Yunanistan’a geçmek üzere Halki Adası açıklarında batan tekneden kurtulan Berivan Muhammed, eşi ve 3 yaşındaki oğlunun akıbetini öğrenmek istiyor
DAİŞ saldırılarının yoğun olduğu 2014 yılında Kuzey ve Doğu Suriye’den göç etmek zorunda kalan Berivan Muhammed ve ailesi, Türkiye tarafına geçerek İstanbul’a yerleşti. Muhammed, burada Mardin Nusaybin doğumlu Yunus Cansu ile evlendi ve Hasan adında bir çocuk dünyaya getirdi. Muhammed, yaşam koşullarının gittikçe kötüleşmesi üzerine eşi ve çocuğuyla birlikte 25 Ağustos’ta Avrupa ülkelerinin yolunu tuttu.
Muhammed ve ailesi, insan kaçakçıları tarafından bindirildikleri tekne ile Muğla’nın Marmaris ilçesinden yola çıktı. Ancak, 5 insan tacirinin de aralarında bulunduğu 103 kişiyi taşıyan küçük tekne kısa bir süre sonra su almaya başladı. Tüm tahliye çabalarına rağmen suyla dolan tekne Yunanistan’ın Halki Adası açıklarında battı.
Tacirler tutuklandı
Yunan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından batan tekneye yönelik başlatılan arama ve kurtarma çalışmaları sonucu 77 kişi kurtarılarak, Rodos Adası’na götürüldü. 19 kişi ise, Türkiye’ye getirildi. İnsan taciri 5 kişi geçtiğimiz gün Yunanistan’da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Tacirler mahkemede bir baba ile oğlunun kaybolduğu yönünde ifade verdiler.
‘Akıbetlerini öğrenmek istiyorum’
Kayıp denilen baba ile oğlu, Yunus Cansu ile oğlu Hasan’dı. Şuan Rodos adasındaki bir otelde 76 kişiyle birlikte karantina altında olan Berivan Muhammed, kazanın üzerinden bir hafta geçmesine rağmen eşinden ve çocuğundan haber alamadığını söyledi. Muhammed, başta Yunan hükümeti olmak üzere herkese, “Eşim ve oğlumun akıbetleri hakkında bilgi istiyorum. Lütfen bana yardım edin” diye seslendi.
Kimliksizlik ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle yurt dışına çıkmak zorunda kaldıklarını söyleyen Muhammed, yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Sadiye Eser’e anlattı.
‘Polis rahatsız ediyordu’
Muhammed “Eşim Kürt olduğu için Türk devleti bana oturum vermedi. Bütün evraklarımı yapmama rağmen bana oturum için evrak vermediler. Yani ben Türkiye’de kaçaktım. Sürekli polis tarafından rahatsız ediliyordum. Bir seferinde 13 gün gözaltında kaldım. Benim evraklarımı yapmıyorlardı” sözleriyle anlattı.
Kaçakçılar tehdit etti
Sonrasında eşiyle birlikte Avrupa’ya gitmeye karar verdiklerini paylaşan Muhammed, “Kaçakçılar bizi önce bir ormana götürdüler. Gece bir hayli yol yürüdük ve sonra bizi botlara bindirerek tekneye götürdüler. Önce kadınları ve çocukları bindirdiler. Bizi teknenin alt katına indirip kilitlediler. Yüzden fazla kişi olduğunu eminim. Bazı tartışmalar yapıldı, inmek isteyenlere kaçakçılar engel oluyordu. Silahları vardı ve insanları tehdit ediyorlardı. Biz yola çıktığımızda teknenin çok küçük olduğunu gördük” diye belirtti.
Dalgalarla mücadele
Geminin su almaya başlamasıyla gemideki mültecilerin suyu boşaltmak için ciddi bir çaba gösterdiklerini söyleyen Muhammed, “Eşim oğlumu da alarak suya kendini bıraktı. Onlar atlayınca ben de onların arkasında atladım. Ben ikisini yakasını sıkı sıkıya tutmuştum. Ne kadar böyle bekledik bilmiyorum ama saatler geçtiğine eminim. Dalgalarla mücadele etmek hiç kolay değildi. Eşim ve oğlum elimde kayıp gidince ben de kendimi bıraktım” dedi.
Yardım çağrısı
Sözlerinin devamında Muhammed çağrıda bulunarak, “Oğlum ve eşim sağ mı ölü mü bilmiyorum. Kimse bana yardım etmiyor. Lütfen bana yardım edin. Başta Yunan hükümeti olmak üzere devletlere çağrı yapıyorum; oğlum ve eşimin hakkında bana bilgi verin. Hastanede ölü ve yaralılar var diyorlar, beni götürsünler, belki onların içindedirler. Ama beni hastaneye götürmüyorlar. Ben bu bir haftadır sağ mıyım ölü müyüm bilmiyorum. Eğer sağ değillerse onların cenazesini istiyorum” dedi.
İSTANBUL