Bağımsız tiyatroların salgın ile birlikte geldiği nokta, tiyatro oyuncularını da psikolojik olarak etkiliyor. Tiyatrocular yetkililerin ölüm sessizliğinde olduğunu belirterek, dayanışma çağrısında bulundu
Eylem Akdağ / Ankara-MA
Koronavirüs nedeniyle bütün iş kollarında olduğu gibi özel tiyatrolar da ağır tahribat yaşamaya devam ediyor. Devinim Tiyatro Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Ahmet Yapar, Bambu Sahnesi Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Ozan Demircioğlu ve Büşra Ertürk iktidarın sorunlara sessiz kaldığını belirterek ortak bir noktada buluşuyor; tiyatrocular bu süreçten psikolojik olarak yara aldıklarını ifade ediyor.
Ödemeler devam etti
Tiyatro salonlarının faaliyet göstermemesine rağmen kira, elektrik borçlarının gelmeye devam ettiğine vurgu yapan Bambu Sahnesi Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Ozan Demircioğlu, yasal izinden sonra sadece bir kez oyun oynadıklarını ama sorunların bitmediğini kaydetti. Demircioğlu, “Faal olsak da seyircinin gelmediği bir yer, çok da anlam ifade etmiyor” ifadelerini kullanıyor.
Yetkililer sessiz
Demircioğlu, “Tiyatroların sorunları konusunda Ankara inanılmaz bir ölüm sessizliğinde, belediyeler aynı şekilde. Bu sorun aynı zamanda yerelin de sorunu” diyerek dayanışma çağrısında bulunuyor.
‘Tiyatro ruhu doyurur’
Özel tiyatrolarda giderin olup gelirin olmamasından kaynaklı büyük sıkıntılar yaşandığını ifade eden tiyatro oyuncusu Büşra Ertürk de “Bir oyuncu olarak gerek tiyatroda gerek TV işindeki büyük yaralar hem maddi hem de psikolojik olarak beni de etkisi altına aldı” diyor. Ertürk, “Tiyatro özeldir, biriciktir, izleyenin de oynayanın da ruhunu doyurur” ifadelerini kullanıyor.
‘Tiyatro güçlü bir silah’
14 yıldır özel tiyatroyla ilgilenen Devinim Tiyatro Kurucu Genel Sanat Yönetmeni Ahmet Yapar, var olan sorunların sendikal anlamda bir örgüt çatısı altında dillendirmenin önemine vurgu yapıyor. Yapar, “Tarihin hep söylediği bir söz vardır, ‘Devrim krizlerden doğar’ bu da böyle bir süreç. Tiyatro da buradan çıkabilecek çok güçlü bir silahtır.” Bağımsız tiyatrocuların varlığının önemine de değinen Yapar, herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurgulayarak; “Fakat bir tek kişinin koymayacağından eminim o da iktidar” diyor.
‘En baskıcı iktidar’
Asgari ücretle çalışan birinin tiyatroya gelemiyor olmasını değil, ülkedeki gelir adaletsizliğinin eleştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Yapar, “Tarihin görüp görebileceği en baskıcı iktidarla karşı karşıyayız. Ama biz bu dayanışmanın ve birlikteliğin adını doğru koyarsak, bir çatı altında birleşirsek, kendi kalkınmamızı ve seyircimizi örgütlersek bu sorunun altından kalkabiliriz.”
Tek tek kapanıyorlar
Tiyatro alanında krizler devam ederken birçok tiyatro kapanıyor, birçok tiyatro ise yardım bekliyor. Onlardan biri Kadıköy’de 12 yıldır faaliyet yürüten Küçük Salon. Geçen günlerde yaptıkları duyuruyla sahneye veda ettiklerini duyurmuştu. Kumbaracı50 tiyatro salonu ise yaşadıkları maddi sıkıntılardan dolayı tiyatro severlerden yardım beklediklerini duyurarak kampanya başlatmıştı.