Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden Erdal Kotan ve Veysel Özçoban’ın mektuplarını aldım. Erdal’ınki iki hafta önce ama Veysel’inki iki ay önce kaleme alınmış. Erdal Kotan’ın kaleme aldığı hasta mahpus Zülfü Yıldırım’ın halini hem ayrı haber yapacağız; hem de İHD’ye verip, ilgilenmelerini talep edeceğiz. Veysel Özçoban ise şunları belirtiyor: “Pandemi süresince mesafe konusunda dikkatli davranıldı. Aramalar pek yapılmadı mesela. Ancak bize verilen yemekler o kadar azdı. Biz ‘bebe yemeği’ diyorduk. Son günlerde aramalar yeniden başladı ve bazı personelin provoke edici davranışları olabiliyor. Salgın süreci boyunca hiçbir sosyal faaliyet yürütülmedi. Bunun yerine daha fazla TV kanalı ve yeni filmler DVD’ye yüklenebilirdi. (Daha sonra aileden de öğrendiğime göre işin kötüsü, televizyonu olan kişi tahliye olduğu için odada televizyon da yokmuş maalesef) Belki de en önemlisi, kurum kütüphanesinde bulunan 5-10 kitap bize 2-3 ay öncesinde verildi ama kitap değişimi bir türlü olmuyor. Bize, ‘kimse size kargoyla kitap göndermesin’, verilmeyecek, diyorlar. Son kez elimizde bulunan kurum kütüphanesi kitaplarını da topladılar. Yeni Yaşam gazetesini de ‘kurum güvenliğini tehdit ettiği’ gerekçesiyle bize vermiyorlar. Bir gazete, bir kurumun güvenliğini nasıl tehdit edebilir, bilemiyoruz.”
* * *
Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Mehmet Nesih Sarıkaya, yayınlanması için bana üç sayfalık bir yazısını göndermiş. İçerideki okurlarımızın böylesi yazılarını artık yayınlayamadığımızı bir kez daha hatırlatmak isterim. (Okurlarımız gazetemizi alamıyor ama görüşçüleri bu durumu onlara söyleyebilir.) 2018-2020 yılları arasında iki kitap çalışması daha yapmış. Kolay kolay biteceğe benzemeyen pandemi sürecini sağ-salim atlatabilecek olan yayınevlerinin dikkatine sunmak isterim.
- Nesih Sarıkaya, gözlerindeki problem dışında astım hastalığı var. 13 Kasım 2019 günü ikinci kez fıtık ameliyatı oldu. Bir ay geçmedi aynı yerde tekrar fıtık oluştu. İlaçlı fizik tedaviye karar verildi; ancak 8 aydır sevki yapılmıyor. Köprünün altındaki bir dişi çürümüş. Apse yüzünden ağrıdan duramıyor. Hastaneye sevki yazılmış ama henüz götürülmedi. Sarıkaya, bulunduğu cezaevinin sağlık ve tedavi konularında duyarlı olduğunu; ancak pandemi nedeniyle aksaklıkların yaşandığını belirtiyor. Bununla birlikte ya Patnos’ta bulunan kardeşi Zerdeşt’in Kandıra’ya getirilmesi ya da kendisinin Patnos’a götürülmesi için iki kardeşin yazdığı dilekçelere yanıt verilmiyor.
Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi’nin M. Nesih Sarıkaya hakkında verdiği 1 yıl hapis cezasını, Yargıtay 18. Ceza Dairesi bozmuş. Telefonu kapatan memura güya “Terbiyesiz, şerefsiz ve faşist” dediği için verilen ceza, söz konusu sözlerin hakaret değil, kaba söz olduğunu belirten Yargıtay tarafından bozulmuş. Umarız yerel mahkeme, Yargıtay’ın verdiği bu karara uyar ve hükmünde ısrar etmez.
