Salihli’nin Çapaklı Mahallesi’nde yapılmak istenen biyogaz tesisinin dava sürecine rağmen yapım çalışmaları başladı. Gediz Ovası’nın suyu ve toprağı biyogaz şirketine feda ediliyor
Ege Biyogaz Elektrik Üretim A.Ş. tarafından Salihli Çapaklı Mahallesi’nde 34 bin 400 metrekare alan üzerinde planlanan Biyogaz Enerji Santrali ve Gübre Üretim Tesisi yargı sürecine rağmen yol yapımı başlatıldı. Köylülerin enerji santraline karşı açtığı iptal davası sonuçlanmadan şirketin yol yapım çalışmalarına başlaması tepkiyle karşılandı. Salihli Çevre Derneği Başkanı ve dosyanın gönüllü avukatı Seçil Ege Değerli, şirketin mahkeme sonucunu beklemeden çalışma başlatmasının hukuksuzluk olduğunu söyledi.
Tesis tarım arazisi üstünde
Biyogaz Enerji Santrali için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından (ÇED) olumlu kararı verildiğini hatırlatan Değerli, bu kararın Bakanlık sayfasında ilanıyla birlikte köylülerle beraber Manisa İdari Mahkemesi’ne iptal davası açtıklarını kaydetti. Üzüm bağlarının, zeytinliklerin ve meyve bahçeleri ile sebze ekim dikim yapılan tarlaların bulunduğuna dikkati çeken Değerli, “Öte yandan proje sahasının hemen altından Devlet Su İşleri’nin (DSİ) 3 tane ana sulama kanalı geçiyor. Ki bunlardan bir tanesi aslında Gediz Ovası’nın bir bölümünün tarımsal sulanması için kullanılan bir kanaldır. Diğeri DSİ’nin hem Manisa’nın hem de İzmir’in bir kısım içme suyunu karşılayan kanal var. 3’üncüsü ise üç tane ana sulama kanalı var. Köylünün halen kullandığı merası bu proje sahasının altında bulunuyor” diye belirtti.
Anayasa Mahkemesi’ne dava
Köy halkının mülkiyet hakkını korumak için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını ifade eden Değerli, şunları söyledi: “Ancak ilk açmış olduğumuz ÇED olumlu kararına ilişkin davanın bilirkişi keşfi yapıldıktan hemen sonra şirket 15 Temmuz’un resmi tatil olmasından faydalanarak dozer, kamyon ve kepçelerle beraber tarlaların içinden geçerek bir yol çalışması başlattı. Orada köylü, tarlalarını korumak için yolu kapadı direndi. 24 Temmuz tarihinde ise şirket çok daha fazla araçla ve beraberinde kolluk kuvvetiyle birlikte baskın yaptı. Buna tepki gösteren köy halkı biber gazı ile coplanarak darp edilip, gözaltına alındı.”
Tarlalar zarar görüyor
Köylülere yönelik yapılan saldırıların ve şirketin izinsiz yapım çalışmalarının hukuka aykırı olduğunu ifade eden Değerli, “Şirket o yolu şu an kullanıyor. Yani kolluk güçleri halkı orada ezip geçerek şirketin bu hukuksuz geçişine yol açmış oldu. Şu an bu kaçak yolun etrafındaki tüm domates tarlaları zarara uğruyor. Mülkiyet hakkının ihlal edilmesi, yaşam hakkının ihlal edilmesi, hukuka olan güvenirliğin zedelenmesi, bütün ekonomik faaliyetinin zarara uğraması hem Türk hukuku açısından hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından pek çok ihlali doğurmaktadır” diye konuştu.
Günlük 100 bin ton su
Şirketin Bakanlığa sunduğu proje tanıtım dosyasında günlük 100 bin litre su kullanmak zorunda olduğuna vurgu yapan Değerli, “Günlük 100 ton kullanılması demek, proje sahasının DSİ’nin kanallarının neden bu kadar yakınında yapıldığını gösteriyor. DSİ kanalından bu kadar su çekilmesi ya da yer altından günlük bu kadar su çekilmesi demek doğrudan oradan tarımsal sulamanın ve sonucunda tarımın bitmesi demektir” dedi. Projenin günlük ham madde olarak 400 ton hayvan dışkısı kullanımıyla çalışacağını kaydeden Değerli, şunları söyledi: “Bizim bölgemizde endüstriyel hayvancılık yapılmamaktadır. Proje sahasında günlük 400 ton hayvan dışkısının temini mümkün değildir” diye belirtti.