Koronavirüs yoksulun daha çok yoksullaşmasına neden olurken, zenginlere ise yaradı. UBS raporuna göre, bu süreçte milyarderlerin serveti 10.2 trilyon dolar arttı
Küresel salgın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) yoksulun daha yoksul olmasına neden olurken, zenginin de daha zengin olmasını sağladı. Milyonlarca insan evlerine kapanmak zorunda kaldı. Bu süreçte hükümetler ise sermayeyi esas alan politikalar izledi. İsviçre bankası UBS’in bir raporuna göre, bu süreçte milyarderlerin serveti 10.2 trilyon dolar arttı. Piyasalardaki Kovid kaynaklı hareketlilik sonucunda, süper zenginlerin servetlerini yaklaşık dörtte bir oranında artırdığı belirtildi.
Milyarderlerin sayısı arttı
UBS raporuna göre, korona krizinin zirve yaptığı nisan-temmuz aralığında milyarderlerin serveti yüzde 27.5 oranında arttı. Buna göre milyarderler çoğunlukla, mart-nisan aylarında düşüşe geçen piyasalardaki iyileşmeden faydalandı. UBS raporunda, ‘milyarderlerin servetinin, 2017 sonundaki 8.9 trilyonluk zirveyi geçerek yeni bir pik yaptığı’ belirtildi. Buna göre, korona sürecinde dünyadaki milyarder sayısı da 2 bin 89’a yükseldi.
‘Risk iştahı’
UBS’in ‘dünyanın en zengin insanlarıyla’ çalışan yöneticisi Josef Stadler, bu kişilerin piyasalar çökerken daha fazla şirket alacak güce sahip olmaları sayesinde para kazandıklarını söyledi. The Guardian gazetesine konuşan Stadler bu durumu ‘risk iştahı’ olarak tanımlarken, küresel piyasaların ve özellikle bazı teknoloji şirketlerinin hisselerinin yükselmesiyle zenginlerin daha da fazla para kazandığını belirtti. Stadler, yüz milyonlarca kişinin zorlandığı dönemde yaşanan bu artışın halk arasında öfkeye yol açabileceğini söyleyerek, “Toplumdan dışlanmaları gibi bir risk var mı? Evet. Bunun farkındalar mı? Evet” dedi.
Küresel isyan olabilir
Milyarderlerin, Carnegie, Rockefeller ve Vanderbiltler gibi sadece birkaç ailenin 1905 yılında sahip olduğu kadar büyük bir serveti ellerinde tuttuğunu söyleyen Stadler, “Soru şu ki, bu durum ne kadar sürdürülebilir ve toplum hangi noktada müdahale edip karşılık verecek?” diye konuştu.
Toplumsal açıdan yıkıcı
High Pay Centre (Yüksek Maaş Merkezi) isimli düşünce kuruluşundan Luke Hilyard ise “Aşırı büyüklükte bir servetin belirli bir yerde yoğunlaşması ahlaki açıdan çirkin bir durum olduğu kadar, ekonomik ve toplumsal açıdan da yıkıcı” diye konuştu.
BERN