İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Öztürk pandemiyle mücadele için, ‘Gözüktüğü kadarıyla kontrol elden çıktı. Asıl önemli olan Türkiye’nin oturup bu işi yeniden planlaması gerekiyor’ dedi
Koronavirüs (Kovid-19) salgınından kaynaklı yaşanan can kayıpları ve vaka sayısında son haftalarda ciddi artış yaşanıyor. Salgına karşı alınan önlemlerin gevşetilmesinden kaynaklandığı belirtilen artış sonrası, 18 Eylül itibariyle ülke genelindeki can kaybı 7 bin 377, vaka sayısı ise 299 bin 810’a yükseldi.
Salgının geldiği noktayı değerlendiren İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Osman Öztürk, bu durumun 1 Haziran sonrası hayata geçirilen “normalleşme” sürecinden kaynaklandığını kaydetti. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Kadir Güney’e konuşan Öztürk, resmi rakamlarda dahi, 10’a kadar düşen ölümlerin 60’lara çıktığına dikkati çekti.
‘Ekonomik kaygılarla önlemler gevşetildi’
Sağlık Bakanlığının hastaları hastaneye yatırma kriterlerini değiştirdiğini kaydeden Öztürk, “Bakanlık salgının ilk başlarında hafif şikayeti olan hastaları da hastaneye yatırıyordu. Şimdi ağır şikayeti olanları yatırıyor. Salgının başındaki kriterlerle hastalar yatırılsaydı şuan hastanelerde yer olmazdı. Salgında bir düşüş sağlanmıştı ama baskılanmamıştı. Baskılanmadan ekonomik kaygılarla önlemler gevşetildi. Yurttaşlar da bu duruma uyum sağladı” dedi.
Öztürk, salgın döneminde alınan önlemleri anımsatarak, bunların psikolojik etkilerinin olduğunu dile getirdi. Öztürk, “Ortada bir tehlike var ki sokağa çıkma yasağı var diye düşünülüyordu. Şimdi ise tam tersi düşünülüyor. Devlet maske, mesafe ve hijyen diyor, ama genel olarak baktığımızda önlemleri gevşetti. Bu durumun sonuçlarını yaşıyoruz” diye konuştu.
‘Kaotik bir ortam oluştu’
Atılan adımların eksik ve zamanla açısından geç kalındığını dile getiren Öztürk, “Gözüktüğü kadarıyla şimdi artık kontrol elden çıktı. Birçok şeyin yapılması gerekir. Ama asıl önemli olan Türkiye’nin oturup bu işi yeniden planlaması gerekiyor” diye belirtti.
Öztürk, Sağlık Bakanlığının 2 hafta önce 26 bin sağlık çalışanının enfekte olduğunu dair açıklamasını hatırlatarak, “Şuan daha karmaşık bir süreç var. İlk başlarda hastalar bazı şikayetlerden dolayı hastaneye gitmiyordu. Fakat daha da erteleyemedikleri için şimdi gidiyorlar. Bu daha kaotik bir ortam oluşturdu. Bu durum da hem tehlike hem de korku yaratıyor. Sağlık çalışanlarının riski arttığından istifa edebilen ediyor” dedi.
Yurttaşların kendini koruması mümkün değil
Salgınla mücadelede politikaların yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, yurttaşların kendi kendini korumalarının mümkün olmadığını dile getirdi. Öztürk, “Bireysel olarak bir şeyler yapılabilinir fakat politikaların gözden geçirilmesi ve salgının baskılanması gerekiyor. Sağlık kuruluşlarında bir takım düzenlemeler yapılması gerekiyor. Bazı hastanelerin salgın hastanesi bazılarının da bunun dışında tutulması gerekir. Çalışma saatlerinin azaltılması gerekiyor. Virüslü hasta ile virüslü ortamda ne kadar fazla süre geçirilirse o kadar daha fazla risk oluşuyor” şeklinde konuştu.
Süreç şeffaf yönetilmiyor
Salgında hem bireysel hem de toplumsal olarak alınacak önlemlerin de olduğunu belirten Öztürk, “Türkiye çok başarılı” ve “2 hafta dişinizi sıkın sonra bu geçecek” sözlerinin kurallara uyulmayı zorlaştırdığını ifade etti. Salgında gelinen noktanın bir nedeninin de sürecin şeffaf yönetilmemesi olduğunu kaydeden Öztürk, “Ne yazık ki veriler çok az ve yetersiz olarak paylaşılıyor. Halbuki bu tablonun daha net ortaya konması gerekiyor” dedi.
HABER MERKEZİ