Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bulunan ve Ramsar Sözleşmesi’yle korunan Uluabat Gölü, alg patlaması sonucu yeşil renge boyandı
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde bulunan ve Ramsar Sözleşmesi’yle korunan Uluabat Gölü, yeşil renge boyandı. Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurhayat Dalkıran gölde alg patlaması yaşandığını belirterek, “Suya karışan atıklar, göldeki azot ve fosfor oranını artırdığı için algler çoğalıyor. Alglerin çoğalması suda yaşayan ve gölden balık yiyen canlılara zarar veriyor” diye belirtti. Doç. Dr. Nurhayat Dalkıran, “Son 40-50 yıldır aşırı şekilde azot ve fosforun girmesi özellikle bu dönemlerde alglerin aşırı çoğalmasına sebep oluyor. Her canlının besine ihtiyacı var. Ortamda ne kadar besin olursa buna bağlı olarak da canlılar ona göre artış gösteriyor” diye belirtti.
‘Toksit insana da geçebilir’
Uluabat Gölü’nde daha önce karaciğer üzerinde etkili olan bir toksin tespit edildiğini söyleyen Doç. Dr. Dalkıran, “Bu toksin karaciğere etki ediyor. Balıklara besin zinciri yoluyla geçebiliyor. Balıkları tüketen insana, kuşlara geçebilir. Sulama suyuyla toprağa geçebilir ve insanlarda karaciğer zararına sebep olabilir. Bu Türkiye’deki birçok gölde tespit edilen bir durumdur. Su seviyesinin düşmesinin de etkisi var. İklim değişimiyle de alakalı bir durum var. Küresel iklim değişiminin en önemli etkisinden birinin yağışların şeklinin değişmesidir. İklim değişimine bağlı olarak atmosferik havanın ısınması, buharlaşmanın artması, bu tip göllerde su seviyesinin daha çok düşmesine sebep oluyor” diye konuştu.
Atıklar suya karışmamalı
Alg patlamalarının düzelmesi için gerekenlerin azot ve fosfor girdisinin azalması olduğunu belirten Doç. Dr. Dalkıran, “Temizlik olayı farklı bir şey. Algler bu dönemde aşırı çoğalıyor, daha sonra ölüyorlar. Öldükleri zaman dibe organik materyal çöküyor. Bu da bakteri faaliyetini artırıp, sudaki oksijeni de tüketebiliyor. Temizlenmesi mümkün değil. Doğal dengeye çok dikkat etmek gerekiyor. Yapılması gereken en önemli şey atıkların doğal sulara karışmasının önüne geçebilmek” diye konuştu.
Göle müdahaleler arttı
Havaların soğuduğu, su seviyesinin yükseldiği zaman gölün renginin normal hale geleceğini belirten Doç. Dr. Dalkıran, “Su seviyesinin çok fazla düşmesi ciddi zararlara sebep olabilir. Eski yıllarla karşılaştırdığımızda gölün alanında küçülme var. 20 yıl önceki verilerle karşılaştırdığımızda ciddi anlamda küçülmeler ve sığlaşma söz konusu. Bu aşırı alg çoğalması da sığlaşmayı tetikliyor. Verimli bir gölde ölen canlıların hepsi dibe çöküyor ve dolmaya sebep oluyor. Aynı havzadan gelen suyun taşıdığı katı maddeler de var. Onlar da gölün dolmasına sebep oluyor. Bu doğal bir süreç ama en önemli faktör göle yapılan müdahalelerin artması. Bu da gölün doğal hayatını daha hızlı bir olayın gerçekleşmesine sebep oluyor. 100- 150 yılda gerçekleşecek olan doğal bir olayın 10-20 yıl gibi bir sürede gerçekleştiğinin etkisini görüyoruz” şeklinde konuştu.
EKOLOJİ SERVİSİ