Kadınların seçimleri, talepleri, itirazları ne sandıklara ne de seçimlere sığar… Ancak kadınların seçimlere kayıtsız kalması da söz konusu değildir.
Reel siyasetin sınırlarının kadınların özgürlük talebini karşılayamayacağı ortadayken, farklı kadınlık halleri arasında bağ kuran, birleştiren, siyasete dönüştüren, ve bu ortaklığı siyasal özneliğe kavuşturan toplamın karmaşıklığı, partilerin seçim bildirgelerinde bazen yer bulamaz. Bu bildirgelerin her zaman kadınların ev içi karşılıksız emeklerini görmezden geldiğini biliriz…
Bu yazıda HPD’nin Kadın Seçim Bildirgesi ile KONDA araştırma şirketinin HDP Seçmen Profili raporunu kıyaslayacağım. Zira HDP’ye oy veren seçmenlerin yüzde 40’ı kadın ve bunların içinde “ev kadınlarının”* (Bu tanım Konda’ya ait) oranı oldukça yüksek
KONDA araştırması der ki; “HDP’yi destekleyenlerin icra ettikleri meslekler değerlendirildiğinde, Türkiye ortalamasında olduğu gibi ev kadınlığı en yüksek orandadır … Yüzde 29’luk bir oranla HDP/BDP’yi destekleyenlerin ev kadınları iken bu oran Türkiye’de yüzde 32 civarındadır”
Türkiye ortalamasının 2 puan hemen gerisinde HDP’ye oy veren “ev kadınları”nın oranı… Tabii ki bu rakamlarda kadınların iş gücü piyasasına katılımındaki oranın düşük olmasının da payı var…
HDP parti programında kadınların mücadelesine denk düşen bir literatür ile “ev içi emeğin de değer ürettiğini tespit eder ve ev emekçisi kadınların sosyal haklarını kazanması için mücadele eder” yazmaktadır…
Bakalım seçim bildirgesine…
“Kadınların partisi “ iddiasını da taşıyan HDP, 24 Haziran için hazırladığı seçim bildirgesinde, ev içi emek harcayan kadınları, parti programına sadık kalarak ihmal etmez… “Bakım emeği sadece kadınların sırtına yüklenemez! Ev işleri, bakım emeğini toplumsallaştıracak, ev içi yükü kadın erkek arasında paylaştıracak yeni bir yaşam kuracağız” sözünü verir.
Bunu somutlaştırıyor mu peki?
Seçim vaadi olarak tanımlanan ama aslında kadınların mücadelesinin bir sonucu olarak kadınlara verilen söz olarak okunabilecek bildirgede “Ev içi emeği sosyal güvenlik içine alınacak, ücretsiz ev işçileri olan “ev kadınlarına” emeklilik hakkı sağlanacak” “Kadın istihdamının artırılması için gerekli düzenlemeler yapılacak” yazıyor.
HDP’nin iktidar olma olasılığından bağımsız olarak, cinsiyetçi politikaların teşhiri, siyaset alanının özgürlük marjının genişlemesi açısından önemli. Ücretli ya da ücretsiz bütün kadınların yaşamlarının “eşitlik” temelinde yeniden kurulmasına dair sözün dolaşıma girmesi açısından da kıymetli.
Evde çalışan kadınların tercih ettiği partinin halen AK Parti olması da not edilmesi gereken bir durum. KONDA’nın AK Parti Seçmen Eğilimi raporuna göre, oy veren “ ev kadınlarının” oranında ufak bir düşüş görülse de, kadınların yüzde 49’u hala bu partiye oy veriyor.
Sosyal devletin zayıfladığı yeni Türkiye’ de, gelirsizliğine, ücretsizliğine (rağmen ev ekonomisinden sorumlu tutulan kadınlara yönelik “yardımlar” hala belirleyici. Emekli olmayan ve kocasından emekli aylığı kalmamış bir kadın için “yaşlılık aylığı”, “ sürekli bakıma muhtaç bir yakınını himaye eden ve bakımını üstlenen kişilere devlet tarafından verilen” maaş olarak tarif edilen evde bakım aylığı, belediyeler aracılığı ile verilen kömür-gıda yardımları vs…
Peki tüm bunlar bize neyi gösteriyor?
AK Parti’nin seçim beyannamesi bir kez daha kadınların ev ve aile ile tanımlandığını teyid ediyor. Özellikle Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) üzerinden kadınlara yönelik politikalar, ağırlıklı olarak “ev kadınlarını” hedefliyor. Kadınlar “bakıcı” konumuna indirgeniyor: “Aile odaklı bakım hizmetlerinin, bakım sistemi içerisindeki ağırlığı artırılacak” deniyor.
AK Parti’nin kadın bakanlığını Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na dönüştürmesinden itibaren ki süreçte, kadınlar cephesinde hala farklı bir bakış açısı göremiyoruz. Kadınlar ev içine ve bakım hizmetlerine hapsedilmeye devam ediyor.
*Ev kadını tanımına kadınların ev içi karşılıksız emeğini görünmez kılmaya devam ettiği için feministler yıllardır itiraz ediyor. Ben de bu fikri benimsemekle birlikte yazıda KONDA’nın kendi terminolojisine sadık kalmayı tercih ettim.