Salgına rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığını söyleyen tersane işçileri, kronik rahatsızlığı olanların bile bunu gizleyerek çalışmak zorunda kaldığını ve patronların tek amacının daha fazla kazanmak olduğunu vurguladı
Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle her geçen gün ölümler artarken, iş yerlerinde alınan önlemlerin yetersiliği de göze çarpıyor. Önlemsizliğin dikkat çektiği yerlerden biri de tersaneler. Salgınının en çok etkilediği tersanelerde çalışan işçiler, Mezopotamya Ajansı’na yaptıkları konuşmada gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini ve daha güvenli ortamlarda çalışmak istediklerini söyledi.
Tuzla Tersanesi’nde 2 yıldır kaynak işçisi olarak çalışan Abit Taş, tersanelerde alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu, maske ve dezenfektan kullanmanın virüsten korunmaya yetmediğini belirtti.
Yemek molası kuyrukta bitiyor
Taş, dinlenme vakitlerinin de olmadığını ifade ederek, “Yemek molamız kuyrukta yemek almak için beklerken bitiyor. Bir bardak çay içmeye vaktimiz olmuyor” İfadelerini kullandı.
Salgının yaşamlara olumsuz etkilerine değinen Taş, “Sağlımız için gerekli tedbirler alınmıyor. Patronların gözünde bir vasfımız yok. Sağlığımız önemli değil, önemli olan çalışıyor olmamız, işlerin durmaması” dedi.
Havalandırma dahi yok
Sedef Tersanesi’nde 15 yıldır montaj işçisi olarak çalışan Turan Fideci, tersanelerde önlem alındığına dair yapılan açıklamaların asılsız olduğunu söyledi. Çalıştıkları alanlarda havalandırmanın dahi bulunmadığını dile getiren Fideci, “Burada 18 tane koğuş var. Bu koğuşlarda 30’dan fazla insan bir arada giyiniyor. İnsanlar yemekhanede yine bir arada” dedi.
Yüksek ateşe rağmen çalıştırıyorlar
İş giriş saatlerinde tersane girişinde ateş ölçümü yapıldığını aktaran Fideci, ateşi yüksek olan işçilerle ilgilenilmediğini ve buna rağmen çalıştırıldıklarını belirtti. İşçilerin salgın sürecinde ücretsiz izne çıkarılmasına da değinen Fideci, “Burada emek veren insanlar da patronların umurlarında değil, onlar sadece aldıkları kâra bakıyorlar. Patronlar ne şartta çalıştığımızı biliyor, fakat görmezden geliyor” dedi.
24 yıldır Sedef Tersanesi’nde çalışan Kubilay Gülen de her ana işken çıkarılma korkusuyla yaşadıklarını dile getirdi: “Kiracıyız ve çocuklarımızı okutuyoruz. Pandeminin ilk dalgasında bunu yaşadım ve 45 gün işsiz kaldım. Maddi açıdan zor duruma düştüm. Tekrar işten çıkarılma korkusu ile çalışıyoruz.”
‘Çalışmak zorundayız’
Vakalardaki artışın iş yerlerinde önlem alınmamasından kaynaklandığını belirten Tuzla Tersanesi emekçisi Uğur Kurnaz ise şunları söyledi: “Geçim sıkıntısı ve ekonomik kriz var. Bundan dolayı insanların maddi endişeleri var. Burada çalışan insanların birçoğu kiracı ve çocuk okutuyor. Bunları karşılayabilmesi için çalışması gerekiyor.”
Kurnaz, kronik hastalığı olan işçilerin de geçim korkusu ve işsiz kalma endişesiyle çalışmak zorunda olduğuna ifade ederek, “Hastalıklarını gizleyerek, çalışmaya devam ediyorlar. Çünkü insanların çalışmaktan başka çaresi yok” diye konuştu.
İSTANBUL