Muğla’da Zeynep Şenpınar’ı katleden Ahmet Selim Kemaloğlu’nun yargılanacağı dava öncesi eylem yapmak isteyen kadınlar, polisin taciz ve tehditlerine maruz kaldı. Kadınlar, baskılara karşı birlikte hareket etme çağrısı yaptı
Muğla Kadın Platformu ve Muğla Üniversiteli Genç Kadınlar’ın, Zeynep Şenpınar’ı katleden Ahmet Selim Kemaloğlu’nun dün başlayan yargılaması öncesinde gün boyunca gerçekleştirmek istedikleri eylemler “pandemi” gerekçe gösterilerek polislerce engellendi. Muğla Üniversiteli Genç Kadınlardan Leyla Kalın ve Burcu Gürkan polis tarafından tehdit edildiklerini söyledi.
Planladıkları etkinlikler için 15 gün boyunca bildiri dağıtma, yürüyüş ve gece nöbeti şeklindeki eylem ve etkinlik hazırlıkları yürüttüklerini dile getiren Leyla Kalın, bildiri dağıtma aşamasında Muğla Valiliği’ne bildirimde bulunulduğunu ve Muğla Emniyetinin izin vermesine rağmen Menteşe ilçesinde polis engeli ile karşılaştıklarını aktardı. Engeli esnafların rızasını alarak camlara bildiri yapıştırmak yoluyla aştıklarını ifade eden Kalın, şunları anlattı: “Basın açıklaması kısmında da 3 gün öncesinden taciz edilircesine her gün aranmaya başladık. Söz konusu eylemselliğin bildirilmesinde muhatap alınmayan bizlerin eylem yapmak istediğimizde önümüze geçmelerini absürt buluyoruz”
Polisten tehdit
Israrla mesaj üzerinden tebligat verilmeye çalışıldığını, daha sonra Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı sendikalardan sorumlu masa tarafından aranmış olduğunu öğrendiğini söyleyen Leyla Kalın, “7 Ekim’de Öğretmen Evi’nde otururken sendikalardan sorumlu masanın memuru tarafından ‘Üç gündür size ulaşmaya çalışıyoruz neden telefonlarımızı açmıyorsunuz’ şeklinde yaklaşıldı. Bilmediğim numaraları açmadığımı söyledim. Kaydedebilirsiniz numaramı diye belirtti. Ben de bir emniyet personelinin numarasını almayacağımı söyledim. ‘Tanışabiliriz, ben polisim kötü biri değilim. Biz devletiz, devletin ne ifade ettiğini de size anlatırız, devlet üzerine devlet kurdurmayız’ ifadelerini sarf ettiler. Bildiri için de bir tebligat imzalatmaya çalıştılar. Biz de bireysel olarak bir tebligat almadık” şeklinde konuştu.
Uygulamalarda çifte standart
Salgın gerekçesiyle yürürlüğe konulan eylem etkinlik yasağının sadece kendilerine uygulandığını kaydeden Kalın, “Bu yönerge bizim için işliyor ama Türk ocakları için işlemiyorsa burada bir çifte standart söz konusudur. İnsanların şovence savaşı desteklemesinde sorun görmeyen valilik, kadınların en doğal hakkı olan ifade özgürlüğünü engellemeyi kendisine sorumluluk biliyor. Polis bizi yalnızlaştırmak için sendikalara gidiyor. Bütün kadınlara bir arada olma çağrısında bulunuyoruz” dedi.
‘Sistemsel baskı var’
Üniversiteli Genç Kadınlar olarak Zeynep Şenpınar’ın katledilmesine ilişkin başlattıkları eylemler nedeniyle başından beri baskı altında olduklarını vurgulayan Burcu Gürkan ise Genel Bilgi Taraması’ (GBT) aramasına maruz kaldığını, polisin telefonunu arayarak, “Memur olacaksınız, hakkınızda işlemler yaparız” şeklinde cümleler sarf ettiğini söyledi. Gürkan, “Aslında kişisel bir durum değil. Kadınlar olarak sistemsel bir baskı görüyoruz. Üniversite öğrencileri olarak benzer sorunlar yaşıyoruz. Reddettiğimiz halde taciz edilmeye devam ediliyoruz. Kadınlar bir arada durarak birlik olmalı” diye konuştu.
Kadınlara birlik çağrısı
Gerçekleştirmek istedikleri eylem için 900 ile 3 bin Lira arasında para cezası kesilmekle tehdit edildikleri için eylemlerin iptal edildiğini ifade eden Burcu Gürkan, “Aslında ifade özgürlüğü ihlal edildi. Bunu yaparlar, yarın başka basın açıklamalarına gözaltı veya para cezası gibi tehditlerle izin vermez, yasakların önü açılmış olur. Toplumdaki her bireyin toplumsal cinsiyet eşitliğini benimsemesini istiyoruz. Bunun için de çalışacağız” dedi ve kadınlara birlikte hareket etme çağrısında bulundu
Kaynak: Melike Aydın/Muğla-Jinnews