Garzan Mezarlığı’ndan getirilen cenazelerin derhal Kilyos kaldırımından çıkarılmasını isteyen sivil toplum örgütleri, ailelerden özür dilenmesini ve sorumluların cezalandırılmasını istedi
İstanbul’daki hukuk ve sivil toplum örgütleri, Bitlis’in Yukarı Ölek köyünde bulunan Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılarak, Kilyos Mezarlığı’nda kaldırıma gömülen 282 cenazeye ilişkin Taksim’de bulunan Hill Otel’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AN-YAKAY-DER), Güneydoğu Dernekleri Platformu (DGDP) ve Demokratik Aileviler Derneği (DAD) temsilcileri katıldı. Salona Garzan Mezarlığı ve Kilyos Kimsesizler Mezarlığına ait fotoğraflar asıldı. Açıklamaya, kurum temsilcilerinin yanı sıra Hakların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekilleri Hişyar Özsoy ve Hüda Kaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanları Elif Bulut ve Erdal Avcı ile cenazelerini teslim alan ve alamayan birçok aile de katıldı.
Hazırlanan ortak basın açıklamasını İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. Garzan Mezarlığı’nın, kamuoyunda “Çözüm Süreci” veya “Barış Süreci” olarak adlandırılan süreçte farklı tarihlerde çatışmalarda hayatını kaybetmiş kişilerin defnedildiği 13 mezarlıktan bir tanesi olduğu hatırlatan Yoleri, mezarlıklarla ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Mezarlıkta defnedilen cenazelerin büyük bir çoğunluğunun 1990’lı yılların yoğun çatışmalarıda hayatını kaybetmiş kişilere ait olduğunu anımsatan Yoleri, “Yine, 2000’li yıllar itibarıyla İHD gibi kurumların Bitlis’te yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkan bazı toplu mezarlardan çıkan cenazeler de buraya taşınarak yeniden defnedilmiştir. Ayrıca, 2014 tarihinde Rojava’da İŞİD’e karşı süren savaşta hayatını kaybeden bazı kişilerin naaşları da bu mezarlığa defnedilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Öneriler sıralandı
Mezarlığa yönelik bu saldırının vicdanları derinden yaraladığını ifade eden Yoleri, ilgili önerileri şöyle sıraladı:
“* Garzan Mezarlığının tahribi ve taşınması ile ilgili bir Meclis Araştırma Komisyonunun kurulması ve/veya adli ve idari soruşturmaların başlatılması ve sorumluların belirlenerek cezalandırılması.
* Mezarlıktan çıkarılan 282 cenazenin kimliklerinin belirlenmesi ve ailelerine teslim edilmesi.
* Kimliklendirmesi gerçekleşemeyen cenazelerin günümüzle ilgili bilimsel yetilerine sahip uzmanlar tarafından toplu olarak gömüldükleri kaldırım dibinden derhal çıkarılmaları ve Garzan’da çıkarıldıkları mezarlığa tekrardan gömülmeleri.
* Kaldırım dibine toplu olarak gömülen cenazelerin ailelerinden yaşadıkları travma ve ıstıraptan dolayı özür dilenmesi.”
ÖHD: Herhangi bir gelişme yok
ÖHD İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Arzu Eylem Kayaoğlu, Kilyos Kimsesizler Mezarlığı’yla ilgili Mayıs 2020’da hazırladıkları raporu paylaştı. İncelemeleri sonucunda cenazelerin mevzuata aykırı ve insan onurunu zedeleyecek bir biçimde gömüldüklerini vurguladı. Avukatlar olarak yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını dile getiren Kayaoğlu, ancak şimdiye kadar herhangi bir gelişmenin olmadığını söyledi.
‘Bu zulmü kabul etmiyoruz’
Aileler adına söz alan Rewşan Döner, “Kilyos Mezarlığına gittiğimizde, çocuklarımızın su arkının içine gömüldüğünü gördük. Dini kitapların hangisinde böyle bir şey var? Cenazelerimize yapılan bu zulmü kabul etmiyoruz. Aileler olarak 3 yıldır bu acıyı çekiyoruz. Tek talebimiz çocuklarımızın cenazelerinin teslim edilmesi. Bunun içinde kimin elinden ne geliyorsa yapsın” diye seslendi.
ANYA-KAY-DER: Dünyada ilk
ANYA-KAY-DER Eşbaşkanı Şehmus Işık, ailelere yaşatılanların düşman hukuku olduğunu söyledi. Cenazeler üzerinden uygulamaların ailelere travma yaratıldığını dile getiren Işık, “Bazı ailelere cenazesinin dördüncü kere defnettiğini söylüyor. Bu örneğe baktığımızda ailelere yaşatılmak istenen acıyı anlayabiliriz. Dünyada ilk kez cenazelerin kaçırılma olayıdır Garzan Mezarlığı. Türkiye kamuoyu yaşatılan bu acıya karşı sorumlu ve vicdani olmalı” dedi.
TİHV: Sorumlular hesap vermeli
THİV üyesi Ümit Biçer, “Sürecin başından beri adli ve hukuki bir gerekçe değil, başka bir süreç işlediğini görüyoruz. Defin işleminin ancak ve ancak cenazenin ailesi tarafından yapılabileceği hızla ailelere teslim edilmesini sağlamak gerekiyor. Derhal bir soruşturma ve sorumluların hesap vermesi gerektiren bir sürecin başlatılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Tanrıkulu: Bilinçli yapıldı
CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu da, uygulamanın bilinçli olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Mezara dokunmak ölüm kadar acıdır. İnsanlar kendi yakınlarını ölümlerini dokunmaları travma yaratır. Bu bilinçsiz bir şekilde yapılmadı. Bilerek bilinçli bir şekilde yapılan bir olay. Sadece Garzan değil, birçok mezarda bunu bilerek yaptılar. Bu vicdansız ve hukuksuz bütün toplumu zedeleyen durum toplumsal barışı da zedeliyor. Umarım kamuoyunun vicdanıyla bu olayı çözeriz.”
HABER MERKEZİ