PKK Lideri Abdullah Öcalan, 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana “koster bozuk” ve “hava muhalefeti” gibi gerekçelerle avukatlarıyla görüştürülmüyor. Abdullah Öcalan 11 Eylül 2016 tarihinden bu yana ailesi ile görüştürülmüyor. Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Newroz Uysal, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulandu. Öcalan ve yanındaki 3 kişinin tutuklu olarak bulunduğu İmralı Cezaevi ile yıllardır hiçbir iletişim kuramadıklarını belirten Newroz Uysal, “1999’dan bu yana gelen tecrit sürecini bir vasıflandırma ya da tarih olarak tarif edersek her geçen dönemde ve değişen politikalarla beraber mutlak bir sessizliğe gömülen bir ada cezaevi ile karşı karşıyayız. Ulusal ve uluslararası ilkelerin aynı zamanda sağlık ve güvenlik hakkının temel anlamda hiçe sayıldığı bir ada cezaevi ile karşı karşıyayız. Ve burada yaklaşık 20 yıl kadar bu tecride rağmen direnmeye çalışan, hayatını devam ettirmeye çalışan bir Sayın Öcalan ile karşı karşıyayız” dedi.
‘Mesleğimizi yapamıyoruz’
Tarihsel anlamda avukatlık mesleği olarak Türkiye ve dünyadaki cezaevleri örnekleri avukatın pratik mesleğini yapması bakımından böylesi bir örneğin olmadığını söyleyen Newroz Uysal şöyle devam etti: “Defalarca söylediğimiz tabiri ile aslında İmralı Cezaevi’ndeki tecridi avukatlar ve aileler bazında görüştürülmemenin yaratmış olduğu türlü türlü gerekçe ve bahaneler vardı. Bu bahaneler Türkiye devletince her seferinde dile getirilmesine rağmen uluslararası bakımdan geçiştirilebilir gerekçeler oldu. Ancak biliyoruz ki; OHAL’in ilan edilmesi ile beraber bir KHK çıkarılmıştı. Ve OHAL’in ilanından hemen sonra ilk yapılan hukuki anlamda ki ilk icraat İmralı ile olan iletişimin tamamen yasaklanmasına dair bir kısıtlılık kararıydı. Aslında bu kısıtlılık kararı bizim açımızdan hukuki bir karar değildi biz bunun için hem itiraz mercilerine hem de Anayasa Mahkemesi’ne bir başvuru yaptık ve bu durumu CPT ile birçok uluslararası kuruma ilettik.”
İletişim hiç yok
Eylül 2016 yılından bu yana hiçbir şekilde İmralı’dan haber alamadıklarını belirten Newroz Uysal, “Tamamen iletişimin koparıldığı, unutturulmaya çalışılan sessizliğe gömülmeye çalışılan bir yer orası. Hukuki başvurularımız hiçbir kurum tarafından karara bağlanmıyor. Aldığımız kararların hukuki takibini yapsak bile karşımıza çıkan yegane sorun uluslararası politik düzenin Sayın Abdullah Öcalan ve onun yaratmış olduğu siyasete karşı olan tavrıdır. Bu tavır Türkiye nezdinde İmralı’da değişen politikalarla kendini gösterdi. Şuan mevcut haliyle süreklileşen kaos halinde bir politika mevcut. Ve bu politika çözüm ve barış arayışına Sayın Abdullah Öcalan’dan gelebilecek tek bir haber, tek bir iletişim kanalına dahi izin vermeyen çok katı bir politika ile karşı karşıyayız” dedi.
Kampanya başlatıldı
PKK Lideri Abdullah Öcalan için sosyal medyada #CptActForOCALAN etiketi ile kampanya başlatıldı. Kampanya çerçevesinde Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT), çağrıda bulunulurken, Abdullah Öcalan’ın durumuna ilişkin İmralı ziyaret edilerek, bilgi paylaşımında bulunması talep ediliyor. CPT’yle iletişim adreslerine de paylaşımlarda yer verilirken, kampanyayı uluslararası kurumlar ile HDP’li milletvekilleri de destekliyor.
ŞIRNAK-JINNEWS