Musa Orhan’ın tutuklanmamasını değerlendiren avukat Kaleli, sanık avukatlarının yaptıkları savunma ile tecavüzü aklar gibi bir tutum sergilediklerini söyledi
İpek Er’e tecavüz ederek, intihara sürükleyip yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan hakkında “nitelikli cinsel saldırı” suçundan açılan davanın ilk duruşması geçtiğimiz gün görüldü. Duruşmada Orhan’ın tutuklanmasına ilişkin talep reddedildi. Davayı takip eden Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi avukatlarından Gulan Çağın Kaleli, konuya ilişkin Jinnewst’ten Şehriban Aslan’a konuştu.
Kaleli, Musa Orhan’ın avukatlarının sadece duruşma safhasında değil hem soruşturma sürecinde hem de ilk duruşmaya kadar olan süreçte olayı “nitelikli cinsel saldırıdan” uzaklaştırıp başka yerlere çekerek dosyayı provoke etmeye çalıştığını söyledi. Kaleli, sanık avukatlarının sosyal medya hesapları üzerinden dosya içerisinde yer alan evrakları ifşa ettiğini belirtti. Karşı tarafın avukatlarından, babanın diğer aile üyeleri ile olan ilişkisi üzerine yapılan ithamların olduğunu kaydeden Kaleli, bunun üzerinden dosyanın provoke edildiğini belirtti. Kaleli, “Bir bütünen Musa Orhan dosya dışında tutularak İpek’in ailesi üzerinden coğrafyaya saldırı halindeydiler. Sanki İpek’in içinde bulunduğu durum ve sosyolojik yapı bu tecavüzü aklar gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyordu. Bir saate yakın bir savunma yapıldı ve Musa Orhan’ın sosyal medya üzerinden ne kadar mağdur edildiğini anlattılar. Bir halka hakaret eden ve cinsel saldırı suçunu da bir nevi meşrulaştıran bir savunma şekli vardı. Ayrıca Musa Orhan susma hakkını kullandı. Fakat müdafilerinin yaptığı savunma aslında Musa Orhan’ın savunmasıydı. Eski beyanlarını tekrar ettiğini söyledi ve bunlar çelişkili beyanlardı” dedi.
‘Heyet şaşırtmadı’
Mahkeme heyetinin tutumunun kendisini şaşırtmadığını söyleyen Kaleli, “Dosya İpek ve ailesinin mücadelesi sonucunda açıldı. Aile Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruyor ama Batman aileyi Siirt’e yönlendiriyor ki bu da yanlıştır. Mağdur olan aileyi bir kere daha mağdur ederek Siirt’e gönderiyor. Siirt’e giden aileye savcılıktan 15 gün sonra gelmesi yönünde bir cevap veriliyor. Cinsel saldırı suçlarında delillerin hemen toplanması için yargının hemen harekete geçmesi gerekiyor. Ancak görüyoruz ki burada da bir oyalama politikası var” diye konuştu. Delillerin karartılmasına ilişkin de Kaleli şöyle dedi: “Musa Orhan verdiği ilk ve ikinci ifadesinin arasında telefonunu soruşturma makamına veriyor ve soruşturmada fark ediliyor ki aslında sanık telefonuna format attırmış. Tüm bilgileri sildirmiş. Bu delillerin karartıldığına dair çok net bir veridir. Bir diğer şey ise tutukluluk devamına ilişkin verilen mütalaada ve ilk celseye kadar dosyanın eski ve yenisi arasında çok önemli bir delil girdi. Diyarbakır kriminalden alınan bir uzmanlık raporu ATK raporunu destekledi. İpek’in cinsel saldırı suçuna maruz bırakıldığı somut verilerle ortaya konuldu. Mahkemenin Musa Orhan’ı tutuklamaması için hiçbir engel yok.” Kaleli, hukuki mücadelelerine devam edeceklerini söyledi.
DİYARBAKIR