıktığını önsözde belirten İlhan, şiire yaklaşım kıstası olarak şunu belirtiyor: “Bir şiir ürününe iki açıdan yaklaşmak gereklidir: Bunlardan biri metinsel özellik (textualfeature), diğeri de estetik özelliktir (aestheticfeature).” Bu amaçla yazar, üç bölüme ayrılan kitabın her bölümünde alt başlıklar altında farklı yelpazeden konuları okurun zihinsel dünyasına sunuyor.
Kanon ve kanonik
Kitap edebiyatta ‘kanon’un ve ‘kanonik’ olanın ne olduğuyla başlayan tartışmalarla Türkçe edebiyatta bu kavramın örneklerini felsefi içerikle anlatıyor. Çeşitli ve zengin göndermelerle Türkçe şiirin irdelendiği bölümlerde bazen neredeyse ezberlenmiş Ahmed Arif şiirine bambaşka anlamlarla yaklaşmaya başladığınızı kendinize itiraf ediyorsunuz.
Yazar İlhan, Harold Bloom’un ‘Batı Kanonu’ adlı çalışması ile belli referanslara göndermeler ile açıklanan kanon kavramının geçmiş ile bağı ya da inşa edilirken ortaya atılan kıstasları çeşitli tartışmalarla okura sunuyor. Netameli ve hâlâ tartışılan bir kavram olan ‘kanon’un akademik seviyede işlenmesi ve geçmişten günümüze bu kavram üzerine üretilen tezlerle okuru Ahmed Arif şiirine yaklaştıran İlhan, devletin ya da genel anlamda otoritenin buradaki rolüne geniş örneklerle değiniyor.
Devlet yapısında kodlar
Türkiye’de kanonun nasıl olacağı ya da olamayacağı üzerinden Jale Parla, Murat Belge ve Orhan Tekelioğlu gibi isimlerin yazılarıyla tartışmalar hakkında bilgiler verilen bu kitapta, ulus devlet inşasında İttihat ve Terakki’nin Türkçü bir kanon yaratmaya çalışırken nasıl imtiyazlar ve destekler verdikleri de işleniyor. Ahmet İlhan, Cumhuriyet’in kuruluşunda hangi yazarların öne çıkarıldığı ve kanona müdahale olacak şekilde nasıl bir yol izlendiği, aynı zamanda bazı yazar ve şairlerin bilerek burada nasıl dışlandığını örneklerle anlatırken, devletin kurucu yapısındaki kodları da okurun bilgisine sunuyor.
Ahmed Arif şiiri…
Titiz bir yorumla yeniden okunan Ahmed Arif şiirinde ise her bir dizenin altı sanatsal ve tarihsel göndermelerle yeniden çizilirken, yazar Ahmet İlhan’ın göndermeleri ile yeniden şairi keşfettiğinizi hissediyorsunuz. William Shakespeare’den Ahmed Arif’e giden yolda tekil kanon olma serüveni varoluşsal koşullardan coğrafi özelliklerin dizelere yansımasına kadar sizi alıp götürüyor. Her anlam ve her ilişkisellik bambaşka bir şair profili sunarken, tarihsel koşullar da göz ardı edilmiyor.
Elbette Ahmed Arif akla gelince siyasal itiraz kaçınılmaz oluyor. Neredeyse her duygu durumuna bir Ahmed Arif dizesi sıkıştırdığımız isyanımıza estetik parantezler açıyoruz bu kitapla. Örneğin Ahmed Arif’in şair Refik Durbaş’la yaptığı söyleşide Oktay Rıfat ile olan anısı şairler arasındaki coşkulu şiir tartışmasını yeniden alevlendirir. Öte yandan Ahmed Arif’in Otuzüç Kurşun şiirinde katil Mustafa Muğlalı’yı kendi meşrebinden olan Neron ile Sezar’da buluşturup şiirinde duyurması ve Spartaküs’e yeniden rol ve anlam vermesi bir başka duyarlılığı bize gösteriyor.
Ahmed Arif’in örnek olarak gördüğü Dadaloğlu’ndan Yunus Emre’ye, Karacaoğlan’dan Pir Sultan’a şiirlerindeki göndermelerin bir isyan inadı olduğunu bu kitapta daha iyi bir basamakta görebiliyoruz. Aynı şekilde bu göndermeler sayesinde yazarın kitabın başında belirttiği gibi Ahmed Arif’in bir çeşit ‘de-facto tekil kanon’ oluşturan şiirine giden yolu da görebiliyoruz.
Şairin ifade biçimi, duyarlılığı ve devraldığı mirası nakış nakış işlemesindeki arka planlar ve zihinsel yoğunlaşmaları daha bir açığa çıkaran Ahmet İlhan için bu kitaba dair bir Ahmed Arif işçiliği demek yerinde olur. Tabi Ahmed Arif şiiri üzerinden geniş bir tartışmayı yapan İlhan, bu konuyu işlerken Platon’dan Hegel’e, Antonio Gramsci’den Susanna Tamaro’ya ve Erich Fromm’dan İonna Kuçuradi’ye dek farklı disiplinlerden örnekler vererek genel anlamda şiiri de masaya yatırmış oluyor.
Defakto Kanon Miti Olarak Ahmed Arif kitabına dair aslında aynı zamanda şair Ahmed Arif’e bir saygı kitabı da diyebiliriz. İnce işçilikle ve ciddi bir birikimle hazırlanmış bu kitap Ahmed Arif’in yazın hayatına başka bir perspektiften bakma imkânı veriyor okura. Özellikle Türkçe edebiyatta henüz hakkıyla tartışılmayan ‘kanon’ üzerine kıymetli bir eser. Ahmed Arif’i evrensel yönleriyle yeniden okutan bu değerli çalışmayı okumak iyi gelecektir.
ilhan’ın kitapları
Ahmet İlhan’ın yayınlanmış kitapları ise şunlardır: Renkli Gölgeler (roman), Yağmalanmış Bir Göçün Ardı (şiir), Küçük İskender Kitabı (Ortak kitap), Edebiyatta Yarım Yüzyıl: Tahir Abacı Kitabı (Ortak kitap), Derinde Bir Yer (roman), Şiirin Prangalı Hasreti: Ahmed Arif (eleştirel deneme)