Kolluk güçleri tedbir kararlarını artık faillere elden tebliğ edecek. Karar İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alan iktidarın, tepkileri bastırmaya yönelik adımı olarak değerlendiriliyor
Kadın örgütlerinin uzun mücadeleleri sonucu Türkiye’nin 2011 yılında imzaladığı kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi, 2012 yılında yürürlüğe girdi. İstanbul Sözleşmesi’ne imza atmasına rağmen hiçbir zaman etkin bir şekilde uygulamayan AKP iktidarı, bir süredir Sözleşmeyi kaldırmaya çalışıyor. Her gün en az 1 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü Türkiye’de, kadınların can güvenliği yok. Buna rağmen AKP iktidarının kadın karşıtı politikaları ve yargının kadın katillerine sağladığı kollayıcı kararlar, iyi hal indirimleri son hız devam ediyor. Kadına yönelik şiddet ve cinayetlere karşı politika ve uygulamaları kadın örgütleri neredeyse her gün sokaklara çıkarak protesto ediyor.
Tebligat gecikmesin diye
Konuyla ilgili Adalet Bakanlığı kadına yönelik şiddete karşı yeni yeni bir uygulamayı devreye sokacağını duyurdu. Hürriyet’ten Emel Armutçu’nun haberine göre, şiddete karşı aile mahkemelerinin aldığı tedbir kararları postaya verilmeyecek. Bunun yerine kolluk birimleri kararları şiddet uygulayan faillere elden ulaştıracak. Bu yöntemle şiddet uygulayan kişilerin dikkati çekilecek. Tedbir kararının ihlali durumunda kişi hapse gireceği yönünde “ihtar” edilecek. “Tekrarlanan şiddet vakaları” veya “tedbir kararlarının ihlali” durumunda gecikmeksizin “zorlama hapsi” uygulanacak. Bu yeni uygulamayla, verilen tedbire uyulması, şiddet eylemlerinin tekrarlanmaması ve caydırıcılık sağlanmaya çalışılacak. Böylece tebligat yapılamaması veya tebliğin gecikmesi gibi sorunların ortadan kalkması sağlanmaya çalışılacak.
Genelge de yayınlanmıştı
Edinilen bilgilere göre; Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nca Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilen yazıda, tedbir kararlarının kolluk birimleri aracılığıyla tebliği ve etkin şekilde uygulanması uyarısında bulunuldu. Yazıya göre, aile içi ve kadına yönelik şiddet vakaları belirli Cumhuriyet savcıları üzerinden takip edilecek. Mağdurun daha önce şiddete uğrayıp uğramadığı kontrol edilecek. Bu yönde bulgulara ulaşılması durumunda şüpheli hakkında koruma tedbirlerine başvurulacak. Adalet Bakanlığı, geçtiğimiz yıl Emine Bulut’un boşandığı Fedai Varan tarafından IŞİD’vari şekilde katledilmesinin ardından şiddete karşı genelge yayınlamıştı. Genelge uygulanmadığı gibi içinin boş olduğu da bizzat kadınlar tarafından dile getirilmişti.
Tepkileri bastırmaya yönelik
AKP, kadına yönelik şiddeti önleme ve koruma anlamında en gelişkin mekanizma olan İstanbul Sözleşmesi ile 6284 sayılı kanunu uygulamamakta ısrar ediyor. Bunun yerine uygulanması kolluk güçlerinin inisiyatifine bırakılmış ‘devede kulak’ uygulamalarla kadına yönelik şiddetin boyutlarını görmezden geliyor. Geçtiğimiz aylarda AKP’li Numan Kurtulmuş, İstanbul Sözleşmesi’nin “aileyi bozduğu” gerekçesini öne sürmüş ve Sözleşmeyi kaldıracaklarını dile getirmişti. Kadınların tepkileri nedeniyle bu girişimi gerçekleştiremeyen AKP, gündemden inmeyen tepkileri bastırmak ve Sözleşmeyi kaldırmak için uygulanması zor, şiddeti önlemeye yaramayacak kısmi kararları devreye sokuyor.
KADIN SERVİSİ