Su kaynaklarının doğru kullanılmamasının başta Afrika olmak üzere birçok yerde susuzluğa neden olacağı belirtiliyor
Dünya Bankası’nın yayınladığı son rapora göre, dünya üzerindeki su kaynaklarının yarısına yakını çalınıyor. Raporda, bu oranın yüzde 30 ila 50 arasında değiştiğine dikkat çekiliyor. Su kaynaklarının hakları ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de genellikle su kamusal mülk olarak kabul ediliyor. Ancak birçok ülkede su kaynaklarının gasp edilmesinin önüne geçilemiyor. Su kaynaklarının nereden çıkarsa çıksın kamu mülkiyeti kabul edildiği ülkelerden İsviçre’de sadece bazı kantonlarda istisnalar olabiliyor. Artan dünya nüfusu, tarımsal faaliyetler, kuraklıklar ve aşırı tüketim nedeniyle her geçen gün su kaynaklarının önemi daha da artıyor. Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından yayınlanan bir rapora göre, 2017 itibarıyla dünya nüfusunun yüzde 29’u içilebilir su kaynaklarına erişemiyordu. BM verilerine göre dünya üzerindeki su tüketiminin dörtte üçüne yakını tarımsal faaliyetlerden kaynaklanıyor. Bu oran yüzde 70’i bulurken, tarım amaçlı su tüketimi sadece 20. yüzyılın ilk üç çeyreğinde 6 kat artış gösterdi. BM’ye göre, dünya üzerindeki 7.7 milyarı aşkın nüfus için gerekli olan su miktarı günlük en az 50 litre. Bu günlük kullanımın yanı sıra tarımsal faaliyetler için gerekli olan suyu da kapsıyor. Ancak İsviçre’deki su tüketimi kişi başına günlük ortalama en az 150 litreyi buluyor. Üstelik buna iş yerlerinde kullanılan veya eğlence ile tatil amaçlı kullanılan sular dahil edilmiyor. Öte yandan BM’nin temel insan hakkı kapsamında ele aldığı suyun haksız kullanımı veya gaspı da bir diğer önemli sorun. Birçok tarım alanında su kaynaklarının izinsiz olarak kullanılması bunda etkili olurken, kullanılan suyun yüzde 30-50 arasındaki bir kısmının çalındığı tahmin ediliyor.
Daha da pahalılaşacak
Dünya üzerindeki okyanus ve deniz suları toplam suların yüzde 97’sinden fazlasını oluşturuyor. Ancak bu sular tuzlu olduğu için sadece yüzde 2.8 gibi bir kısmı oluşturan tatlı su kaynakları önem taşıyor. Tatlı su kaynaklarının yüzde 60’ından fazlası ise Brezilya, Rusya, Endonezya, Çin, Kanada, Kolombiya, Peru ve Hindistan’da bulunuyor. Kuveyt, Bahreyn, İsrail, Malta, Singapur, Ürdün, Kıbrıs gibi çok sayıda ülkenin ise neredeyse yok denecek kadar tatlı su kaynakları var. Temel insan hakları içerisinde gösterilen suyun kıymeti, küresel ısınma ile daha da artacak. Artan sıcaklıklarla birlikte su kaynaklarının önemli oranda azaldığı bilinirken, su giderek daha değerli ve pahalı bir besin maddesi haline gelecek.
EKOLOJİ SERVİSİ