Gurbetelli Ersöz’ün ölümünün üzerinden 23 yıl geçti. Yaşamını yitirdiği 7 Ekim tarihi, Kürt Kadın Gazeteciler Günü ilan edildi. Gazeteci Sevda Erkılınç ve Melis Alphan, hakikatin izindeki gazetecilerin pusulası olan Ersöz’e dair konuştu
Özgür Basın geleneğinin ilk kilometre taşlarından olan Özgür Gündem gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Gurbetelli Ersöz, 7 Ekim 1997’de yaşamını yitirdi. 2013 yılında, Ersöz’ün yaşamını yitirdiği 7 Ekim tarihi “Kürt Kadın Gazeteciler Günü” olarak ilan edildi. Ölümünün üzerinden 23 yıl geçmesine karşın Gurbetelli Ersöz’ün güçlü kalemi ve cesareti yalnızca Kürt kadın gazetecilere değil, ülke ve dünyadaki hakikatin izinde olan tüm kadın gazetecilerin pusulası olmaya devam ediyor. Kadın gazeteciler, Gurbetelli Ersöz ve Kürt Kadın Gazeteciler Günü’ne ilişkin duygu ve düşüncelerini Jinnews’ten Gülistan Azak’la paylaştı.
Kadın gazeteci olmak…
Özgür Gelecek gazetesinden gazeteci Sevda Erkılınç, sözlerine Kürt Kadın Gazeteciler Günü’nü kutlayarak ve Gurbetellli Ersöz’ü anarak başladı. Erkılınç, “Erkek egemenliğin çok yoğun olduğu ve her yerde yeniden üretildiği bir ülkede ve coğrafyada yaşıyoruz. Aynı zamanda bölge açısından çok daha zor. Orada yaptığın haberler senin gözaltına alınmana ve tutuklanmana neden olabiliyor ya da gazetenin yayın yönetmeni olmak yıllarca içeride kalmana neden olarak gösterilebiliyor. Türkiye’de yoğun bir baskının yaşandığı bir zaman dilimindeyiz, özellikle son 4-5 seneye bakıldığında” dedi.
Ersöz’ün mirası
Gurbetelli Ersöz’ün gözaltı, tutuklama, kaybetme ve katletme olaylarının yaşandığı 90’lı yıllarda Türkiye’nin ilk kadın genel yayın yönetmenliği yapmasının kendisini heyecanlandıran ve gururlandıran bir yerde olduğunu vurgulayan Erkılınç, “Gurbetelli’nin ortaya koyduğu direngenlik bizim açımızdan çok önemli. Biz sosyalist gazetecilerin öğrendiği çok şey oluyor. Kürt kadın gazetecilerin ısrarı, ortaya koyduğu direniş biçimi aslında gücünü buradan alıyor. Ben Özgür Gelecek gazetesinin gazetecisi olarak da bir Kürt kadın gazetecisi olarak da bu direnişi sahipleniyorum” diye konuştu.
Gerçeklerin peşinde
Gazeteci Melis Alphan ise “Bugün Türkiye’de ifade özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne yönelik baskı inanılmaz bir boyutta. Gerçek anlamda gazetecilik yapanlar sürekli hedefte ve saldırı altında. Bu baskı ve saldırılar söz konusu gazeteci kadın, bir de Kürt olunca katmerleniyor. Yani Türkiye’de gazetecilik zaten zor, kadın olmak zaten zor, bunlara ek olarak bir de ötekileştirilen bir halkın mensubu olarak gazetecilik yapmaya çalışınca iş iyice zorlaşıyor. Gözaltılara, tutuklamalara, kapatmalara rağmen gerçeklerin peşinde koşan ve bunları kamuoyuna duyuran bu meslektaşlarımın özellikle de kadınların sesini duyurma yönünde azmini ve dirayetini çok kıymetli buluyorum” ifadelerinde bulundu.
İSTANBUL