Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 14.09.2020 de, SİNOP- Abalı Köyünde İnceburun’da EUAS International ICC Merkezi Jersey Adaları Türkiye Merkez Şubesi tarafından yapılması planlanan Sinop Nükleer Güç Santrali için sunulan ÇED Raporunu değerlendirmesini tamamladığını, “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” verdiğini ilan etti. Böylece Akkuyu Nükleer Santralından sonra 2. Nükleer santral kurulumu da bakanlığın yetkilileri tarafından sakınca görülmeyip onaylanmış oldu.
Almanya, Belçika, İspanya gibi Avrupa ülkelerinde nükleer santrallar tamamen kapatılma kararları alınırken, yüzlerce reaktör kapatılırken, ağırlıklı Asya ülkelerinde yeni reaktörlerin yapımı sürüyor.
Avrupa’da kapatılan reaktörler ve yıllarca biriktirdikleri atıkları için depolanacak alanlar aranıyor.
Akkuyu ve Sinop’ta kurulacak nükleer santraller ise kurulumundan itibaren atıkların depolanması için çözüm üretmek zorunda. Bu iki santralın Türkiye’de yapılması bu ülkede radyoaktif atıkların depolanmasını meşrulaştıracak, ardından radyoaktif atık depolama alanları tanımlanmaya ve aktifleştirilmeye başlanacak. Kısaca yapımı olumlanan nükleer santrallar sayesinde ithal edilecek ve Akkuyu ve Sinop Nükleer santrallarında üretilecek atıklar için ülkenin her köşesinde radyoaktif atık depo sahaları oluşturulacak.
Bakanlığın olur verdiği Sinop ve Akkuyu Nükleer Santrallarının atıkları ise verilen ÇED olumlu kararının kapsamında yok. Radyoaktif atıkların bertaraf tesisleri için saha izni ve hazırlığı 4 nolu cumhurbaşkanlığı kararnamesine ve nükleer düzenleme kurulunun iznine bırakılmış durumda. Yapımına olur verilen Sinop Nükleer Santralin nükleer atıklar için gerekli lisanslar alınmış durumda değil. Olur verilen nükleer enerji üretimi için şirket tarafından hazırlanan raporda radyoaktif maddelerin ihraç ve ithal edileceği, radyasyon tesisinin devreye alınması ve çıkarılması durumlarında değişiklik yapılabileceği, radyoaktif atık tesisinin işletilmesi için ayrıca izin alınacağı açıkça belirtilmiş durumda.
Pandemiyi unutabilirsiniz artık. Daha güçlü, ölümcül, sadece sizi değil tüm canlıları nesiller boyu genetik olarak bozacak, öldürecek, süründürecek tehlike yanı başın(m)ızda olacak.
Çevre çeperinizde depolama alanları oluşuverecek. Yörede yaşayanlar ne atıldığının bile bilemeden her yerde radyoaktif atıklar depolanmaya başlayacak.
Radyoaktif hale gelen, içinde uranyum barındıran, yakıt malzemeleri, soğutma sıvıları, reaktör içinde kullanılan ömrü tamamlanmış reaktör çekirdeklerinden açığa çıkacak radyoizotoplar gömüldüğü yerden kilometrelerce (km) uzağa, yüzlerce yıl ışımaya devam edecek. 131 yıl yarılanma ömrü ile İodine, sezyum 137 (28 yıl ile), Plütonyum (24.000yıl ile), Neptinyum (2milyon yıl ile) vb. izotopların sonuçlarını örneğin Berlin’de 1945 yılından beri yaşıyor. Somut birkaç örnek; tiroid kanserlerinde, çocuk diş ve kemik hastalıklarında, down sendromlarında artış Nükleer atıkların 100-200 km uzağında yaşanmaya devam ediyor. Çernobil, Fukuşima benzeri nükleer felaketlerinin olmasına gerek kalmadan sadece ülkenin radyoaktif atık havzası haline gelmesi sadece Sinop için değil Türkiye ve çeperinde yaşayan tüm canlılar için yok oluş demektir.
Sade bir sözle ölümcül/yıkıcı olacak süreç (Radyoaktif atık yönetimi, kontrolü) için herhangi bir değerlendirme yapılmadan, atıkların nereye ve nasıl depolanacağı belli olmadan, Şehircilik Bakanlığı Sinop Nükleer Santral için şirkete yapabilirsin iznini vermiş durumda.
Sinop Nükleer Karşıtı Platform tarafından yıllardır Sinop’ta sürdürdüğü mücadeleyi önümüzdeki günlerde ÇED olumlu kararının iptali için hukuki süreci başlatarak yürütmeye devam edecek. Tüm ekoloji, emek, kent mücadelesi veren örgütlerin, meslek örgütlerinin, partilerin bu mücadeleye destek olması; bakanlığın, AKP- MHP iktidarının bu akıl alınmaz aymazlığının önüne geçilmesi, Sinop’ta, Akkuyu’da yada başka bir coğrafyada ölüm, yok ediş mekanizmasına, Nükleer Santrallere kesinlikle izin verilmemesini sağlayacak.
Zaman Sinop Nükleer Santrali yapımını durdurmak için mücadelede buluşma zamanı, söz de karar da bizim…