Kadınların Sözü/ Beritan Yaşar*
Genç kadınlar erkek egemen sistemin üzerine yürümekten vazgeçmeyecek!
HDP 8 yaşına bastı, halkların ise mücadelesinin yaş sınırı ve sonu yok. Özgür yaşama giden bitmek bilmez yolculukta hepimiz birer yolcuyuz, vazgeçilmez tutkumuz ise özgür eşit yaşam.
HDP Kadın Meclisi de bu yolculukta bizlere soluk oldu, ışık oldu. Kürt kadın hareketini feminist kadınlarla ortak paydada birleştirdi. Biz genç kadınlar da Genç Kadın Örgütlenmemizi HDP Kadın Meclisi ile sürdürüyoruz.
Kadın hareketinin kadın devrimi yüzyılı olarak tanımladığı tarihi bir süreçten geçiyoruz. İran, Şili, Arjantin, Amerika, Polonya, Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında kadının devrime yürüyen ayak seslerini duyuyoruz. Her ne kadar egemen sistemler bu yürüyüşü sekteye uğratmak için çabalıyorsa da bizler buna izin vermemek için her alanda mücadeleyi daha aktif, kararlı, devrim ruhuna yakışır şekilde sürdürmeye gayret ediyoruz.
Tüm bunlara karşı Türkiye’de iktidar ve kurumları, kadın yaşamını yok sayıyor, kadın katilleri, şiddet failleri adeta ödüllendiriliyor. Erkek egemen sistem, toplumun en canlı çağında olan genç kadın kimliğine savaş açmaya devam ediyor. Kimi alanlarda bu savaş ve katliam teknik olarak silahlar ile sürdürülüyorsa da en derin ve can alıcı savaş, özel savaş olmaya devam ediyor.
Devrimci öncü kadınlar yaşamını devrime katarak, sayısız ardıl yaratan kadınlar ve o kadınların yetiştiği topraklara şimdilerde özel savaş tohumu ekilip devrimci genç kadın kimliği yok edilmek isteniyor. Bu savaş sürerken en etkili silah olarak “tecavüz” kullanılıyor. “Namusun” kadın bedeni ile tanımlandığı toplumlarda bir kadının tecavüze maruz bırakılması demek “ölmeden mezara konması”, “ölmekten beter olması” demektir. İradesizleştirmenin en etkili aracı tecavüze ve buna benzer saldırılara maruz bırakılmış kadınların, bırakalım devrimci bir mücadele ve duruş sahibi olmalarını, günlük yaşamlarını devam ettirmeye dahi güçleri kalmayabiliyor. Tabiki bu tespit tüm kadınları kapsamıyor, bilinçlendikçe, farkına vardıkça giderek güçlenen ve hesap soran kadınlar da mevcut.
Verili sistem ve toplumda tecavüz dipsiz bir kuyu olup genç kadınları içten içe tüketmek üzerine kurulu. Bunları çok iyi tahlil etmiş olan devlet ve onun kurumları “öteki kimliklere” hem etnik köken hem genç olma hem de kadın olma halinden kaynaklı ekstra yöneliyor.
Gülistan Doku bir polis çocuğu ve onun ailesi tarafından kaybettiriliyor (bunu tüm delil, işaretlere dayanarak belirtebiliriz). Batman’da İpek Er, uzman çavuş Musa Orhan’ın tecavüzüne maruz bırakılıyor. Gülistan, yaklaşık 300 gündür “bulunamıyor”, muhtemelen aranmıyor olmasından kaynaklı. İpek Er’i intihara sürükleyen Musa Orhan ise tutuksuz yargılanıyor, ödülü bu olsa gerek!
Üniformalı olunca her şey mübah ve hatta görev oluyor.
Biz genç kadınlar olarak, özel savaşa karşı kendimizi savunmaktan, kadın bilincini açığa çıkarmaktan ve bu bilinçle erkek egemen sistemin üzerine üzerine yürümekten asla vazgeçmeyeceğiz.
Devlet ve kurumlarından hak ya da öncelik dilenmiyoruz! Çünkü ideolojisi gereği devlet çözüm üretme mekanizmalarını ancak kanserleştirme işlevi görüyor. Hakkımız olanı mücadele ile alacağız! Evrensel kadın hareketinin parçası olma mücadelesini vererek, bu sistemi alt edeceğiz. Genç kadını değiştiren, dönüştüren, dinamik özgücünü açığa çıkararak özgür eş yaşamı evrenselleştireceğiz.
*HDP Genç Kadın Koordinasyonu Üyesi