Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili Avrupa İnsan Haklarına Mahkemesi’ne (AİHM) yapılan başvuru 17 Mayıs’ta sonuçlandı. AİHM dosyayı “Avukatların, belgeleri Anayasa Mahkemesi’ne iki gün geç yolladığı” gerekçesiyle kabul edilemez buldu. İnsan halkları savunucularının ve hukukçuların tepkisine neden olan karara ilişkin konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Avukat Öztürk Türkdoğan, AİHM’in gelebilecek yüzbinlerce dosyayı engellemek için umut kırıcı bir politika izlediğini söyledi.
‘Hukuksuzluk tasdiklendi’
AİHM’in Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) usul kuralını bahane ederek, başvuruyu ret ettiğini anımsatan Türkdoğan, şunları söyledi: “AİHM’e dava götürenler olarak bize böyle basit usul kurallarını giderebileceğimiz söyleniyor. Süre verilmiyor. Şu eksiklikleri tamamlayabilirsiniz deniliyor. AİHM sözleşmesinin 13’üncü maddesi açık bir şekilde ihlal edildi. Yani AİHM kendi kuralını çiğnedi. Türkiye’de etkili bir iç hukuk yolu olmadığı açık ama AİHM bunu tasdik ediyor.”
‘İnsan hakları araçsallaştı’
Bu durumun devletlerin lobilerinin mahkemeler üzerindeki etkisine bir örnek teşkil ettiğini belirten Türkdoğan, dünyada insan hakları sisteminin bir çöküş içinde olduğunu söyledi. Türkdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu tıpkı Türkiye hükümetinin, İsrail’in Filistinlilere yönelik gerçekleştirdiği ağır insan hakları ihlalinde dünyayı göreve davet etmesi gibidir. Aynı Türkiye benzer ihlalleri Kürtler üzerinde uyguluyor. Ne kendisi gidip uluslararası ceza mahkemesine taraf oluyor ne de Birleşmiş Milletler’in (BM) Türkiye ile ilgili verdiği kararlara uyuyor. Yani insan hakları sisteminde bir çöküş var ve insan hakları araçsalaştırılmış durumda. Bütün devletler insan haklarını bir araç olarak kullanmaya başladı.”
Berivan Altan/Ankara