‘Uluslararası Hrant Dink Ödülleri’ bu akşam sahiplerini bulacak. Program Koordinatörü Karaköse, ‘Ödüller ile barışın dilinden vazgeçmeyen kişi ve kurumların ‘onurlu’ mücadelelerini kutluyoruz’ dedi
İstanbul’da 19 Ocak 2007 tarihinde katledilen AGOS Gazetesi Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink anısına her yıl düzenlenen “Uluslararası Hrant Dink Ödülleri” bu akşam saat 20.00’da sahiplerini buluyor. Hrant Dink Vakfı tarafından organize edilen ve Dink’in doğum günü olan 15 Eylül’de verilen ödül töreni, bu yıl koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle online düzenlenecek.
Vakfın Program Koordinatörü Nayat Karaköse, bu yıl 12’ncisi düzenlenecek olan ödül töreni, Dink’in mücadelesi ve vakfın çalışmalarına ilişkin konuştu.
‘Herkesin meselesi Hrant’ın meselesiydi aynı zaman da’
Karaköse, Dink’in demokrat, barıştan ve adalet arayışından vazgeçmeyen, hak odaklı bir yaklaşım sergileyip her zaman çözümün bir parçası olmaya çalışan bir birey olduğuna dikkati çekti. Karaköse, Dink’in tek derdinin Ermeniler olmadığını, Türkiye’de topyekun bir demokratikleşme olmadıkça ve toplumun bütün kesimleri bundan yararlanmadıkça çözüme kavuşmuş olunamayacağına inandığını dile getirdi.
Karaköse, “Hep şunu savunurdu: ‘Biz dışarıdan demokrasiyi ithal etmeyeceğiz, bu toplumun dinamiklerinden yola çıkarak burada demokrasiyi inşa edeceğiz.’ Dolayısıyla tabana yayılmış, sağlam bir demokrasiye inanan bir kişiydi. Herkesin meselesi onun meselesiydi. Belki kimse yazmazken, O başörtülü kadınların haklarını savunurdu. 90’lı yıllarda Kürtlerin haklarını savunurdu” sözleriyle Dink’i anlattı.
‘Agos ile bir ilke imza attı’
Dink’in, 1996 yılında hem Ermenice hem de Türkçe olarak yayın yapan AGOS gazetesini kurarak, Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza attığını kaydeden Karaköse, “Bizim tabi ki azınlık basınımız vardı. Sadece Ermenice yayın yapan basından bahsediyorum. Sadece Ermenice olduğu zaman sorunlar daha görünmez oluyordu. AGOS ile birlikte bütün bu duyulmayan sesler duyulur hale geldi. Görünmeyen sorunlar görünür hale geldi. Aynı şekilde AGOS da bu vizyona sahipti. Hrant Dink her anlamda dönüşümün de aktörüydü diyebiliriz” diye konuştu.
13 yıl geçti, arayış sürüyor
Karaköse, katledilişinin üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen toplumun önemli kesiminin hem Dink’i anmaktan hem de adalet taleplerini dile getirmekten vazgeçmediklerine işaret ederek, “Onun meselesi herkesti. Bütüncül bakıyordu ve her farklı kesimden insanları kucaklayan, onların sorunlarını anlamaya çalışan bir kişiliğe sahipti. O yüzden farklı ideolojilerden, kesimlerden ve bir araya gelmeyecek kişiler cenaze yürüyüşünde bir araya geldi. Onun dili barışçıl ve diyalog temelliydi. O yüzden de farklı kesimlere ulaşma fırsatı buldu. Ve süreç içerisinde o kalabalıklar çoğaldı” dedi.
MA