Ordu’da yaşanan felaketin sorumlusunun yağış olmadığını belirten mimar Köymen, bilimi ve tekniği dışlayarak yapılan her türlü projenin sonunun insanlar ve tüm canlılar için felaket getireceğini söyledi
Gülcan Kılagöz/İstanbul
Son günlerde yoğun yağışlar nedeniyle sel baskınlarına çok sık şahit oluyoruz. Karadeniz bölgesi iklimi gereği yoğun yağışların olduğu bir yer. Karadeniz’de yapılan her türlü alt yapı, yol, köprü ve hatta binalarla ilgili bilimsel veriler, planlama ilkeleri, mimarlık ve mühendislik hizmetleri yok sayılmaya devam ediliyor. Ordu’daki felaketi TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Esin Köymen ile konuştuk. Felaketin kabahatini yağan yağmurların beklenenin üzerinde olmasıyla açıklanmaya çalışıldığına dikkat çeken Köymen, “Burada suçlu olan bilimi ve her türlü teknik bilgiyi inşaat yapım faaliyetlerinin hızını kesen ve hatta engelleyen olarak gören anlayıştır” dedi. Yağışla beraber yıkılan köprülere ilişkinde konuşan Köymen, “Bu köprüler üzerinde kuruldukları derelerin akış debileri, yıllık yağış oranları, taşkınlar vs. verilerinin değerlendirilerek yapılacak olan mühendislik hizmetlerine göre yapılmış olsalardı yıkılmazlardı. Bunun en iyi örnekleri yüzyıllar önce yapılmalarına rağmen hala ayakta duran köprülerdir” diye konuştu.
Başka felakete neden olacak
HES projelerinin Karadeniz için büyük yıkımlara yol açtığını ve açmaya devam ettiğini dile getiren Köymen, “Yatakları değiştirilen, kanalların içine hapsedilen dereler; suların doğal akışkanlıklarını bozmaktadır. Bu projeler yapılırken patlatılan dinamitler nedeniyle yer altındaki su kaynakları ve mevcut bitkisel doku da büyük oranda tahrip edilmiştir. En önemli risklerinden biri olan heyelanlar artacaktır. Açıkçası felaket başka bir felakete neden olacak gibi duruyor. Bu yüzden vakit kaybetmeden HES projelerinden vazgeçilmelidir” diye vurguladı.
Karadeniz’de yayla turizminin geliştirilmesi olarak gösterilen ve yayla yolları adı altında yapılan -yeşil yol projelerine ilişkin de konuşan Köymen, “Bugünlerde yeni çıkartılan ‘imar barışı’ -ki bu bir barış değil açıkça kaçak yapılaşmanın önünü açan ve teşvik eden bir düzenlemedir- sayesinde Karadeniz mera alanlarında müthiş bir kaçak yapılaşma başladı. Gittikçe derinleşen ekonomik krizi hala inşaat sektörü ve hatta kaçak yapılardan elde edeceği gelirlerle çözmeye çalışan anlayış çok daha büyük krizlere ve felaketlere neden oluyor” dedi. Meslek odalarının bu konularda raporlar hazırladıklarını kaydeden Köymen, “Bu anlayışın kentlerde ve kırsal bölgelerde büyük felaketlere neden olacağını aktarmaya çalıştık. Yerellerde bu tür projelere karşı direniş gösteren pek çok sivil toplum örgütleri oluştu. Ancak bu insanların mücadelelerine de şiddet yöntemiyle karşılık verildi” dedi.
Projelere derhal son verilmeli
Bilimi ve tekniği dışlayarak yapılan her türlü projenin sonunun insanlar ve tüm canlılar için felaket getireceğinin altını çizen Köymen, “Yetkililerin bir an önce bu tür yatırımlarını geri çekmeleri gerekir” diye konuştu. Köymen, son olarak dere yataklarının yapılaşmalardan arındırılması büyük felaketlerin önüne geçmek için önemli olduğunu söyledi.
Ne olmuştu?
8 Ağustos’ta Ordu’nun Ünye, Fatsa, Perşembe, Çaybaşı, İkizce veKumru ilçelerinde yüzlerce eve ve işyerine su basmış, kimi yollar ve köprüler çökmüştü. Çok sayıda yol ulaşıma kapanırken, yüzlerce yurttaş mahsur kalmıştı.
Uyarılara kulak tıkadılar
Yapıldığı günden bu yana tepki çeken ve sürekli çökmelerle gündeme gelen Karadeniz sahil yoluna ilişkinde değerlendirmelerde bulunan Mimar Köymen, “Deniz tarafında yapılan topuklar da dahil olmak üzere sürekli olarak bir önlem alma çabası ve dolayısıyla da masrafları var. Eğer ulaşım için alternatifler üzerinde çalışmalar yapılmış olsa idi, çok daha sağlıklı çözümler geliştirilebilirdi” dedi. Yıllardır bu tür yatırımların siyasetin ve siyasetçilerin oy avcılığının bir aracı olarak kullanmaya devam ettiğini vurgulayan Köymen, “Karadeniz gibi iklimi sert bir coğrafyada kıyının doldurularak yol yapılması, dere yataklarının değiştirilmesi ve hatta kimi yerlerde de kapatılmasının sonucunda bu tür felaketlere neden olunacağını bilmek çok zor değil. Kaldı ki bu tür projeler yapılırken bilim ve teknik bu kadar dışlanmasa idi zaten bu felaketler yaşanmazdı. Yani bu felaketlerin olabileceği pek çok raporla yetkililere iletilmişti. Açılan davalar, bilirkişi raporları bu durumların yaşanabileceğini açıkça ortaya koymuştu. Ne yazık ki yetkililer kulaklarını tıkadılar, gözlerin kapadılar bu çalışmalara” diye konuştu.
9 köprü yıkılmış bir köprü ise hasar görmüştü
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, yaşanan felakette 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 9 köprünün yıkıldığını, 830 noktada heyelanın olduğunu açıkladı. Yılmaz,toplam hasarı 164 milyon 761 bin 692 TL olarak duyurdu. Ordu’da sel felaketinden dolayı 9 köprü tamamen yıkıldı, 1 köprü ise hafif hasar gördü.
1-Fatsa/Kaleönü-Karayolu Bağlantısı Köprüsü
2-Fatsa/Kargucak-Geyikçeli Bağlantısı Köprüsü
3-Çaybaşı/Kurudere MahallesiKöprüsü
4-Çaybaşı Hacı TahirKöprüsü
5-Çaybaşı Yenicuma MahallesiKöprüsü
6-Ünye/Cevizdere Mahallesi(Karayolu Köprüsü)
7-Ünye Cevizdere Mahallesi-Söğütlüpınar BağlantısıKöprüsü
8-Ünye/Kuşçulu -Saraycık Bağlantısı Köprüsü
9-İkizce/Kurtluca-Seferusta Bağlantısı Köprüsü Çaybaşı/MollalıKöprüsü de hafif hasar görmüştü.