Denizli’de gözaltına alınan İranlı aktivist Meryem Şeriatmedari’ye ülkeyi terk etmesi için süre verildi. ICAVI Sözcüsü Shafii, ‘Lütfen geri gönderilmesini engellemek için elinizden geleni yapın’ çağrısı yaptı
İran’da zorunlu başörtüsü yasasına karşı protestolarda aktif yer alan ve hakkında kesinleşmiş hapis kararı bulunan Meryem Şeriatmedari, bir süredir yaşadığı Denizli’de 6 Eylül günü yapılan kimlik kontrolü sırasında pasaportunun süresi bittiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Gözaltına alınması sosyal medyada tepkilere neden olan Şeriatmedari, hakkındaki sınır dışı kararı tebliğ edilip, ülkeyi terk etmesi için 30 gün süre verilerek serbest bırakıldı.
İran’da Şiddete Karşı Uluslararası Koalisyon (ICAVI) Sözcüsü Rouhi Shafii, Şeriatmedari üzerinden rejimin yasa ve uygulamalarına karşı çıkan İranlı kadınların yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Gözde Çağrı Özköse’ye anlattı.
Rejim kadınları düşman olarak görüyor
Şeriatmedari’nin karşılaştığı durumun İran ve Türkiye’deki pek çok kadın hakkı ihlalinden yalnızca biri olduğunu belirten Shafii, “İran rejimi, kadınları bir numaralı düşmanı olarak görüyor. İran’da kadınların temel insan haklarından mahrum bırakılmaları ve buna karşı mücadeleleri 41 yıllık hikaye. Meryem Şariatmadari’nin durumu da zorunlu başörtüsüne karşı çıkan aktivistlerden birisi olmasından kaynaklanıyor. 1979’da Ayetullah Humeyni tarafından başörtüsünün zorunlu hale getirilmesinden beri İslami rejimin kadınlara tahammülü yok ve İran, rejime ve başörtüsüne karşı olan laik kadınlar için bir savaş alanı” dedi.
Aylarca haber alınamaz
İran’da, bir kadının kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alınması halinde aylarca kimsenin kendisinden haber alamadığını söyleyen Shafii, bu durumun son olarak geçtiğimiz günlerde 3 yaşındaki kızıyla havaalanında gözaltına alınan Nazenine Zaghari’nin başına geldiğini ifade etti.
8 Mart 1979 tarihinin İranlı kadınların başörtüsü olmaksızın sokağa çıkabildiği son gün olduğunu hatırlatan Shafii, “O gün gibi bugün de başörtüsü dayatmasına karşıyım ve bu yüzden de 35 senedir İngiltere’de yaşıyorum. Benim gibi binlerce kadın, bize dayatılan bu sefil yaşamı kabul etmediği için ülkelerini terk etmek zorunda kaldı” diye konuştu.
Ayağını kırdılar
İranlı genç kadınların mücadeleyi daha da yükselttiğini ve farklı şekillere büründürdüğünü ifade eden Shafii, şunları söyledi: “Birkaç yıl önce bir kadın bir elektrik kutusunun üzerine tırmanıp, başörtüsünü bir sopanın ucuna takıp akan trafiğe karşı sallandırma cesaretini gösterdi. Ve bu, bembeyaz saçlı yaşlı kadınların bile dahil olduğu muazzam bir eylem dalgası yarattı. Meryem Şariatmadari de bu kadınlardan biridir. Bu eylemin sonunda bir erkek tarafından itilip düşürülerek bacağını kırdı ve sonrasında onlarca kadınla birlikte hakim karşısına çıkarak ceza aldı.”
Shafii, İran’ı terk ettikten sonra geri dönen kadınların sert cezalara çarptırıldığını da söyledi.
“İran’da kadın hapishanelerinin durumu son derece korkunç ve kadınlar, erkek mahkumlardan çok daha sert cezalara çarptırılıyor” diyen Shafii, kadın eylemlerinden dolayı tutuklanan ve 38 yıl hapis cezası alan avukat Nasrin Soutadeh’in haftalardır açlık grevinde olduğunu işaret etti. Shafii, “Gaz odalarını saymazsak durum Nazi hapishanelerindeki ile aynı. Meryem Sariatmedari ya da başka birileri İran’a geri gönderilirse bu hapishanelerden birine konulacak” dedi.
Tehlike geçmedi
Türkiyeli kadınlara ve insan hakları savunucularına seslenen Shafii, şöyle konuştu: “Meryem serbest bırakıldı. Kendisine bir ay içinde vize yenilemesini söylemişler. Lütfen bu kadının İran’a geri gönderilmesini engellemek için elinizden geleni yapın. Türkiye’deki kadın örgütleri ve sizler gibi özgür basın çalışanları sesimizi duyurabilir ve geri gönderilmesini engelleyebilir. Tehlike geçmiş değil. İran’da ve kendi ülkelerinde haksızlıklara karşı mücadele eden tüm kadınlar adına Meryem’in sınır dışı edilmesini durdurmak için elinizden geleni yapmanızı rica ediyorum.”
HABER MERKEZİ