Merkez Bankası’nın yaptığı 3 puanlık faiz artışının ardından biraz düşen dolar yeniden yükselirken, yaşananların halkın sofrasında ağır sonuçları olacağı belirtiliyor. Bugün rakam oyunları gibi görünen gelişmeler, aslında halkın ekmeğinin küçülmesinin en ciddi işaretleri
Merkez Bankası’nın önceki gün yaptığı 3 puanlık artış sonrası 4.90’lardan 4.50’lere gerileyen dolar, yarım günlük aranın ardından yeniden atağa geçti. Dün sabah 08.00’da 4.57’de olan dolar hızlı bir yükselişle 4.72 seviyesine geldi. Ancak AKP’nin tekçi politikalarının sürmesi halinde, bu seviyenin korunmasının oldukça zor olduğu, belli bir süre sonra yeniden yükselişin başlayabileceği bildirildi. Dün sabah saatlerinde sosyal medya adresinde durumu değerlendiren iktisatçı Mustafa Sönmez, “3 puan gibi bonkör bir faiz artışı doları ancak 22 kuruş geriletti. Dolar şimdi 4.70 ve artabilir. Bu da, MB’nin ve ekonominin güçsüzlüğünün göstergesi” diye yazdı.
Nobel ödüllü ekonomist Nouriel Roubini ise, Merkez Bankası’nın faiz kararının geç alınmış bir karar olduğunu söyledi. Roubini kararla ilgili yaptığı yorumda, “Geç kalındı, tıpkı Erdoğan’ın seçimlerden sonra para politikasının kontrolünü alacağını iddia etmesi gibi” ifadelerini kullandı.
Faiz yüzde 20’yi bulabilir
Türk lirasının dün son yılların en çalkantılı günlerinden birini geçirmesinin ardından, uluslararası basında da ekonomi politikaları ve piyasanın bundan sonrasına dair beklentilerine yönelik yorum ve analizler yer aldı. ABD’nin en çok satan gazetelerinden Wall Street Journal’daki (WSJ) yorumda, “Bunu, Erdoğan’ın giderek otoriterleşen yönetimi altında Türkiye’deki kurumların itibar kaybının bedeli olarak görmek gerek. Diktatörler, her siyasi kararda yaptıkları gibi, mali politika ve para politikasını da dikte etmeyi sevdiklerinden dolayı çok ender durumlarda iyi birer ekonomi yöneticisi olurlar” denildi.
Yara bandı yapıştırıldı
Bloomberg haber ajansı da Merkez Bankası’nın kararını “açık yaranın üstünü yara bandıyla kapatmaya” benzetti ve piyasada artışların devam etmesi beklentisinin olduğunu ifade etti. Commerzbank analisti Tatha Ghose ise, kurda istikrarın sağlanabilmesi için faizlerin yüzde 20 seviyesine kadar yükseltilmesinin gerekebileceğini ifade etti. ABD’nin bir diğer önde gelen gazetesi New York Times gazetesi de liradaki değer kaybının Erdoğan’ın tekrar seçilme şansını tehlikeye attığını öne sürdü.
Eksantrik kişilikler
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in Erdoğan’ın çevresindeki ‘eksantrik’ kişilikler tarafından baskı altına alındığını belirten Financial Times ise, “Analistler ve yetkililer, Türk siyasetine ağırlığını koyduğu 15 yıllık süre boyunca karşı karşıya geldiği hem gerçek hem de hayali tehditlerin, Erdoğan’ı kendisine yalnızca duymak istediklerini söyleyen kapalı bir grup insanın içine çekilmek zorunda bıraktığını söylüyor” diye yazdı.
Asıl yangın sofrada
Dolar ve faizdeki hareketlik ilk bakışta iktisatçılar arası bir tartışma sorunu gibi görünse de, aslında her ikisinin yükselişi de alt ve orta gelir grubundaki insanları vuruyor. Dolar enflasyonu, enflasyon doları, faizler ise ikisini birden etkiliyor. Geçen Nisan ayında, dolar henüz 4 lira civarındayken bile 1.47 olarak yapılan enflasyon tahmini tutmamış, 1.87 çıkmıştı. Böylece yıllık enflasyon da yüzde 11’i aşmıştı. Nisan’da giyim ve ayakkabı grubunda kırılan pahalılık rekoru, Mayıs’ta bütün gıda sektörüne yansıdı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Ramazan ayı öncesinde toplam 21 üründe fiyat artışı gerçekleştiğini açıklamış, elma başta olmak üzere bütün sebze ve meyvelerdeki artışları etkilemişti. Yem ve ham maddenin döviz kuru üzerinden ithal edildiğine dikkat çeken TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, böylece pahalı etin kapısının açıldığını da açıklamıştı. Önceki gün durumu değerlendiren İktisatçı Bahadır Özgür ise, Merkez Bankası’nın müdahalelerinin ve faiz artırımlarının soruna çözüm olamayacağını belirtti.
Demirtaş: Kaostan çıkış mümkündür
HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, dövizdeki artış için çözümün mümkün olduğunu belirterek, “30 gün daha dişinizi sıkın ve sandıkta daha demokratik bir iktidar için oy kullanın. En kalıcı çözüm budur” dedi. Twitter hesabından açıklamalar yapan Demirtaş, dövizdeki artışın iktidar çevrelerinde “dış mihrakların işi” olarak değerlendirildiğini hatırlatarak, “Peki ekonomiyi neden dış mihrakların oyun alanına dönüştürdünüz?” diye sordu. İktidara, “Siz yeniden seçilirseniz faturanın acı kısmının, asıl o zaman fakir fukaraya çıkacağını neden saklıyorsunuz?” diye soran Demirtaş, “Bu kaostan çıkış mümkündür. Seçimler bunun için bir fırsattır. Bu gidişatı ancak biz durdurabiliriz” dedi.
TÜSİAD’dan önlem çağrısı
2018 yılının ilk Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda konuşan TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “Ekonomi yönetiminin bıçak kemiğe dayanmadan önlem alması gerekir. Sorunları zora girdikten sonra çözmeye çalışırsanız, çok daha büyük sonuçlara katlanmak zorunda kalırsınız. Çatınızı güneşli havada tamir etmelisiniz” dedi. Merkez Bankası’nın kararını olumlu bulduklarını belirten Bilecik, “Ucuz para dönemi sona erdi. Ucuz ve bol para ile büyüme sağlama gibi bir seçeneğimiz artık yok. Yüksek büyüme ile ekonominin tekerleri hızlı dönüyor ama yüksek cari açık ve enflasyon ile patinaj yapıyoruz. Şu anda yaşadığımız durum budur. Ekonomide mucizeler yoktur, gerçekler vardır, hakikati istediğiniz gibi eğip bükemezsiniz” diye konuştu.
EKONOMİ SERVİSİ