İstanbul, Ankara ve İzmir’de, hasta tutuklular için açıklamalar yapıldı. ATK’nin raporlarının yanlı olduğuna vurgu yapıldı
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 324’üncü haftasında “Hayata dönüş” operasyonunda sol gözünü tamamen kaybeden ve sağ gözünde de görme yetisi azalan Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutuklu Metin Turan’ın durumuna dikkat çekti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Fatin Kanat, konuştu.
Görmezden geldiler
Kanat, hasta tutuklu Turan’ın Sağmalcılar cezaevinde “Hayata dönüş” operasyonu sırasında başına aldığı darbeler sonrasında iki gözünün de görmez hale geldiğini, ameliyatlar geçirdiğini, gözlerine konulan yapay merceklerin ardına silikon tedavisinin uygulandığını aktardı. Turan’ın tedavi sonrası silikon emülsifikasyonu olduğunu belirten Kanat, “Turan çeşitli Devlet ve Üniversite Hastanesi Sağlık Kurullarına çıkarılmış ve her defasında ‘Sol hiç görmüyor, sağda da organiz bozulma var, sadece küçük bir adacık ışık alıyor’ denildiği halde ‘biraz daha görmez hale gelmen lazım’ denilerek raporları onaylanmamıştır” diye belirtti.
ATK’ye eleştiri
Hastane raporlarında Turan’ın gözleri için “Tedavi edilemez, cerrahi müdahale yapılamaz” dendiğine dikkati çeken Kanat, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Sağlık Kurulu’nun 2007’de düzenlediği raporda, “Cezasının süresiz olarak ertelenmesi” şeklinde karar verilmesi yönünden görüş bildirdiğini dile getirdi. Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) raporu görmezden geldiğinin altını çizen Kanat, “Turan’ın sağlık durumuyla ilgili olarak hastanelerin vermiş olduğu raporlara göre ‘iyileşme olamayacak, ameliyat edilemeyecek’ durumda olmasına rağmen, Adli Tıp Kurumu cezaevinde kalabilir raporu vermekten vazgeçmeli ve hastanenin verdiği raporu kabul etmelidir” dedi.
ATK’nin politik bir kurum olduğunu söyleyen Kanat, “ATK, bir yargı organı gibi hareket etmemelidir. Turan serbest bırakılmalıdır” diye çağrı yap
İzmir
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Kadın Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi yaptıkları açıklama ile Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan 11 kadın hasta tutuklunun durumuna dikkat çekti.
“Hasta tutuklulara özgürlük” sloganıyla dernek binasında düzenlenen toplantıda konuşan Şube Yönetici Cemile Karakaya, sözlerine kadına yönelik şiddet devam ettikçe kadın mücadelesinin de aralıksız devam edeceğini dile getirerek başladı.
Kadına yönelik şiddetin, “erkek egemen sistem” demek olduğunu vurgulayan Karakaya, kadınların şiddete uğradığı alanlardan birinin cezaevleri olduğuna işaret etti.
Karakaya, “Cezaevlerinde uygulanan insan onuruna yakışmayan tüm uygulamalar birer şiddettir. Uluslararası mevzuat devletlerce özgürlüğünden yoksun bırakılan kişilerin yaşam hakkı konusunda devletlere pozitif yükümlülükler yüklemiştir. Hasta tutukluların salgın hastalık durumunda ciddi risk grubunda bulunması nedeniyle de serbest bırakılmalıdır. Hasta tutuklular derhal serbest bırakılsın” dedi.
İstanbul
Kovid-19 nedeniyle tedavi ve kontrolleri aksatılan hasta tutuklu Fatma Tokmak’ın durumunun her gün daha da kötüye gittiği belirtilen “F Oturumu”nda hasta tutukluların serbest bırakılması istendi.
HABER MERKEZİ
