HDP Eğitim Politikaları, Spor, Kültür ve Sanat Komisyonu Kürt edebiyatının büyük ustası, yazar-şair Cegerxwîn’in 36. Ölüm yıldönümü nedeniyle bir açıklama yayınladı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eğitim Politikaları, Spor, Kültür ve Sanat Komisyonu, Kürt bilge ve şair Cegerxwîn’in ölümünün 36’ncı yıl dönümü nedeniyle yazılı açıklama yayımladı. Komisyon Eş Sözcüleri Sevtap Akdağ Karahalı ve Ender Öndeş imzasıyla yapılan açıklamada, “Kürtçe şiirin büyük ustası, 20’inci yüzyıl Kürt aydınlanmasının önemli isimlerinden biri olan, Kürt dili ve kültürünün emektarı, şair, yazar Cegerxwîn’in ölümünün üzerinden 36 yıl geçti. Kürt toplumunun kolektif hafızasında saygın bir yer edinmiş, Kürt dili ve kültürü araştırmalarına ilham kaynağı olmuş, modern Kürt şiirinin temsilcilerinden biri olan Cegerxwîn’i 36’ıncı ölüm yıldönümünde rahmet, saygı ve minnetle anıyoruz” denildi.
Yapılan açıklamada Cegerxwîn’in Mardin’den Stockholm’e uzanan hayat hikayesine değinilerek, sürgün hayatının hem siyasi hem de entelektüel çalışmalarının önemli bir parçası olduğu belirtildi. Cegerxwîn’in adının verildiği kurumların ve parkların kapatıldığını, sokak isimlerinin değiştiğine değinilen açıklamada, Cegerxwîn’in Kürt diline ve kültürüne yönelik saldırılarda hedef olduğu ifade edildi.
Cegerxwîn kimdir?
Asıl ismi Şêxmus Hesen olan Cegerxwîn Kürt tarihçi, yazar ve aynı zamanda da şairdir. 1903 yılında Mardin’de dünyaya geldi. Çocuk yaşlarında anne ve babasını kaybeden Cegerxwîn, ablasının yanına yerleşmiştir. Ablası ve eniştesi zor zamanlardan geçtiği için para bulamamışlar, Cegerxwîn’e yeteri kadar bakamamışlardı. Bu nedenle de bulundukları yerdeki şeyh ve ağaların yanına giden ablası, Cegerxwîn’i bir ırgat olarak onların yanında vermişti.
Ablasının yanında kaldığı müddetçe şeyh ve ağaların yanında ırgat ve çobanlık görevi gören Cegerxwîn, 1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı nedeniyle ailesiyle beraber Suriye’nin Amude şehrine göç etmiştir. Göçtükleri Amude şehrinde de yoksulluktan kurtulamayan Cegerxwîn, orda da ırgatlığa devam etmiş.
Ailesinin tüm yükünü üstlenen Cegerxwîn, bir yandan çalışırken diğer yandan medrese çıkışlarında feqîlerden birşeyler öğrenmeye çalışıyordu. Feqiler sayesinde okuma yazmasını geliştirmişti. Medreselere kendini kabul ettirmek için çok uğraşan Cegerxwîn sonunda bir medreseye yerleşir ve 9-10 yıllık eğitim sonunda icazeti alır ve Suriye’nin Qamışlo şehrinde imamlığa başlar.
İmam olarak çalışmaya başladıktan sonra birçok Kürt köyünü gezen Cegerwxîn’in fikirsel dönüşümü başlar. 1925 yılında başlayan Şeyh Sait ayaklanmasından sonra birçok Kürt aydın Türkiye’den Suriye’ye geçmiştir. Cegerxwîn bu aydınlarla tanışma fırsatı bulur ve kısa bir süre sonra Kürt aydınlar tarafından kurulan Xoybûn örgütüne katılır. Aynı zamanda Bedirxan kardeşlerin kurduğu Hawar degisinde de çalışmaya başlar.1947de Cim û Gulperî adlı ilk eserini çıkarır. Daha sonra toplam 8 divanı çıkan Cegerxwîn Kürt edebiyatında önemli bir yer edinir. Cegerxwîn, Kürt tarihi, Kürt dili ve Kürt folkloru alanında da önemli eseler vermiştir.
Maddi zorluklar nedeniyle zaman zaman imamlık mesleğini sürdürse de asıl olarak Kürtlere modernliği aşılamaya çalışmış, Kürt çocuklarına modern eğitim vermek istemiştir. Suriye’de açılan bir okulda çocuklara eğitim vermişse de çok geçmeden bu okul kapatılmıştır.
Eğitimine medresede başlayıp imam olarak mezun olsa da Cegerxwîn’in zamanla dünya görüşü ciddi anlamda değişir. Suriye’de uzun yıllar komünistlerle birlikte çalışan Cegerxwîn, sol düşünceye ilgi duymuş. Zamanla sosyalizmi iyice benimseyen yazar, eserlerinde sosyalist düşünceyi işlemiş.
Daha sonra Bağdat Üniversitesi’nde Kürtçenin Kurmancî lehçesinde dersler veren yazar birçok Kürt kurumunun kurulmasına öncülük eder. Son dönemlerinde Avrupa’ya geçerek İsveç’e yerleşen Cegerxwîn burada 1984 yılında hayata veda etmiştir. Binlerce kişinin katıldığı İsveç’teki cenaze töreninin ardından Suriye’de Toprağa verilmiş. Cegerxwîn’in mezarı Qamışlo’daki evinin bahçesindedir.
KÜLTÜR SERVİSİ