Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışmalar 9’uncu gününde şiddetlenerek devam ederken, Azerbaycan Sol Gençliği’nden ‘Düşmanımız Ermeniler değil, bizi sömürenlerdir’ açıklaması geldi
Azerbaycan ile Ermenistan arasında Dağlık Karabağ’da başlayan çatışmalar, yayılarak 9. gününde de devam ediyor. Sivil bölgelerin bombalanması sonucu can kayıpları yaşanıyor. Ermeni haber Ajansı’na göre Ermenistan Savunma Bakanı Davit Tonoyan, Azerbaycan’ın askeri ve siyasi yönetimi “İHA ve topçu bataryaları kullanarak Ermenistan’ın Vardenis bölgesinin yerleşimlerini ateş altına aldılar. Eğer bu onun için askeri operasyon alanını genişletme anlamına gelmiyorsa artık uzmanlar değerlendirsin” dedi. Tonoyan’a göre Artsakh’ın Stepanakert, Martuni, Hadrut, Martakert şehirleri ve başka yerleşimleri Azerbaycan için askeri operasyonlar gerçekleştirmek için hedef bölgeler. Tonoyan “Azerbaycan’a verilecek karşılığın sonuçları çok korkunç olacak” diye konuştu.
Resmi açıklamaya göre şu ana kadar 17 Ermeni sivil hayatını kaybetti. Karabağ Cumhurbaşkanı’nın Basın Sözcüsü Vahram Poğosyan, “Hasım, tekrar Stepanakert ve Şuşi’yi füzeyle vuruyor. Savunma ordumuzun cevabı geç kalmayacak” dedi.
Açıklama MSB’den
Süren çatışmalarda hem Ermeni kentlerinde hem Azeri kentlerinde sivil ölümler olduğu basına yansıdı. Savaşın resmi tarafı Azerbaycan ancak Türkiye Savunma Bakanlığı Twitter’dan Cebrail ili ile Karahanbeyli, Aşağı Seyitahmetli, Mehdili, Aşağı Maralyan, Kuycak, KendHoradiz, Çakırlı, Büyük Mercanlı, Şeybey, Taliş, Karkulu, Şükürbeyli, Yukarı Maralyan, Cereken, Daşkesen, Horovlu, Dejan, Mahmutlu, Caferabat, Sugavuşan ve Papı köyleri olmak üzere toplam 22 yerleşim yerinin Azeri güçlerinin kontrolüne geçtiğini yazdı.
SOHR: 72 milis öldürüldü
Bu arada Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Dağlık Karabağ’da yaşanan çatışmalarda öldürülen Suriyeli sayısının 72’ye yükseldiğini açıkladı. Açıklamada, ayrıca yeni bir grup hazırlandığı kaydedildi.
AİHM’e başvuru
Ermenistan hükümeti Türkiye’ye karşı geçici tedbir uygulanması için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AB de Azerbaycan ve Ermenistan’a ateşkes ve müzakere çağrısında bulundu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise operasyonların durması için “Ermenistan ordusu topraklarımızdan çıksın. (Paşinyan) Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanıdığını açıklasın. Azerbaycan halkından özür dilesin ve Karabağ’ın Ermenistan toprağı olmadığını söylesin” şartlarını öne sürdü.
Azerbaycan Sol Gençliği: Reddediyoruz
Çatışmalara dair “Azerbaycan Sol Gençliği” Left East internet sitelerinde açıklama yaptı. Evrensel’in haberine göre 17 aktivist imzalı açıklamada, “Ülke gençlerinin bu anlamsız savaş için daha fazla seferber ve heder edilmesini hiçbir koşulda desteklemiyoruz. Diyaloğu yeniden kurmak birincil hedefimizdir” denildi.
Açıklama özetle şöyle: “Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan son tırmanış, ulus devlet sisteminin bugünün gerçekliği açısından ne kadar modası geçmiş olduğunu bir kez daha gösteriyor. Milliyetçi hükümetlerimiz tarafından dayatılan anlatıların ve fikirlerin ötesinde düşünmek zihinlerimizin ve kapasitelerimizin meşguliyetidir. Bu, kendi ülkelerimizdeki sömürücü yaşam koşullarını, ‘millet’ bizi ‘düşmana karşı’ korunmaya çağırır çağırmaz unutturan da bu düşüncedir. Ancak düşmanımız, hayatımızda hiç tanımadığımız ve muhtemelen asla tanımayacağımız herhangi bir Ermeni değildir. Düşmanımız, yirmi yıldan fazla bir süredir ülkemizin kaynaklarını ve insanlarını sömüren ve onları kendi çıkarları için yoksulluk içinde bırakan belirli isimleri, rütbeleri ve yüzleri olan iktidardaki insanlardır. Çevreyi tahrip ettiler, ormanları ağaçsız bıraktılar, suyu kirlettiler, kısaca özelleştirme ile sermayelerini arttırdılar. Eğitim, sağlık ve sosyal yardım fonlarını emperyalist hırslı kapitalist komşularımız olan Rusya ve Türkiye yararına orduya yönlendirdiler. Her iki tarafın da anlatısına yaygın nefret söyleminin hakim olduğunu görüyoruz. Ulus-devletin çirkin deli gömleği ait olduğu tarihin çöp sepetine atılmalı ve barış içinde birlikte yaşamanın yeni yollarını hayal etmeli ve yaratmalıyız. Ermenilerle Azeriler arasında çatışmayı uzatan ve nefreti körükleyen tüm adımları şiddetle kınıyoruz. Milliyetçi ve savaşı savunan tüm anlatıları, bu topraklarda tekrar bir arada yaşamamızı imkânsız kıldığı için reddediyoruz. Barış inşası ve dayanışma girişimleri çağrısında bulunuyoruz. Bu çıkmazdan çıkmanın karşılıklı saygıya, barışa ve iş birliğine yönelme şeklinde başka bir yolu olması gerektiğine inanıyoruz.”
Hollande: NATO üyeliği sorgulanmalı
Fransa’nın eski cumhurbaşkanı François Hollande Türkiye’ye Kafkaslar, Doğu Akdeniz, Suriye ve Libya konularında sert eleştirilerde bulundu. Türkiye’nin NATO üyeliğinin “sorgulanması” gerektiğini belirten Hollande, “Duruma açıklık getirme zamanı geldi. Bunu Avrupa’nın yapması gerekiyor ve göçmenlerin kurtarılması öne sürülerek Avrupa’ya şantaj yapılamaz” dedi. Fransa’da aralarında Paris Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da olduğu 173 siyasi kişilik (senatör, milletvekili ve belediye başkanı), Le Journal du Dimanche gazetesinde ortak bildiri yayınladı. Bildiride tarafsızlığın daha çok Türkiye ile istişareli Azerbaycan saldırıları lehine cezasızlık güvencesi teşkil ettiği kaydedildi
DIŞ HABERLER