Türkoğlu Cezaevi ile Ereğli Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini raporlayan hak örgütleri, tutukluların artan hak ihlallerine karşı açlık grevinde olduklarını kaydetti
Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAYDER) ile Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Mersin Şubesi üyesi avukatlar, Maraş Türkoğlu 1 ve 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi ile Konya Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tespit edilen hak ihlallerini paylaştı. Kamuoyuna yapılan yazılı açıklamayla paylaşılan raporda, 29 Ekim günü Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Cezaevi’nde Adnan Topçu, Ahmet Nas ve Veysi Altan, 2 Nolu L Tipi Cezaevi’nde ise Rezan Şıh isimli tutuklularla görüşüldüğü belirtildi.
Tutukluların cezaevi koşullarının iyileştirilmesi ve hak ihlallerinin son bulması talebiyle 21-28 Eylül tarihleri arasında yemek almadıkları ve haftalık görüşmesine çıkmadıkları aktarılan raporda, uyarı amaçlı 2 Ekim’de başlatılan süreli dönüşümlü açlık grevi eyleminin 12 Ekim’de sonlandırıldığına yer verildi.
İhtiyaçların karşılanmasına izin yok
Raporda, Serhat Yıldırım, Faruk Dursun ve Osman Işıklı isimli tutukluların 12 Ekim’de, Veysi Altan’ın 28 Ekim’de süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladığı aktarılarak, diğer koğuşlardan da 5 kişinin daha greve dâhil olduğu belirtildi. Raporda, açlık grevine giren tutukluların aynı odaya alındığı, semaver ve sıcak su, battaniye ve iç çamaşırı gibi ihtiyaçlarının karşılanmadığı, ailelerin gönderdiği battaniye ve çamaşırların ise cezaevine alınmadığı, depodaki malzeme ve kitapların kaybolduğu kaydedildi.
Keyfi uygulama ve çıplak arama dayatması
Raporda, Maraş Türkoğlu 2 Nolu L Tipi Cezaevi’nde görüşülen Rezan Şıh isimli tutuklunun “Koronavirüs salgınına karşı gerekli hijyen koşullarının sağlanmadığı, salgın ilk başladığında gerekli tedbirlerin alındığı, odalarda ilaçlama yapıldığı ancak son dönemde ilaçlama yapılmadığı, tedbir alınmadığı, salgın başladığından beri toplam 5-6 maske verildiği, 19.10.2020 tarihinde kendilerine 2 hafta boyunca kullanmak üzere 2 maske verildiği, hijyen malzemelerinin idare tarafından karşılanmadığı, tutsakların fahiş fiyatlarla kantinden hijyen malzemesi alarak salgına karşı tedbir aldığı, idarenin belirlediği günde revire gidebildikleri, çok acil bir durum olması halinde dahi idare tarafından belirlenen gün dışında revire gitme talebinin karşılanmadığı, odalarda keyfi aramalar yapıldığı ve Yeni Yaşam ile Evrensel gazetelerinin verilmediğini belirtmiştir” denildi.
Konya Ereğli Tipi Kapalı Cezaevi’nde ise 29 Ekim’de Reşit Kodax, Hasan Muhammed İbiş, İmam Buzi ve Ömer Hayat isimli tutuklularla görüşüldüğü belirtilen raporda, tutukluların aktarımına yer verildi.
Konya Ereğli Cezaevi’nde tespit edilen hak ihlalleriyle ilgili raporda, Mehmet Can, İmam Buzi ve Ömer Hayat isimli tutukluların 16 Ekim’de Kırşehir Cezaevi’nden sürgün edildikleri Ereğli Cezaevi’nde çıplak aramaya maruz kaldıkları aktarıldı. Cezaevi idaresi tarafından 3 tutuklunun bağımsızların koğuşuna geçmeleri için baskı yapıldığı belirtilen raporda, şöyle denildi: “Tutsaklar bunu kabul etmediği için tekli odalara alındığı, Mehmet Can, İmam Buzi ve Ömer Hayat isimli tutsakların, diğer tutsaklarla aynı odaya alınma talebiyle 27.10.2020 tarihinde açlık grevine başladığı, açlık grevine başladıklarından beri hiçbir ihtiyaçlarının karşılanmadığı, Reşit Kodax isimli tutsağın iki yıldır tekli odada tutulduğu, başka cezaevine sevk talebinin karşılanmadığı, başka odaya geçme talebinin ‘siyasi oda yok’ denilerek karşılanmadığı, iki sene boyunca belli aralıklarla açlık grevine girdiği fakat kimseyle iletişimi olmadığı için sesini duyuramadığı, birçok kez gardiyanlar tarafından kendisine ‘seni bilen yok, kimsenin senden haberi yok, seni öldürsek kimsenin haberi olmaz’ denilerek tehdit edildiği, cezaevi yemeklerinin kötü olması nedeniyle günde sadece bir öğün yemek yediği, İskenderun’dan Ereğli Cezaevi’ne sürgün geldiği, İskenderun’daki kitaplarının kendisine verilmediği, diğer siyasilerle aynı koğuşa alınma talebiyle 30.10.2020 tarihinde tekrardan açlık grevine başladığı belirtilmiştir.”
Raporda, tutukluların maruz kaldıkları hak ihlalleri şöyle sıralandı:
“* Siyasi koğuşların farklı bloklarda olması ve birbirinden en uzak koğuşlara verilmesi.
* Etkinliklerin haftalık 40 dakika ile sınırlı tutulması.
* Yeni Yaşam gazetesi ve Evrensel gazetesinin verilmemesi.
* Sevk ile gelen tutsaklara çıplak arama dayatılması.
* Revir veya spora giderken askeri nizam dayatması.
* Tutsakların HDP ve TBMM’ye kapalı olarak gönderdikleri mektupların açılması.
* Koronavirüs salgını bahane edilerek hastaneye sevk taleplerinin yerine getirilmemesi.
* Tutsakların gönderdiği mektup ve dilekçelerin çıkış numarasının verilmemesi.
* Revir doktorunun yazmış olduğu ilaçların idare tarafından verilmemesi.
* Çeşitli kursların açılmasına rağmen siyasilerin bu kurslara katılmasına izin verilmemesi.
* İdare ile yapılan görüşmelerde tutsakların oturmasına izin verilmemesi, ayakta görüşme dayatılması.”
Talepler
Raporda, tutukluların taleplerine ise şöyle yer verildi:
“* Siyasi koğuşların aynı koridora alınması.
* Haftada en az 10 saat etkinlik hakkı tanınması.
* Gazete, kitap ve dergi yasaklarının son bulması.
* Cezaevlerinde çıplak arama, ayakta sayım, ayakta görüşme gibi onur kırıcı uygulamalara son verilmesi.
* Siyasilere uygulanan ayrımcılığa son verilmesi.”
HABER MERKEZİ