Cihan Can’ı zırhlı otobüsle ezen polisin yargılandığı davanın hakimi, müşteki avukatı Fuat Coşacak’ın sözlü beyanlarını dinlemeden duruşmayı bitirdi. Coşacak, sanığın polis olması nedeniyle bir mutabakata varıldığı izlenimi edindiğini belirtti
Diyarbakır’da 27 Aralık 2019’da inşaat mühendisi Cihan Can’ı sürdüğü zırhl otobüsle ezerek öldüren polis Hakan A.’nın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Diyarbakır 11’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, sanık Hakan A., tayin edildiği Sivas’tan Ses ve Görüntü Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Duruşmaya, yaşamını yitiren Cihan Can’ın ailesi ve avukatları Fuat Coşacak hazır bulundu.
Sanık Hakan A., olay günü havanın yağışlı ve karanlık, trafiğin yoğun olduğunu, sokağı döndüğü anda arabada sarsıntı meydana geldiğini hissettiğini ve yakında fırın olması nedeniyle sarsıntının odundan kaynaklandığını düşündüğünü ileri sürdü. Birincisinden daha büyük ikinci sarsıntıda aracı durdurduğunu, aşağı indiğinde ise bir şahsı aracın arka tekerliğinin altında yatar vaziyette gördüğünü söyleyen sanık Hakan A., olayın verdiği korkuyla aracını 3 metre daha ileri götürdüğünü belirtti. Olay sırasında hız limitini aştığı yönündeki iddiaları kabul etmeyen polis Hakan A., “Olay tarihinde hızım çok düşüktü, üzerime atılı suçlamayı bu şekilde kabul ediyorum” dedi. Sanık Hakan A. duruşmalardan muaf tutulmasını talep etti.
Aile katılma talebinde bulundu
Duruşmada, Kürtçe beyanları tercüman aracılığıyla çevrilen Cihan Can’ın annesi Haliye Can, olayı, MOBESE kameralarından izlediğini ve görüntülerde, sanık polisin araçla 3 defa oğlunun üzerinden gidip geldiğini gördüğünü kaydederek, “Oğlumun pestilini çıkarmış. Oğlum nişanlı ve mühendisti. Sanığın ömür boyu hapiste kalmasını istiyorum. Sanıktan şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum” dedi. Duruşmada, Cihan Can’ın babası Mehmet Sadık Can ile ablaları ve ağabeyleri de duruşmaya katılma taleplerini dile getirdi.
Aile avukatı Fuat Coşacak ise, olayın oluş şeklinde bakıldığında kasten öldürme suçunun gerçekleştiğini düşündüklerini kaydederek, sanığın karıştığı suçun Ağır Ceza Mahkemelerinin yetki alanında bulunduğunu, sanığın Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanması gerektiğini belirtti. Coşacak, iddianamenin iadesi ve mahkemenin görevsizlik kararı vererek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etti.
Avukatın sözlü beyanlarına engel
Mahkeme hakimi, Coşacak’ın sözlü beyanlarını dinlemeyeceğini, taleplerini yazılı vermesini istemesi ve talepleri almadan duruşmayı sonlandırması müşteki avukatı Coşacak’ın tepkisine neden oldu. İddia makamı, avukat Coşacak’ın iddianamenin iadesi ve mahkemenin görevsizlik kararı vermesi yönündeki taleplerinin reddini istedi.
Mahkeme, dosyada görevsizlik kararı verilmesinin talebinin reddine, duruşmaya gelmeyen tanık Mustafa Başkan hakkında zorla getirme emrinin düzenlemesine karar vererek duruşmayı 15 Ocak 2021 tarihine erteledi.
‘Mutabakata varmışlar’
Can’ın ölüme ilişkin yaşanan süreci ve mahkemede, hakimin beyanda bulunmasına izin vermemesini Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendiren avukat Fuat Coşacak, “Olayın üzerinden neredeyse bir yıl geçti yargılama daha yeni yapıldı. Bu bize şunu gösteriyor: Şahsın kolluk görevlisi olması itibariyle bir şekilde kolluk yani idari yapı ile adliye yapıyla birbirleriyle görüşmüş bu dosyanın nasıl yürütüleceği hususunda belli bir mutabakata varmışlar” diye konuştu.
Mahkeme hakiminin sözlü beyanda bulunmasına izin vermemesinin yargılama usulüne aykırı olduğunu ifade eden Coşacak, şunları söyledi: “Bu bize şunu gösteriyor, yargılamayı yapan hakimin, tarafsız ve bağımsız olmadığıdır. Biz onunla ilgili reddi hakim talebinde bulunacağız.”
DİYARBAKIR