Avukat Necat Çıray, Mardin’de tutuklu siyasetçi ve belediye eşbaşkanlarının dosyalarında yer alan “gizli tanık”lar için “hayalet delil” tanımlaması yaptı
Mardin’de Halkların Demokratik Partisi (HDP) il ve ilçe yöneticileri ile yerlerine kayyum atanarak tutuklanan Kızıltepe, Derik, Nusaybin, Mazıdağı ve Savur belediye eşbaşkanlarının tutuklanmaları “gizli tanık” beyanlarına dayandırıldı. HDP’lilerin dosyalarında “ML1Z0G7R1T (Malazgirt)”, “C1N9K1K8L (Çanakkale)”, “P1L5EV3NE8 (Plevne)”, “1KO3SOV0A8 (Kosava)”, “14F1E4T53İH53 (Fetih)”, “1AN4K0AR2A (Ankara)”, “1ES9R6ZPS8RN”, “1T4PK6P51 (Topkapı)” ve “Boksör” isimli “gizli tanık” ifadeleri yer aldı. Dokuz ayrı “gizli tanık” ifadelerine geçtiğimiz aylarda “B19O9L6D2P0L1T5 (Bold Pilot)” isimli bir gizli tanık eklenmişti.
Ancak devam eden yargılama sırasında dinlenmesi istenen “Boksör”, “B19O9L6D2P0L1T5 (Bold Pilot)” isimli “gizli tanık”ların Tanık Koruma Programı’nda hiç olmadığı, “1AN4K0AR2A (Ankara)”nın programdan bilinmeyen nedenlerle çıkarıldığı, “P1L5EV3NE8 (Plevne)”nin ise verdiği iddia edilen beyanların kendisine ait olmadığı ve “ML1Z0G7R1T (Malazgirt)”e ulaşılamadığı ortaya çıktı.
Türkiye yargı sisteminde özellikle muhalif siyasetçilerin yargılamalarında sıkça kullanılan bir uygulama haline gelen “gizli tanık” uygulamasını tutuklu Kızıltepe Belediye Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz’ın avukatlarından Necat Çıray, Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. Gizli tanık uygulamasına Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) konusu suç olan bir olayın görgü tanığının olayı anlatması ancak kimliğinin güvenlik nedeniyle saklanması durumunda başvurulduğunu belirten Çıray, Mardin’de ise HDP’de siyaset yapan kişilere dönük soruşturmalarda delil elde etmek için sıkça kullanıldığını söyledi. Soruşturma ve kovuşturmalarda bu gizli tanıkların yalan söylediklerinin ortaya çıktığının altını çizen Çıray, “Bu anlamda bazı tanıkların süreç içinde koruma kararlarının iptal edildiğini görüyoruz. Bazı kişilerin de koruma programına alınmadan tanık yapıldığı ortaya çıkıyor. Soruşturma aşamasında başka türlü ifadeler, kovuşturma aşamasında başka türlü ifadeler verdikleri ortaya çıkıyor. Bu anlamda gizli tanık delili maalesef uygulamada da gerek yargılanan kişilerin gerekse avukatların hazır olmadığı duruşmalarda SEGBİS yöntemi ile ifadeleri alınıyor. Gizli tanıklar bizim için hayalet delil. Bu kişiler aslında var mı yok mu bilmiyoruz” dedi.
Kayyumlar devam etsin diye
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarına rağmen uygulamanın devam etmesini de değerlendiren Çıray, yapılan işlemlerin hukuksuz olduğunu dile getirerek, AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) ihlal kararlarının verileceğinin açık olduğunu söyledi. Uygulamaya devam edilmesinin nedeninin “konjonktürel” olduğunu dile getiren Çıray, HDP’li belediyelere “gizli tanık” beyanları ile oluşturulan dosyalar kapsamında kayyum atandığını belirterek, bu kayyum anlayışının devam ettirildiğini söyledi. Adil yargılanma ilkesinin gereği olarak avukatların tanıkları sorgulayabilme, denetleyebilme, soru sorabilme gibi hakları olduğunu belirten Çıray, bunlara riayet edilmediğini söyledi.
İhlal ortaya çıkacak
5726 Sayılı Tanık Koruma Kanunu’nda “gizli tanık” hakkındaki koruma kararının neden kaldırılacağının net şekilde açıklandığını belirten Çıray, “Bir koruma tedbiri neden ortadan kalkar? Bu tanık yalan bir tanıktır. Gerçeği söylemeyen saptırılmış bir tanık olduğu için tedbir kararı kaldırılmaktadır. Koruma kararı alınmadan bir şekilde tedbirin kaldırılması da bir şeye tanık olmadığı, aynı şekilde soruşturmaya ve kovuşturmaya yön vermek amacıyla oluşturulduğunu düşünüyoruz. Nihayetinde tanıklık CMK’de bir kamu görevidir ve sıkı şartlar altında oluşturulur. Hayalet delil diyorum bu nedenle. Bu delillerin başından beri nasıl oluşturulduğu bizim için muamma. Mahkemeler farklı bir tutum izliyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Gizli tanık sadece iddia makamının delilidir. Bu nedenle kabul edilmemesi gerektiğini söylüyoruz. Aksi halde adil yargılanma ilkesinin ihlalini ortaya çıkaracak durumlar ortaya çıkmaya devam edecektir” dedi.
Diyarbakır’da 27 Haziran’da evine yapılan baskında üç saat boyunca köpekli işkenceye maruz bırakıldıktan sonra Mardin’e götürülen Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Sevil Rojbin Çetin, 10 günlük gözaltının ardından tutuklanmıştı. Jinnews’in haberine göre, Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame dosyası, Çetin hakkında daha önce Van’da TJA ve Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) çalışmaları ve Edremit Belediye Eşbaşkanlığı yaptığı dönemdeki özyönetim açıklaması iddialarıyla açılan soruşturma dosyası ile birleştirildi.
Çetin’in ‘gizli tanık’ları da aynı
Dosyaların birleşmesi ile hazırlanan iddianame kapsamında “örgüt üyeliği” iddiasıyla Çetin’in yargılanması Van’da yapılacak. İddianamede, halen tutuklu bulunan yerlerine kayyum atanan Savur Belediye Eşbaşkanı Gülistan Öncü, Kızıltepe Belediye Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz ve Derik Belediye Eşbaşkanı Mülkiye Esmez’in dosyalarında da bulunan “P1L5EV3NE8, ML1Z0G7R1T, 1ES9R6ZPS8RN ve B19O9L6D2P0L1T5” isimli gizli tanıkların ifadeleri yer aldı. Gizli tanıkların ifadelerinde belediyelerin Çetin tarafından yönetildiği ileri sürüldü. İddianamede yine Çetin’in evinde bulunan kimi kitaplar ile belediye eşbaşkanlarının telefonunda adının “Rojbin Yerel Yönetim” şeklinde kayıtlı olması, basında çıkan “DBP Yerel Yönetimler Konferansı”nda Çetin’in bulunması “örgüt üyeliği”ne gerekçe gösterildi. Belediye eşbaşkanları üzerine de sözkonu gizli tanıkların ya olduğı ya da tanık koruma progamında olmadıkları ortaya çıkmıştı.
MARDİN