Ekonominin raydan çıktığını ve devrilmek üzere olduğunu belirten iktisatçı Dr. Anıl Aba, kısa vadede ülkenin ekonomik krizden kurtulamayacağını belirtti
Türkiye’nin ekonomik yapısının çöküşe doğru gittiğini belirten iktisatçı Dr. Anıl Aba, bu krizin kendisini döviz krizi olarak beliren bir borç krizi olduğunu söylüyor. Aba, krizin güncel görünümü ile ilgili şunları söylüyor: “İşsizlik rakamlarına bakıyorsunuz, tarihi rekorlar geliyor. Dolar ve euro yine rekor seviyelerde. Enflasyon da artık sürekli çift hanelerde seyrediyor. Büyüme oranlarında, pandemi kaynaklı daralmanın da ötesinde trend olarak bir azalış söz konusu. Yatırımlar yavaşlıyor, sıcak para çıkışı var, döviz rezervleri eriyor. Kısacası ekonomi raydan çıkmış, devrilmek üzere. Ne normalleşmesi?”
Daralma dönemi
Salgın süreci ile birlikte ekonomide bir daralma dönemi başladığını söyleyen Aba, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi bu sefer devletin mali yapısı önceki krizlerde olduğu kadar kötü değil. Yani bu krizin patlama noktası kamu borçluluğu değil, özel sektörün döviz cinsinden borçluluğu. Kısa vadeli borç stokunda bir artış var. Bir yıl içinde vadesi dolacak olan borçların yeniden çevrilmesi gerekiyor. Şimdiye kadar Türkiye bu borçları çevirebildi. Fakat artık giderek daha yüksek borçlanma maliyetleriyle çevirmek zorunda kalıyor. Böyle giderse de bir noktada çevirememeye başlayabilir. O zaman batan şirketler ve belki bankalar ne olacak? Halkta, zenginlere doğru bir yeniden dağıtım yapılır. Neo-liberalizmin en jenerik özelliklerinden biridir bu. Hep söylediğimiz bir şey var: kapitalizmde kârlar özeldir, zararlar toplumsal.
İnşaatta harcandı
Dünya piyasalarında para bolluğu yaşanırken, Türkiye ekonomisinin de bundan faydalandığını ve hormonlu bir büyüme yaşandığını belirten ekonomist Aba, gelen paraların rant getirisi olan sektörlere yatırıldığı için bir süre sonra ekonominin daralma dönemine girdiğini ekleyerek şunları belirti: “Evet, dünyada tasarruf bolluğu varken, yani dolar, euro ve yen gibi para birimlerinin değerlerinin düşük olduğu yıllarda, bu sıcak para girişlerinin de etkisiyle Türkiye ekonomisi hormonlu bir büyüme dönemi yaşadı. Bu ucuz dolarları biz ne yaptık? Betona gömdük, yani inşaata yatırdık. Duble yollar, AVM’ler, rezidanslar, lüks toplu konut projeleri vesaire. İnşaat kolay ve hızlı büyüme sağlar. Ama uzun vadede kısır bir yatırım biçimidir. İşte biz orta gelir aralığına böyle hormonlu bir büyüme ile girdik, tabii sonra da orada kaldık.”
İHA’lara para harcamak
“Böyle bir salgın varken, insanlar işe gidemezken, işsizlik rekor kırıyorken, daralan ekonomide bile enflasyon yüksek çıkıyor ve alım gücü düşüyorken İHA’lara para harcamanın topluma ne faydası var?”diye soran Aba, savaş harcamaları yerine bunalım dönemlerinde sosyal harcamalar yapmak gerektiğini ekliyor. Ekonomik kriz ile Kürt sorununun ilişkisine dair Aba, şunları söyledi: “Kürt sorununun ekonomik temelli bir sorun olduğunu, ekonomi politikalarıyla çözüleceğini ve bundan ülke ekonomisinin de kazançlı çıkacağını düşünen iktisatçılar var. Ben bu görüşü eksik ve yetersiz buluyorum. Kürt sorunu öncelikle bir demokrasi sorunudur ve iktisadi kazanımlardan bağımsız bir şekilde ele alarak çözülmelidir.”
Kriz aşılmaz
Mevcut ekonomik model krizin aşılamayacağını belirten Anıl Aba, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kısa vadede ülkeyi ekonomik krizden hiçbir şey kurtarmaz. Bizim orta ve uzun vadede nasıl bir yapısal dönüşüm ile düzlüğe nasıl çıkarız üzerine kafa yormak lazım. Biz mutlaka planlama, kamuculuk, gelir ve servet dağılımını düzeltecek yeni bir vergi programı ve çevreci bir vizyon üzerinden ülkenin ekonomisini şekillendirmeliyiz.”
Selman Güzelyüz/Ankara-MA