DAİŞ ve Türkiye’nin saldırıları, koronavirüs tehlikesi ve ambargo nedeniyle zor günler geçiren Mahmur’da Halk Meclisi Eşbaşkanı Bilen, ambargonun kaldırılması çağrısında bulundu
Federe Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Hewlêr (Erbil) kentinin 100 kilometre uzağındaki Musul vilayetine bağlı Mahmur Kampı üzerindeki ambargo 14 aydır kesintisiz sürüyor. Kampta bulunan 12 bin insanın zor günler geçirmesine neden olan ambargo nedeniyle, daha önce çalışmak için çevre kentlere gidenlerin de geri dönüşlerine izin verilmiyor. Ambargonun kaldırılması için diplomatik girişimlerini sürdüren kamp yetkilileri, henüz sonuç alamadı.
Dünyayı sarsan koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sağlık endişelerinin her geçen gün arttığı kamp, diğer yandan sürekli Türkiye’nin hava saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Mahmur Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakistan Bilen, 14 aydır devam eden ambargo sonucunda kampta yaşanan sorunları Mezopotamya Ajansı’ndan Müjdat Can’a anlattı.
‘Halk günlük ihtiyaçlarını karşılayamıyor’
Ambargoyla birlikte kampın kuşatma altında olduğunu belirten Bilen, yaşanan sorunları şöyle sıraladı: Halk günlük ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu da halk için tehlike oluşturuyor. Bir toplumun ekonomisi, onu yönetme şeklidir. Bütün bu sorunları ele aldığımızda bunun en zor ayağı olan çözülemeyen ekonomik sorundur. Halkın geçim kaynağını Hewler’e gidip çalışarak sağlıyorlardı. Kamp ambargo altına alındıktan sonra hem şehre gidişler yavaşladı hem de gitmek isteyenler artık gidemeyecek duruma geldi. Ambargo öncesi halkın yüzde 85’i çalışırken, şimdi sadece yüzde 50’si çalışabiliyor. Bu durum en alt seviyeye kadar ulaştı. Hem iş kalmamış hem de kapatılan yollar nedeniyle kimseye bir yere gidemiyor. Bu durum halkın ekonomisine büyük bir darbedir.
‘Salgına karşı tedbir yok’
Ambargo nedeniyle birçok hastanın da yaşamını yitirdiğini ifade eden Bilen, “Kronik hastalığı olan hastalar da büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Mevcut olan hastane ne yeterli olabiliyor ne yardımcı olabiliyor. Hastalar çıkamadığı için başka hastanelere de gidemiyor. Bu durum, var olan tehlikeyi derinleştiriyor” dedi.
Koronavirüs salgını nedeniyle kampta endişelerin olduğunu söyleyen Bilen, “Bulaşıcı bir hastalık olduğu için önü alınmıyor. Bu da beraberinde ciddi zararlar getiriyor. Aşağı Mahmur’da bu hastalığın yayıldığı duyumları alıyoruz. Aramızda 10 dakikalık bir yol mesafesi var. Virüs oraya kadar gelmişse, buraya bulaşması da büyük ihtimaldir. Salgına karşı alabileceğimiz bir tedbir yok” dedi.
Saldırı ve tehdit
DAİŞ’in kampa dönük saldırılarını hatırlatarak, güvenlik önlemlerinin zayıf olduğunu ifade eden Bilen, “Daha önce birçok kez kampa saldırdılar, şehitlerimiz oldu, yaralılarımız oldu. Bu tehdit sürüyor. Her yanımız DAİŞ tarafından abluka altında. Kendimizi güvende hissetmiyoruz. Her an saldırı endişeliyle yaşıyoruz. Aynı şekilde Türk devletinin de saldırıları ile karşı karşıyayız. Başur’u işgal girişimleri var. İlk olarak Mahmur’u işgal etmek istiyorlar. Kampa sürekli hava saldırıları oluyor” diye belirtti.
BM sessiz
Türkiye’nin kampa dönük saldırı ve tehditlerine değinen Bilen, “Bizi üzen şey; düşmanımız Kürdü Kürde vurdurtuyor. Kürt bu saldırılara destek veriyor. Bunun başını da KDP çekiyor. Açık bir şekilde Türkiye tarafında. KDP de bu kampın dağılmasını istediği için Türkiye ile işbirliği yapıyor. Ortak amaçları da kampı dağıtmaktır. Birleşmiş Milletlerin (BM) saldırılara karşı sessizliği, destek verdiğini anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