Şüpheli kadın cinayetlerinin artmasında yeterli kovuşturma yapılmamasının etkili olduğunu belirten KCDP temsilcisi Nurşen İnal, ‘Kadınlar İstanbul sözleşmesinin uygulanması için mücadele edecek’ dedi
Kadına yönelik şiddet ve cinayet artarak devam ediyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) Eylül ayı raporuna göre, bir ayda 36 kadın katledildi. Aynı raporda, 20 kadının ölümü şüpheli olarak yer aldı. KCDP Temsilcisi Nurşen İnal, son yıllarda artan şüpheli kadın ölümlerini Mezopotamya Ajansı’ndan Semra Turan’a konuştu.
İstanbul Sözleşmesi ile 6284 sayılı yasanın uygulanmaması ve kaldırılmak istenilmesinden kaynaklı kadın cinayetlerinin arttığını belirten İnal, kadınların en çok da boşanma aşamasında kendi hayatlarına dair karar verdikleri dönemlerde yaşamlarını yitirdiklerini söyledi. “Erk zihniyet, karşı çıkan kadınları bir tehdit olarak görüyor ve bundan kaynaklı da saldırıyor” diyen İnal, özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasıyla artan kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlerin tesadüfi olmadığını vurguladı
Yeterli kovuşturma yok
Kadın cinayetlerinin yeteri kadar kovuşturulmadığı ve bu nedenle şüpheli kadın cinayetlerinin arttığını belirten İnal, gerekli soruşturma yapılması halinde kadın cinayetlerinin bu kadar çok olmayacağını vurguladı. Daha önce de kadın cinayetleri işlendiğini değinen İnal, “Ancak öyle bir duruma geldi ki kamuoyu artık şüpheli kadın ölümlerinin üzerine gidiyor ve araştırılmasını istiyor. Bunun için mücadele ediyor” dedi.
“Devletin bu ölümleri aydınlatma sorumluluğu var” diyen İnal, “Devlet şüpheli ölümlerin nedenini açıklamak zorundadır. Devletin bu konuda iyi niyetli olduğunu söyleyemeyiz. Eğer iyi niyet olmuş olsaydı. Bunun için etkili bir kovuşturma yaparlardı” dedi ve kadınların ölümünün belirsiz bırakılmak istendiğini söyledi.
Veriler açıklanmalı
Ülkedeki kadın cinayetleri ile ilgili verilerin dahi paylaşılmadığını söyleyen İnal, “Devlet kadın cinayetlerinin verisini açıklamak zorunda. Veri aynı zamanda kaç kadının katledildiği değil, nerde, nasıl ve niçin katledildiğini de gösteriyor. Kadın cinayetlerinin nasıl önlenmesi gerektiğine dair yol gösteriyor. Bizler yalnızca medyaya yansıyanları derleyebiliyoruz. Bütün bu politikalar, ‘kadın cinayetleri politiktir’ sözünü teyit ediyor” ifadelerini kullandı.
Toplumsal cinsiyet odaklı bir politikanın yürütülmesi gerektiğinin altını çizen İnal, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 yasa etkin bir şekilde uygulandığı takdirde kadın cinayetlerini durdurmak mümkündür. Yasaların etkin bir şekilde uygulanması için mücadelemiz sürecektir” dedi.
Kadınlar mücadele ediyor
Kadın cinayetlerinde yargı sürecine işaret eden İnal, mahkemenin kadın karşıtı tutumunda toplumsal cinsiyet eşitliği olmamasının etkili olduğuna dikkat çeken İnal, “Kadını eşit olarak görmeyen bir devlet, yargı ve toplum var. Toplumsal cinsiyet eşitliği olsaydı bunların hiç birini konuşmak zorunda kalmayacaktık” diye belirtti.
Kadınlara yönelik saldırılara rağmen dünyada ve Türkiye’de yükselen bir mücadele ve dayanışmanın olduğunu belirten İnal, şöyle dedi: “Kadınlar bir araya geliyor ve örgütleniyorlar. Hep birlikte mücadele etmenin ruhunu yaşıyoruz. Kadın cinayetlerini ve şüpheli ölümlerin artmasının bir diğer nedeni de budur. Kadınlar ciddi kazanımlar elde ediyor. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmak istendiğinde, kadınların nasıl bir araya geldiğini gördük. Erk sistem kadınları katletse de mücadelelerinin önüne geçemeyecek, başaramayacak. Saldırılara karşı daha da güçlenerek, daha büyük mücadeleler vereceğiz.”
İSTANBUL