Hesekê’nin doğusunda yer alan Hol Kampı, bölgenin en büyük kampı konumunda. Kampın, hem bölge hem de dünya için büyük bir tehlike oluşturduğu söyleniyor
Hol Kampı bir dönem IŞİD tarafından merkez haline getirilmesi ile dünyanın ‘en tehlikeli’ kampı olarak nitelendiriliyor. Bugünlerde ise Özerk Yönetim’in kamptaki Suriyeli ailelerin evlerine dönüşü için yaptığı çalışmalar ile gündemde.
Hesekê’nin 45 km doğusunda yer alan Hol Kampı, nüfusu ve yüzölçümüyle bölgenin en büyük kampı konumunda. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından 1991 yılında kurulan kamp, ilk olarak Körfez Savaşı’ndan kaçan Iraklı mültecilerin sığınması için kullanıldı.
2015’te IŞİD’den kurtarıldı
Kamp, 2003 yılında ABD’nin Irak’a müdahale etmesi sonucu meydana gelen göç dalgalarında bir kez daha kullanıldı. Suriye krizinin başlamasıyla birlikte ise kampı işgal eden IŞİD, Hol Kampı’nı kendilerine bir merkez haline getirerek kullanmaya başladı. Ekim 2015’te Demokratik Suriye Güçleri (DSG) tarafından IŞİD’ten kurtarılan kamp, o tarihten bu yana Özerk Yönetim’in kontrolünde bulunuyor.
53 farklı uyruktan on binlerce kişi
2019 yılının Mart ayında IŞİD’e karşı başlatılan hamlenin ardından IŞİD’lilerin aileleri de bu kampa yerleştirildi.
Son dönemlerde kampta tutulan IŞİD’li aileler, IŞİD zihniyetini kabul etmeyen diğer kamp sakinlerine yönelik cinayet ve saldırılarda bulunmaya başlamıştı. Sık sık kamptan kaçma girişiminde de bulunan aileler, bu girişimleri özellikle Türkiye’nin 9 Ekim 2019 tarihinde Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonu sırasında arttırmıştı.
Bugün 53 farklı uyruktan çoğu IŞİD’li on binlerce kadın ve çocuğun barındığı kamp, Uluslararası Koalisyonun yeterli desteği sunmaması nedeniyle hem bölge hem dünya için büyük bir tehdit oluşturuyor.
64 bin kişi kalıyor
Hol Kampı Yönetimi’nin son verilerine göre, kampta 64 bin 373 kişiden oluşan 17 bin 693 aile bulunuyor. Bu nüfusun 30 bin 606 kişiden oluşan 8 bin 209 ailesi Irak, 24 bin 223 kişiden oluşan 6 bin 706 aile Suriye, 9 bin 544 kişiden oluşan 2 bin 778 aile ise 55 farklı Arap ve Avrupa devleti vatandaşı.
Kamp yönetiminin verilerine göre, IŞİD’li ailelerin yerleştirilmesinden önce kamp nüfusunun 6 bin 500’ü Irak ve 3 bini Suriye vatandaşı olmak üzere toplam 9 bin 500 kişi oluşturuyordu.
55 ülke vatandaşını almıyor
Kamp yönetimi, geçtiğimiz yıl Derazor, Reqa ve Tebqa sakini ailelerin evlerine dönüşü için çalışmalar yürütmeye başladı. Yürütülen program kapsamında şu ana kadar 4 bin 789 kişi, 27 farklı grup halinde kamptan çıkarıldı.
Kamptan çıkarılan kişilerin tamamının IŞİD’in işgali döneminde hiçbir suç işlemedikleri ve IŞİD ile hiçbir ilişkilerinin bulunmadığı tespit edilmişti. Özerk Yönetim, IŞİD ile ilişkisi bulunmayan kişilerin evlerine döndürülmesi için çalışmalarını sürdürüyor.
Öte yandan kampta vatandaşı bulunan 55 farklı ülke, Özerk Yönetim’in tüm çağrılarına rağmen suçluların yargılanması ya da suçsuzların ülkelerine geri alınmasına dönük hiçbir girişimde bulunmuyor.
Kaynak: ANHA