Türkiye’nin bitmeyen sorunu olan çocuk işçiliğinin çocuklar üzerinde ciddi etkileri olduğunu söyleyen psikolog Gülşen Kılıçarslan, bu konu ile ilgili yapılan çalışmaların yüzeysel olduğunu söyledi
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) 2019 yılı “Çocuk İşgücü Anketi” sonuçlarına göre Türkiye’de 5-17 yaş grubundaki çocuk sayısı 16 milyon 457 bin olarak tahmin edilirken, “işçi çocuk” sayısı ise 720 bin. Çocukların kamu alanlarında kâğıt topladığını, selpak ve su sattığını, ayakkabı boyacılığı yaptığını ve sanayilerde çalıştığını belirten Gülşen Kılıçarslan, “Çocuklar geçim ve yoksulluktan kaynaklı ailelerinin zoruyla çalıştırılıyor. Çünkü bir çocuk kolay kolay çalışmayı akıl edemez ya da bir yerden destek alabilmek için çalışmak zorunda kalıyor. Çocuklar çalıştığı alanda sözlü ve fiziksel olarak da istismara maruz kalıyorlar. Bunun yanı sıra hakarete ve aşağılanmaya da maruz kalıyor” şeklinde konuştu.
İçe kapanık oluyorlar
Çocukların emeğiyle ekonominin sağlanmasının başlı başına büyük bir sorun olduğuna dikkat çeken Kılıçarslan, “Çalıştırılan çocuklar psikolojik olarak çok farklı etkiler yaşıyor. Kötü alışkanlıklara da alışan bir birey oluyor. Şiddete ve istismara uğrayan çocuklar dışarıya karşı içine kapanabilir ya da öfkeli bir birey de oluyor” ifadelerinde bulundu.
Çalışmalar yüzeysel
Devletin çalışmak zorunda kalan çocuklar ile ilgili çok sağlam politikalar üretmesi gerektiğini söyleyen Kılıçarslan, bu politikayı üretirken de çocukları her açıdan düşünmesinin zorunluluğunu vurguladı. Çocuklar için yapılan çalışmaların yüzeysel olduğunu belirten Kılıçarslan, buna karşı yoksullaşmanın önüne geçilmesi ve toplumun örgütlenmesi gerektiğini kaydetti.
Kaynak: Şehriban Abi /Van-Jinnews