* * *
Bulunduğu Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nden çıkış kayıtlarını inceleyen Resul Kocatürk, son dönemde birçok mektubunun PTT tarafından ilgili yerlere ulaştırılmadığını belirtiyor. Eğitim Kurulu’nun 5275 sayılı Kanun’un 4. maddesine göre, Basın İlan Kurumu’nun ilan-reklamını yayınlamayan gazetelerin hükümlü-tutuklulara dağıtılmamasına, abone olunmamasına, satın alınmamasına ve hediye olarak verilmemesine dair kararını gönderen Kocatürk, söz konusu yasayı yanlış yorumlayarak Evrensel’in de bulundukları cezaevine artık alınmadığını ifade ediyor. Bu arada, astım, hepatit ve hipotiroid hastası olduğu için yıllardır zatürre aşısı olmakta olan Resul Kocatürk, bu yıl bu konuda yaptığı ısrarlı başvurulara rağmen zatürre aşısı olamamış. (Dışarıda da yok aşı!)
* * *
Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta’nın gönderdiği Ağustos 2020 ayı hak ihlalleri raporu özetle şöyle: “Daha önce haftada üç saat olarak uygulanan sohbet hakkı halen uygulanmıyor. Tedavi ve savunma hakkı pandemi bahanesiyle kullandırılmıyor. Ölüm orucunda hayatını kaybeden avukat Ebru Timtik’i andıkları için Remzi Uçucu, Hacı Demir, Bekir Şimşek, Razı Özçolak, Güven Usta hakkında soruşturma açıldı. Hacı Demir, Remzi Uçucu ve Rıza Özçolak’a verilen 1 ay ziyaretçi yasağı başlatıldı. Güven Usta’nın ücret karşılığı çalıştırılan işten yoksun bırakma cezası uygulanmaya başladı. Bu arada, el yazması defterler, bunların fotokopileri, basılı eserlerin fotokopi ile çoğaltılmış nüshaları, ISSN ve ISBN numarası olmayan kitap, dergiler; başka deyişle Basın Kanunu, Matbaalar Kanunlarının öngördüğü usullere basılmamış (korsan) her türlü döküman içeriği ne olursa olsun veya hangi amaçla/yöntemle /yolla getirilmiş veya gönderilmiş olursa olsun kurumlara kabul edilmiyormuş artık.”
* * *
Dr. Ayhan Kavak, bulunduğu Siverek T Tipi Cezaevi’nden bana bir kart göndermiş. Bu hafta bana ulaşan kartın tarihi: 13 Mayıs 2019. Tam 16 ay sonra bana ulaşan bu kart için -bu konuda emeği geçen her kişi ve kuruma- çok teşekkür ediyorum. Neymiş, evrende hiçbir madde yok olmazmış!!!
* * *
Bolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Bahattin Solhan şöyle diyor: “Annemin vefatı dolayısıyla başsağlığı dileyen arkadaşlara çok çok teşekkür ediyorum. Sizin de bildiğiniz gibi, maalesef birçoğumuz, ana-babalarımızı bu duvarlar arasındayken kaybettik. Ve sanırım biz uzun süredir zindanlarda olanlar olarak yakınlarını kaybetmeyen yok gibi. Onlar yıllarca bizleri şehir şehir takip ettiler. Hapishane kapıları önünde bizleri görebilmek için saatlerce beklediler. Malesef bu yollarda yaşamını yitirenler oldu. Görmek için beklerken, sıradayken bile hakarete uğradılar, yaşamlarını yitirdiler. Bu yüzden, onların emekleri hiçbir zaman ödenmez. Sanırım onlar için ne söylesek, ne yazsak yeterli olmayacak…”
MEKTUBU GELENLER:
——————————–
Bahattin Salhan – Bolu F Tipi Cezaevi
Erdal Kotan – Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Veysel Özçoban – Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
- Nesih Sarıkaya – Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
Resul Kocatürk – Kırıkkale F Tipi Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Ayhan Kavak – Siverek T Tipi Cezaevi