Çetelerin talan ettiği 1861 yılında kurulan Reqa Müzesi, Kültür ve Sanat Komitesi tarafından yeniden restore edilerek ziyarete açıldı
Suriye’deki uygarlık mirasının büyük izlerini taşıyan Reqa’da bulunan tarihi müzede, yüzlerce tarihi eser sergileniyor. 1861 yılında kurulan müze, bir süre askeri üs olarak da kullanıldıktan sonra 80’li yılların ardından müzeye dönüştürüldü. Kuruluşu Osmanlılar dönemine gelen müze, Fransa işgali sırasında askeri üs olarak kullanıldı. 24 Ekim 1981’de yeniden müzeye dönüştürülen bina iki kattan oluşuyor. İçerisinde yüzlerce tarihi belge ve eser bulunan müzede milattan öncesine dayanan Helenistik döneme ait eserler sergileniyor. Müzenin üst katı İslami eserlere ayrılmıştı.
Müzede toplanan eser sayısı 8 bin 900’ü aştı. Metal figürler, toprak ve taşlardan yapılmış insan ve hayvan heykelleri, mozaik resimler ve oymalar gibi çok değerli tarihi eserler müzede bulunuyor.
Şehir özgürleştirilince müze korumaya alındı
Reqa’nın 2013 yılında çetelerce işgal edilmesinin ardından müzedeki değerli tarihi eserler talan edilmeye başlandı, eserler bir bir kaçırıldı. Müzede sadece tahta tablolar kaldı. Şehir içinde yaşanan savaştan da nasibini alan müze binasına, birçok top atışı denk geldi. Müze, kurulduğu yıldan bu yana bir süre yıkılmaya yüz tuttu. Kentin turizmi olan tarihi eserler, QSD’nin kenti özgürleştirmesiyle birlikte yeniden korumaya alındı.
Müzenin restorasyonu tamamlandı
Reqa’nın özgürleşmesinin ardından birçok kurum kaçırılan eserlerin yeniden müzeye getirilmesi için çalışma yürüttü. Müze binası restore edilerek yeniden hizmete sokuldu. Reqa Sivil Meclisi Kültür ve Sanat Komitesi’ne bağlanan müzenin restorasyonu tamamlandı. Tarihi eserler uzmanı Mihemed İzo bu konuya ilişkin, “Reqa’nın özgürleşmesi hamlesi sırasında kentte büyük hasarlar meydana geldi. Tarihi mekanlar ve müzeler bu hasardan payını aldı. Şehrin özgürleşmesinin ardından Kültür ve Sanat Komitesi, müzeye hak ettiği değeri yeniden verdi” dedi.
Eserler halkın hafızasıdır
Müzede sergilenecek eserin kalmadığına işaret eden Mihemed İzo, “Bin yıl öncesine dayanan eserler bulunuyor. Bazı eserler savaştan dolayı tahrip oldu. Bu eserlerin uzman ekipler tarafından yeniden restore edilmesi gerekiyor. Bu eserler halkın hafızasıdır. Uygarlık mirası eserler aynı zamanda kentin turizmi anlamına da geliyor. Bunlara sahip çıkmak gerekiyor” diye konuştu.
Kaynak: ANHA