Trakya, sanayi yatırımlarına, petrol ve kaya gazı-doğalgaz sondajlarına kurban edilirken, nehirler zehirlendi. Son yıllarda yaşanan kuraklıkla tarım üretiminde verim düşerken, 1metre derinliğinde çatlaklar ortaya çıktı
Trakya’da, ayçiçeği ve buğday gibi ürünlerde kuraklık nedeniyle verim kaybı yaşayan Edirneli üretici, son günlerde ekime hazırlamak isterlerken, toprağın oldukça sertleşmesi nedeniyle tarlalara giremiyor. Kuraklık nedeniyle toprakta derin çatlakların oluştuğu Edirne’de üreteciler, yağmur yağmaması halinde tarlasını ekime hazırlayamayacak. Trakya’nın tümünde yaşanan kuraklık yaz ve kış kuraklığı olarak kendini iyice göstermeye başladı. Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, “Bölgemizde kış kurağı dediğimiz ve kış aylarında almamız gereken, yağışları alamadık. Onun devamında da kuraklık devam etti. Toprakta 1 metre derinliğinde çatlaklar oluştu. İşimiz zor, şimdiye kadar hiç böyle olmamıştı. Ekim ayı geldi ama ekin yapamayız, yapsak bile tarladaki çatlaklardan tohum aşağıya gider” diye belirtti.
Verimsizlik yüzde 50’ye ulaştı
Küresel ısınmayı çok net bir şekilde hissetmeye başladıklarını söyleyen Öztürk, “Ürünlere baktığımızda, buğdayın özellikle dane oluşumu döneminde, yağmura ya da kara ihtiyaç duyduğu dönemlerdeki yağışı alamamasından dolayı, bölgemizde şu anda yapılan hasadın sonuçları da netleşti. Buğday da yüzde 25 ve 30, ay çekirdeğinde de yüzde 30-40 hatta yüzde 50’ye varan verim düşüklüklerini görüyoruz. Bu sene ay çekirdeğinde yağ oranlarında da düşüklükler var. Yağlık olarak ekilen bir ürün olduğundan dolayı, yağ oranlarını da çok önemsiyoruz. Geçtiğimiz yıla göre yüzde 2 yüzde 3 gibi yağ oranlarında da düşüklük var. Bizim bölgemiz karasal iklim yaşayan bir bölge ama biz şu anda karasal iklimi tam olarak yaşayamıyoruz. Doğru düzgün kar yağışı yok, havalar çok soğuk devam etmiyor, kar yağsa bile kısa sürede eriyor” dedi.
Tarlalar sürülemez durumda!
Edirneli üretici Bülent Eren, kuraklığın çiftçileri çok zorladığını belirterek, “Verim düştü. İşçilik yapamıyoruz, tarlada çalışılmıyor. Tarlalar sürülebilecek gibi değil, toprak çok sert. Yağmur yağmasını bekliyoruz. Önceki yıllar daha iyiydi. Ne yapacağımızı bilemiyoruz, her şey yağmura bağlı” dedi. Bahattin Peköz ise “Toprağın sertliğinden tarlada, ne pulluk, ne ızgara, hiçbir malzeme çalışmıyor. Bütün beklentimiz yağmurun bir an önce yağması. 50-60 kilo ekin biçtik, daha önceki yıllarda da kuraklık yaşadık ama bu seneki gibi hiç görmedim. Söylenenlere göre son 90 yılın en kurak senesiymiş” diye konuştu. Çiftçilerden Habil Deviren, gittiği tarlasını süremeden geri döndüğünü belirterek, “Çatlaklar 1 metre derinliğinde. İşimiz zor, şimdiye kadar hiç böyle olmamıştı. Ekim ayı geldi ama ekin yapamayız, gelecek sezon halimiz iyice perişan” dedi.
Nehirlerde debi düştü
Küresel ısınma sonucu mevsimler her geçen gün değişime uğrarken bir yandan kuraklık diğer yandan seller yaşamı ve özellikle tarım üretimlerini kötü etkiliyor. Yaşanan iklim değişimi en çok tarım üretimlerini olumsuz etkiliyor. Geleneksel tarım, yağmur dönemlerine endeksli olarak yapılırken artık bu geleneksel bilgiler önemini yitirmeye başladı. Bölgede yağış oranları geçen yıla oranla 3’te bir oranında azalırken, çiftçilerin arazilerini suladığı Meriç ve Tunca Nehri’nde suyun debilerindeki düşüş nedeniyle nehir üstünde adacıklar oluştu. Meriç Nehri geçen yıl 282 metreküp/saniye debi ile akarken bu yılki debisi 78 metreküp/saniye olarak ölçüldü. Tunca Nehri’nin geçen yılki debisi ise 15 metreküp/saniye iken, son ölçümde 9 metreküp/saniyeye düştü. Buna göre her iki nehir suyunda 3’te bir oranında azalma olduğu görüldü.
10 yıl içinde yeraltı suyu tükenecek
Trakya’nın en büyük nehri olan Ergene Nehri suları en kirli su derecelendirmesi olan 4. sınıf su olarak niteleniyor. Diğer yandan yer altı sularının yoğun kullanımı nedeniyle sular 250-300 metrelere çekilmiş durumda. DSİ’nin TBMM’ye sunduğu raporda yer altı sularında geçtiğimiz yıl 60 metrenin üzerinde seviye düşüşü yaşandığı ve havzada sanayinin bir an önce yer altı suyunu kullanmayı bırakması gerektiği belirtilmişti. Raporda Trakya’nın yıllardır bitmeyen sorunu Ergene Havzası’nda yapılan incelemede bölgedeki yer altı su kaynaklarının gelecek 10-12 yıl içinde tükeneceği belirtildi. Raporun kaya gazı sondajlarını içermemesi dikkat çekti. Kaya gazı sondajları ile yer altı sularının tükenmesinin daha kısa zaman aralığında gerçekleşeceği bekleniyor. Ergene Nehri’ni zehirleyen sanayiye şimdi de kaya gazı şirketleri eklendi ve bu şirketler yer altı sularını Ergene Nehri’nden beter kirletecek.
EKOLOJİ SERVİSİ