Savaş nedeniyle İzmir’e gelen ve burada da deprem ve yıkıntılarla yüzleşen mültecilerin kaygısı işsizlik. Halid Abud işlerin durmasından ve çocuklarına ekmek götürememekten korkuyor
İzmir Depremi sonrası yüzlerce yurttaş evsiz kalmış durumda. Yaşamlarını çadır kentlerde idame ettiren yurttaşlar arasında savaş nedeniyle İzmir’e gelen mülteciler de bulunuyor. Mültecilerin korkusu deprem ve yıkıntılar değil işsiz kalmak. Kayıtsız çalışan mülteciler deprem ile birlikte duran işlerin kaygısını daha çok yaşıyor. Mülteciler şuanlık yerel yönetimlerin desteği ile yaşama tutunmuş durumda ileride onalrı nelerin beklediği ise meçhul.
MA’dan Sevda Aydın deprem bölgesinde mültecilerle konuştu.
Çadırda kalmaya devam ediyoruz
7 yıl önce Suriye’deki savaş nedeniyle ailesiyle beraber Bayraklı’ya yerleşen Halid Abud, depremin ardından kurulan çadır alanında yaşadığını söyledi. Evlerinde çok hasar olmadığını ancak çevre binalarda ağır hasarların oluştuğunu belirten Abud, “Polis eve girmeyin, tehlikeli dedi. Bu yüzden çocuklarla beraber çadırda kalmaya devam ediyoruz” diye belirtti.
Çocuklarımızın geleceği
İnşaatlarda fayans döşeme işini yaptığını söyleyen Abud, düşük ücretle, kayıtsız çalıştığını ifade etti. Yaşamlarını idame ettirmek için mecbur olduklarını dile getiren Abud, “Oğlum bu yıl kayıtlı çalışmaya başladı. Az da olsa evimize ekmek götürebiliyoruz. Depremle birlikte işler de durdu. Ne yapacağız bilmiyorum, deprem asıl hayatımızı, çocuklarımızın geleceğine vurdu” diye konuştu.
Oğlu ve eşinin 2 yaşındaki çocukları ile beraber Urfa’da kayıtlı olduklarını dile getiren Abud, imza uygulamasından dolayı her ay Urfa’ya gitmek zorunda kaldıklarını aktardı. Abud, “İzmir’e pandemiden dolayı naklini yaptıramadık. Torunum çok küçük ve hastalandığında burada kaydı olmadığı için tedavi ettiremiyoruz. Kış geliyor. Çadırdayız ve çocuk hastalanır diye çok korkuyoruz” dedi.
Eğitim alamıyorlar
Velisinin izni ile görüştüğümüz S. E. M. adlı çocuk ise, depremin ardından çadırda yaşamak zorunda kaldığını ifade etti. Ailesi ile savaşın ardından İzmir’e gelmesiyle birlikte burada büyüyen S. E. M., 6’ncı sınıfa gittiğini ancak pandemi nedeniyle eğitimlere katılamadığını söyledi. “Babam kağıt toplayarak geçimimizi sağlıyor. Paramız olmadığı için bilgisayar alamadı. Ben ve kardeşlerim bu yüzden online eğitime katılamıyoruz” diyen S. E. M., çevre çadırlarda bulunan ve kendisi gibi mülteci olan çocukların da online eğitim alamadıklarını aktardı.
Deprem esnasında evde kardeşleriyle beraber olduğunu söyleyen S. E. M., “Depremi ilk defa yaşadık. Çok korktuk, annem dışarıdaydı, babam da işe gitmişti. Deprem bir daha olur diye korkuyorum” dedi.
HABER MERKEZİ