Pandeminin devam ettiği süreçte İzmir’de meydana gelen deprem, sorunları daha da derinleştirirken kadınlar, yaralarını dayanışmayla sarmaya çalışıyor
Karşıyaka Yamaç Mahallesi’nde evleri hasar gören yurttaşların 12 civarında çadırda 4-5 aile bir arada kaldığını belirten Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Türkan Poyraz, şartların kadınlar ve çocuklar açısından zorlayıcı olduğunu ifade etti. Deprem korkusu ve pandeminin yurttaşlar açısından kaygı verici olduğunu dile getiren Poyraz, Ağırlıklı olarak kadınlar ve çocuklar için malzeme getirdiklerini belirtti. Poyraz, insanların tekrar deprem olabilir, altında kalabiliriz gibi korkuları olduğunu vurgulayarak, 10 gün kadar çadırda olacaklarını ve bu süre zarfında dayanışmaya devam edeceklerini söyledi.
İnsanlar destek olmaya çalışıyor
Depremin ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir il ve ilçe yöneticileriyle ihtiyaçları belirleme çalışması yaptıklarını söyleyen CHP Kadın Kolları Başkanı Suna Karabağ, gelen yardımların uzun süre ihtiyacı karşılayacak düzeyde olduğunu kaydetti. İnsanların bir poşet dahi olsa destek çıkmaya çalıştığını ifade eden Karabağ, “Herkesin üzüntüsü, ev kaygısı, can kaybı… Diğerlerinin morali yüksek. Tek kaygı barınma” diye belirtti. Deprem sonrası hasarlı ev sayısının çok fazla olduğunu dile getiren CHP İzmir İl Kadın Kolları Sekreteri Hülya Metinman Kaya da yardım etmek isteyenlerin çok olduğunu belirterek, “Burası çok kalabalık şu anda. Her birimiz çalışıyoruz ama çadırlar böyle kalacak mı yoksa prefabrike evler mi yapılır bilemiyorum. Onlar da kriz masası oluşturdular. Mutlaka hepimizin eli onların üzerinde, birlik beraberlik olunca neden olmasın” dedi.
Çadırlarda iş yükü kadınlarda
Depremin yaşandığı ilk gün gözlem yaptıktan sonra çadırlarda kadın ve çocukların ihtiyaçlarına dönük liste hazırlayarak dayanışma çağrısında bulunduklarını söyleyen Kampüs Cadıları’ndan Arzu Sert, çağrıya tüm illerden destek geldiğini dile getirdi. Sert, daha çok çadırda kalan kadınların hijyen ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığını gördükleri için hijyen kiti hazırladıklarını söyledi
Cinsiyetçi iş bölümünün çadırlarda da devam ettiğini dile getiren Sert, çadırlarda kadınların tüm işleri yaptığını belirterek, “Asla bir erkek yok. Bizim oluşturduğumuz masalara çocuklar babalarıyla değil anneleriyle geliyorlar” dedi. Sert, kadınlarla konuştuklarında, çoğunlukla çocukları için endişelerini dile getirdiklerini ifade ederek, “Kadınlar deprem anında çocuklarıyla evlerinde olduğu için evlerine girmeye korkuyorlar. O nedenle çocuklarla da çalışmalarımız var” dedi
Oluşturdukları gönüllü ağı ile çocuklar için ayrıca bir çalışma yaptıklarını kaydeden Sert, pandemiden etkilenen çocukların depremin yarattığı travma ile baş etmeye çalıştığına işaret etti. Sadece depremin konuşulduğu yerde çocukların unutulduğunu” belirten Sert, Hemen yanı başımızda bir enkaz bölgesi var ve çalışmalar devam ediyor. Gün içinde çok fazla kurtarılan veya hayatını kaybedenler konuşuluyor. Burası bir şov haline getirilmiş durumda” diyerek çocukların yaşananlardan kötü etkilendiğini vurguladı. Sert, depremden etkilenen insanların sosyal medyada malzeme haline getirilmesine de tepki gösterdi.
Psikolojik destek sunuyorlar
Çocuklar için çeşitli atölyeler, yaratıcı drama, yoga gibi etkinlikler yaptıklarını belirten Sert, bu süreçte çocukların farklı tepkiler gösterdiğini, onların yanında konuşulanlara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Alanda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevlilerinin engellemelerine rağmen, içinde üç farklı kurumun yer aldığı psiko-sosyal destek çadırının kurulduğunu kaydeden Sert,sağlanan psiko-sosyal desteğin yetersiz olduğunu fakat devam edecelerini kaydetti.
Sert, “Depremin ilk günlerinde çok büyük destek geldi ama 5 gün sonra ne olacağını bilmiyoruz. Sosyal medyada ilgi düşünce veya arama kurtarma çalışmaları bitince bu insanlar unutulmamalı. Hala evleri yok insanların ve ısınma gibi problemler dışarda kurulan varillerdeki ateşlerle ısınıyorlar. Elektrik problemi de çözülmedi. Sadece duş için bir noktada çözüm üretildi” dedi.
Kadınlar dayanışmayı büyütüyor
Kadın Savunma Ağı’ndan Emine Akbaba da depremin yaşandığı ilk anlardan bu yana alanda olduklarını ve bu süre zarfında en büyük sorunlardan birinin tuvaletler olduğunu belirterek kadınların enfeksiyon kapma riski taşıdığını kaydetti. Tuvaletlerin şimdilerde dezenfekte edildiğini dile getiren Akbaba, şunları söyledi: “Mahallelerdeki kadınların İzmir’de pandemi sürecinden kurduğu bir dayanışma var. Kadınlar birlikte çalışarak ve paylaşarak birbirlerine destek olmaya çalışıyor. Bir yandan pandemi koşullarında evde kalmaya mecbur bırakılırken diğer yandan da deprem korkusu ile baş başa kalıyorlar. Ne evde ne de dışarıda güvendeler”
Melike Aydın/ MA