78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, Ekrem İmamoğlu’na Taksim Meydanı’nda yapılacak düzenleme ile ilgili açık bir mektup yazdı: 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden 41 arkadaşımızın anısına bir Anıt dikilsin
Can’ın mektubunun tamamı şöyle;
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı,
Sayın Ekrem İmamoğlu’na kamuoyu önünde açık mektup
Sayın Başkan,
Basından Taksim meydanı’nın yeniden düzenleneceğini takip ediyoruz.
Mesele Taksim Meydanı olunca 78 kuşağımızın 43 yıldır kapanmayan yarasını size duyurmak, sizinle birlikte ortak bir hal çaresi aramak o meydanda toprağa düşen arkadaşlarımıza karşı boynumuzun borcu oldu.
Taksim’de Kazancı Yokuşunda, 41 arkadaşımız 1 Mayıs 1977 yılında ‘karanlık’ muktedirlerin kahrolası ‘yüksek’ politikaları gereğince ‘alçakça’ katledildi.
Arkadaşlarımızın kanları bu meydanda aktı, Kazancı Yokuşunda aktı, şimdilerde betonlaştırılmış bu meydanın toprağına, ağacına, yeşiline karıştı arkadaşlarımızın kanı.
43 yıllık hesaptır bu, sorulmadı hala.
Adlarına bir anıt bile dikilmedi.
Denebilir ki “sözsüz ve yazısız” bir antlaşmayla tarihe havale edildi.
Bu meydanda katledilen arkadaşlarımızı, toprağın altında, ardımızda; Ahmet Arif’in deyişiyle, ‘öyle mahzun, öyle garip’ unutup gidemeyiz!
Sizin bizi anladığınıza inanıyoruz.
Sayın Başkan
Taksim bir kamusal alan! Bir özgürlük alanı!
Dünyanın her ülkesinde böyle alanlar var.
Moskova’da Kızıl Meydan, Pekin’de Tiananmen Meydanı, Paris’de Concorde Meydanı, Venedik’de San Marco Meydanı, New York’da Times Meydanı, Londra’da Trafalgar Meydanı, Prag’da Eski Şehir Meydanı ve İstanbul’da Taksim Meydanı, bu meydanlar içinde başta gelenleridir.
Modern zamanların kamusal alanları bu gibi meydanlardır.
Çağdaş insan itiraz eden insandır
İnsanlar bu meydanlarda itiraz ettiler.
İtiraz edenler katledildi.
Meydanlar yasaklandı.
Ancak devran döndü, bu meydanlar kamusal özgürlük meydanı oldu.
Toprağa düşenler adına bu meydanlarda anıtlar dikildi.
Onlar demokrasi ve özgürlük kahramanları olarak anıldı.
Şu önemli Sayın Başkan, çünkü yerel yönetimler çoğu kez iktidarcı güçlere rağmen bu gelişmeyi sağladı.
Sayın Başkan,
Yeni düzenlemede, Taksim meydanının bir kamusal özgürlük alanı olarak korunmasını,
Taksim Meydanının kamusallığını bitirme “uğursuzluğunu” engellemenizi istiyoruz.
Özgürlük meydanlarını, Türkiye’nin ilerici insanlığına zulüm ve yasaklar meydanı olmaktan çıkarmanızı,
1 Mayıs 1977’de Kazancı yokuşunda hayatını kaybeden 41 arkadaşımızın anısına bir Anıt dikilmesini istiyoruz.
Özün sözü:
Taksim’in taşına toprağına, ağaçlarına, yüzyılların Sular İdaresi duvarlarına, milyonların yıllar ve yıllarca söylediği özgürlük şarkıları sinmiştir.
78 kuşağının kayıplarıyla, yaşayanlarını ve halkı özgürlük meydanı’nda buluşturmanın zamanıdır.
‘Hiçbir şey boşuna yaşanmadı’ demenin zamanıdır ve biz bu deyişi sizden duymak istiyoruz sayın Başkan!
Saygılarımla
Celalettin Can (78’liler Girişimi sözcüsü)