Emekliler Dayanışma Sendikası, koronavirüs salgınının emeklilerin sorunlarını arttırdığını vurgulayarak, ‘Yaş ayrımcılığı yapıldı. Koronavirüs salgını politikaları fiziksel ruhsal sorunları artırdı. Kronik hastalıkları tetikledi’ dedi
Emekliler Dayanışma Sendikası Merkez Yönetim Kurulu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. “Her yerde, her yaşta kadına yönelik her türlü şiddet suçtur” başlığı taşıyan açıklamada, kadına yönelik şiddetin yaşamın her alanında, evde, sokakta, iş yerinde görülebildiği belirtildi.
Ülkede yaşanan sorunlara dikkat çekilerek, kadınlara yönelen şiddetin de bunlardan bağımsız olmadığını vurgulanan açıklamada, emekli ve yaşlı kadınların da farklı biçim ve boyutlarda şiddete maruz kaldığının altı çizilerek, şunlar kaydedildi: Bunun fark edilmesinin, yalnız ve çaresiz bırakılmamalarının, yok sayılmamalarının önemli olduğunu düşünüyoruz. Hızla yaşlanan bir ülkeyiz. Nüfusumuzun yüzde 9’u 65 yaş üstünde (TUİK 2019), yüzde 44,1 erkek, yüzde 55,9 kadındır. Yaşlı nüfusumuzun yüzde 20’si açlık sınırın altında yaşıyor. Bunun üçte ikisi kadındır. Yoksulluğun adı kadın. Okuma yazma bilmeyenlerin oranı erkeklerden 4 buçuk kat fazla. Sosyal güvenceden yoksunlar. Ekonomik sosyal kültürel yaşamın dışlana atılmış durumdalar.
Sağlık ve sosyal hizmetlere ulaşamıyorlar
Sendika, 2018 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Araştırma Merkezi ile birlikte yaptıkları “İstanbul Avcılar’da yaşlıların mevcut durum araştırması” verilerini de hatırlattı. Araştırmaya göre; erkeklerin yüzde 84,2 emekli iken, kadınlarda bu oran yüzde 30 oldu. Yüzde 50,9’u çocuklarının maddi desteğiyle yaşıyor. Yaşam alanları evle sınırlı. Pastane, cafe, çarşı pazara erkeklerden daha az gidebiliyorlar. Sosyal hayatları çok kısıtlı. Kronikleşen hastalıklarıyla uğraşıyorlar. Kadınların tansiyon romatizma ve şeker hastalığı oranı erkeklerin iki katına yakın. Emekli statüleri arasındaki aylık bağlama yönteminin değiştirilmesiyle aylıkların kesilmesi. Kuşaklararası dayanışma uygulamasından vazgeçilmesi kadınların emekli de olsa ekonomik güvencesini bitirdi. Ücretsiz sağlık hizmeti hakkını yok saydı. Aile içinde hasta bakımı kadınların üstünde. Profesyonel destek alamıyorlar. Yaşlı yaşlıya bakıyor. Sağlık ve sosyal hizmetlere ulaşamıyorlar.
Sosyal güvenceleri yok
Emekli, yaşlı kadınlara yönelik emekli aylığına, gelirine, mallarına el koyma biçiminde ortaya çıkan ekonomik şiddetin yaygın olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Aile içinde bakım evleri vb. kurumlarda maruz kaldıkları ihmal suistimal fiziki psikolojik şiddetten şikayetçi olmaktan çekiniyorlar. Ciddiye alınmıyorlar. Tekrar şiddet görmekten korkuyorlar. Şikayet edilecek kişi ve kurumlara erişmekte güçlük çekiyorlar. Devletin, sosyal güvenlik yerine sosyal yardım demesi, yaşlılara aileleri baksın demesi, yaşlılığı bağımlılık ve muhtaçlık olarak göstermesi. Reform adıyla yaşlılığın güvencesi olan kamu emekliliği statüsünü değiştirerek ekonomik güvencesini sağlık hakkını yok etmesi. Bu politikalar bugün yaşlı kadınları etkiledi. Yarın yaşlanacak kadınlar içinde de tehdittir” ifadeleri yer aldı.
‘Pandemide yaş ayrımcılığı yapılıyor’
Etkisini sürdüren koronavirüs salgınının da emeklilerin sorunlarını arttırdığı vurgulandı. Bu konuda “Yaş ayrımcılığı yapıldı. Koronavirüs salgını politikalarını fiziksel ruhsal sorunları artırdı. Kronik hastalıkları tetikledi. Yaşlılık, hastalık, özürlülük ve engelli olma hali gibi bilime ve gerçeklere aykırı tanımlanıyor. Bu resmi tutum insan hak ve özgürlüklerine aykırıdır. Yaşlı kadınların her türlü şiddete karşı korunmasının gerekliliğinin farkına varılması. Yetkili kurumların, yerel idarelerin, belediyelerin bu konuda duyarlı davranarak sorumluluğunu yerine getirmesi için kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı mücadeleyi yükseltmek, ortak akıl ve bilinçle hareket etmek güç birliği yapmak gerektiğini düşünüyoruz” denildi.
İSTANBUL