Dersim 18 gündür yanıyor. Çok sayıda gönüllüden oluşan ekipler çeşitli yerlerde söndürme çalışması yürütüyor. Devletin müdahale etmemesine tepki gösteren Ekoloji Birliği, ‘Ülkenin herhangi bir yerinde ormanlar yanarken seyirci kalmak vicdansızlıktır, hukuksuzluktur’ dedi
Dersim’de birçok noktada devlet tarafından çıkarılan yangın 18 gündür devam ediyor. HDP, DTK, DBP ve HDK’den oluşan bir heyet Dersim merkez kırsalında havadan yapılan bombardıman sonucu çıkan orman yangınlarının olduğu bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Heyet adına açıklama yapan HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, Dersim coğrafyasının her yıl olduğu gibi bu yıl da bilinçli bir şekilde yakıldığını söyledi. Binlerce hektarlık alanın operasyon bahanesi ile kül olduğunu dile getiren Aydeniz, Rüzgârın da etkisiyle yangınların yayılarak sürdüğünü duyurdu. Canlıların katledildiğini ifade eden Aydeniz, yangına bir an önce yetkili kurumların müdahale etmesi çağrısında bulundu. Yangınların daha geniş alanlara yayılmaması için girişimlerinin süreceğini kaydeden Aydeniz, sonuç alıncaya kadar mücadele edeceklerini belirterek, tüm imkanlarıyla yangını söndürmeye de devam edeceklerini söyledi. Öte yandan bir televizyon kanalına bağlanan HDP PM Üyesi Beyza Üstün, yangının bölgeyi insansızlaştırmak ve sermayeye peşkeş çekilmek için çıkarıldığını belirterek, devletin yangını derhal söndürmesi gerektiğini vurguladı.
‘Yaksalar da yeşerteceğiz’
Yangını söndürme çalışması yürüten gönüllü ekipler de yol güzergahlarındaki karakollar tarafından engelleniyor. Gönüllü ekipler tarafından Bali Deresi, Bali mezrası, Müşkirek köyü, Bakır Dağları ve Çırtık Deresi’nde yangın kontrol altına almaya çalışıyor. Gönüllüler arasında bulunan üniversite öğrencisi Tijda Kılıç, “Doğamıza, toprağımıza, ağaçlarımıza düşmanlar. Onlar yaksalar da biz her gün söndürmeye geleceğiz. Onlar ormanlarımızı yaksalar da biz yeşerteceğiz” diye konuştu.
Vali gelsin yangını görsün
Müşkirek köyü sakinlerinden Birgül Zeytin de, doğanın sahiplenmesiyle Dersim doğasına yönelik saldırının önünün alınacağını vurguladı. Şimdi daha fazla duyarlı olunması gerektiğini kaydeden Zeytin, “Bir kişi yanan bir ağacı söndürse birçok şeyi değiştirmiş olur” dedi. Ormanların bilinçli yakıldığını dile getiren gönüllülerden Nilüfer Akdağ da, “Vali, Dersim’de orman yangınlarının olmadığını söylüyor. Kendisine çağrımdır. Gelip yerinde incelesin” diye konuştu. Duyarlılık çağrısında bulunan Zeytin, tüm duyarlı kesimleri yangına müdahale etmeye çağırdı.
Devlet başka yerlerde…
Greenpeace başta olmak üzere çok sayıda ekoloji ve çevre örgütünün Dersim’deki orman yangınına sessiz kalmasını eleştiren Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Genel Sekreteri Hasan Şen, “Sessiz kalanlar Dersim’de baraj yapmak isteyenlerdir” dedi. AKP’nin emeği, doğayı ve kentleri yağmalayan bir politika izlediğinin altını çizen Şen, “Batıda emeğe, Karadeniz’de doğaya, Dersim’de de insana düşman” dedi. 11 Ağustos’ta Bursa’nın Mudanya ilçesinde meydana gelen orman yangınını hatırlatan Şen, “Mudanya’daki yangına 58 itfaiye aracı, 5 söndürme helikopteri, yüzlerce itfaiyeciyle birlikte müdahale edilirken Dersim’de çıkan yangına köylülerin bile müdahale edilmesine izin verilmiyor” diyerek yapılanın ikiyüzlülük olduğuna dikkat çekti.
Dersim yakılyor sahip çık’
Yangınların yalnızca halkın belli kesimleri tarafından söndürülmeye çalışıldığını belirten Aylin Acim, özellikle sosyal medyada yürütülen nefret kampanyasına dikkat çekti. “Ormanları yanan Dersim ise boş verin” şeklindeki paylaşımlarla orman yangınlarının dahi ötekileştirildiğine dikkat çeken Acim, paylaşımların vicdan yoksunları olduğunu söyleyerek tepkisini dile getirdi. Tarih ve doğanın yok olmak üzere olduğunu dile getiren Acim, “Tarih, kültür ve doğa şehri Dersim yakılıyor. Sahip çık” diye seslendi. Yangının büyük kayıplara yol açtığını belirten Nerman Ergül ise, “Hayvanlar öldü. Mezarlık yandı” dedi. Yangının söndürülmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini kaydeden Ergül, halkalara çağrıda bulundu. Sorumlusunun devlet yetkilileri olduğunu kaydeden Cemile Çolak da, “Her ilde sözde halkın güvenliği için görevlendirilen asker, polis ve itfaiye var. Bu sözde halkın güvenliği için görevlendirilenler sıra Dersim’e gelince neden böyle duyarsız? Yanan ormanlar ancak havadan destek ile söndürülebilir” dedi.
Resmi kurumlar anayasal suç işliyor
Dersim, Mardin, Hakkari, Şırnak, Diyarbakır ve Bingöl illerinde yaşanan ve devam eden orman yangınlarına ilişkin yazılı açıklama yapan Ekoloji Birliği, “Ülke yangın yeriyken bayram yapılmaz!” dedi. Orman yangılarının en önemli sebebinin güvenlik ve askeri operasyonlar olduğuna dikkat çeken Ekoloji Birliği, Dersim’in birçok bölgesinde devam eden yangınları söndürmeye çalışan halkın engellenmesine tepki gösterdi. Ekoloji Birliği, devletin resmi kurum ve kuruluşları yangınlara hiçbir müdahale etmediğinin altını çizdi. Yangından dolayı yurttaşların bölge köylerini boşaltmak zorunda kaldığına dikkat çeken Ekoloji Birliği, yangının aynı zamanda bölgedeki ekosistemi geri dönülemez şekilde tahrip ettiği kaydedildi. Yangına müdahale edilmediği takdirde toplumsal, ekonomik ve ekolojik tahribatların geri dönülmez bir noktaya geleceğini belirten Ekoloji Birliği, “Devlet, tüm olanaklarıyla yangınlara bir an önce müdahale etmelidir. Ülkenin herhangi bir yerinde ormanlar yanarken seyirci kalmak, görmezden gelmek vicdansızlıktır, hukuksuzluktur. Devlet kurumları ise görevi ihmal ve Anayasal suç işlemektedirler. Devlet, Anayasa’ya göre ormanları korumak zorundadır. Ülkenin ormanları, o ormanlardaki canlı cansız varlıklar yanarken, ülke yangın yeriyken bayram yapılmaz!” dedi. Öte yandan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın web sitesinde anlık olarak verilen yangınlara ilişkin verilerin içerisinde Dersim’de 18 gündür devam eden yangına yer verilmemesi dikkat çekti.
DERSİM