Rosa Kadın Derneği davasında yargılanan Narin Gezgör’e, bir gizli tanığın ifadeleri dikkate alınarak 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Rosa Kadın Derneği soruşturması kapsamında 8 Haziran’da gözaltına alınarak tutuklanan ve daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Narin Gezgör’ün “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın karar duruşması görüldü.
Diyarbakır 9’ucu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Gezgör katılmazken, avukatları Elif Tirenç Ulaş ve Semra Balyan hazır bulundu.
8 aylık takipten bir şey çıkmayınca…
Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı, Gezgör’ün katıldığı basın açıklamaları, Rosa Kadın Derneği üyeliği, basın yayın kuruluşlarına verdiği röportajlar ve gizli tanık ifadesinin Gezgör’ün “örgüt üyesi olmak” suçunun delili olarak değerlendirdiği mütalaasını yenileyerek, ceza isteminde bulundu.
Mütalaaya karşı savunmada bulunan avukatlar, Gezgör’un “örgüt üyesi olarak” değerlendirilmesi için aranan koşullardan birinin organik bağ, diğerinin ise sürekliliğin olması gerektiğine ama davada bu iki şarttın gerçekleşmediğine işaret ederek, 8 ay boyuna Rosa Kadın Derneği yönetici ve üyeleri hakkında teknik takip yürütüldüğü ancak bunda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını kaydetti. Teknik takipten bir şey çıkmayınca derneğin basıldığı ve el konulan materyallerle dernek ile TJA ve KJA ile ilişkilendirilmek istendiğini kaydeden avukatlar, Rosa Kadın Derneği’nin dernekler masasına kayıtlı olduğunu, TJA ve KJA ile farklı tüzüklere sahip olduğunu dile getirdi.
Gizli tanık yönlendirmesi
Gezgör aleyhine ifade veren gizli tanığın ifadesinin usulsüz alındığını vurgulayan avukatlar, söz konusu ifadelerde, gizli tanığın söylediklerinin somut bir dayanaktan yoksun olduğunu ve gizli tanığın yönlendirildiğine dikkati çekti. Gezgör’ün avukatları, müvekkillerinin beraatını talep ederek, hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istedi.
Duruşmaya verdiği ara sonrası kararını açıklayan mahkeme heyeti, Gezgör, “örgüt üyesi olmak” suçunu işlediğine kanaat getirerek, 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Coşkun’a hapis istemi
Bu arada aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan dernek üyesi Sevim Coşkun’un da “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, Coşkun tutuklu bulunduğu Diyarbakır Kadın Kaplı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Coşkun’un avukatları Elif Tirenç İpek Ulaş ve Halil İbrahim Erdoğan hazır bulunduğu duruşmada, Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu.
İddia makamı mütalaasında, gizli tanığın aleyhte ifadesi, Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye yönelik operasyona karşı yapılmak istenen ancak engellenen protesto eyleminde slogan atması, açlık grevi eylemlerini sahiplenmesi, seçimde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yaptığı ittifaka ilişkin basın açıklamasına katılması, Roboski Katliamı’na ilişkin basın açıklamasına katılması, HDP’nin seçim bürosunun açılışına katılmasıyla Coşkun’un üzerine atılı suçu işlediğini ileri sürdü.
Coşkun’un “örgüt üyesi olmak” suçundan cezalandırılmasını isteyen Cumhuriyet Savcısı, tutukluluk halinin devam etmesini talep etti.
Tahliye talebi de reddedildi
Tutukluluk talebine ilişkin söz verilen Coşkun, kendisiyle birlikte 8 kişinin aynı dosyadan tutuklu yargılandığını ve daha sonra tahliye edildiğini ifade ederek, tahliye talebinde bulundu. Coşkun’un avukatları, müvekkillerinin adli kontrol tedbirleri kapsamında tahliye edilmesini talep ederek, bir sonraki celsede esas hakkındaki mütalaaları için süre talebinde bulundu.
Verdiği aradın ardından mahkeme, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapmaları için süre verilmesi talebinin kabulüne, tahliye talebinin ise reddine karar vererek duruşmayı erteledi.
DİYARBAKIR