Bugün Dünya Barış Günü. Bu yıl pandemi şartlarında kitlesel gösteriler sınırlı olacak olsa da dünya halkları bugün saldırgan devletler, çok uluslu silah şirketleri ve lobileri karşısında barış mücadelesinin kıymetini yüceltecek, savaş politikalarına karşı barışçıl çözümler önerecektir. Birçok ülkede her yıl olduğu gibi Barış Günü kutlamalarına yine sosyalistler ve emek örgütleri öncülük yapacak. Çünkü savaş karşıtlığı sosyalist ideolojinin önemli bir veçhesidir, emekçiler de savaşların sebep olduğu yıkımlardan en fazla etkilenen toplumsal sınıftır.
Türkiye’de ise Dünya Barış Günü kutlamalarının bir özgünlüğü oluşmuş durumda yıllardır. Bu özgünlük Türkiye’de barış mücadelesinin lokomotifinin Kürt siyasal hareketi öncülüğündeki Kürt halkı olmasıdır. Haliyle önceki yıllarda Dünya Barış Günü kutlamaları en kitlesel biçimde Kürtler tarafından kutlandı. Bu yıl da HDP’liler günlerdir sokaklarda Dünya Barış Günü konulu bildiriler dağıtıyor. Çünkü Kürt halkının eşitlik ve hukuk mücadelesi temelinde bir barış mücadelesidir. Kürt sorunun demokratik çözümü bu topraklarda barışın tesisinin yol ve yöntemidir. Çatışmaların en yoğun olduğu dönemlerde bile Kürt siyaseti barış perspektifi ve hedefini gözden çıkarmamıştır.
Teorik ve pratik birikimiyle Kürtler ve barış yanlısı aydınlar 12 Eylül 1980 sonrası barış mücadelesinin Barış Meclisi, Barış Vakfı gibi kurumlarını beraber tesis etmiş ve topluma barış çağrısında bulunmuştur. Devletin Kürt meselesinin demokratik çözümünü tartıştığı dönemlerdeyse Kürt hareketi yılların mücadelesinden süzülmüş feraseti ve tecrübesi ile müzakere masasını kurmuş ve sahip çıkmıştır. Yine Kürt halkının Kobane başta olmak üzere Rojava’daki direnişi ve Rojava’da tesis ettiği toplumsal sözleşme temelli yapı dünya barış hareketleri tarafından hayranlıkla izlenmiştir.
Kürtlerin barış mücadelesi çok yönlüdür. Kürtler hem Türkiye’deki toplumsal barış için mücadele etmekte hem de Ortadoğu halklarına barış perspektifi sunmaktadır. Kendi eşitlik mücadelesini verirken Kürtler, bir yandan da ortak vatan kavramıyla Türkiye halklarının barış içinde bir arada yaşamının temelini güçlendirmek için çabalamaktadır. Bu şekilde Kürt siyaseti, Türkiye’de demokratikleşmenin önündeki en önemli engel olan milliyetçi paradigmanın alternatifini tartıştırmaktadır.
Bu yüzden Kürt halkının barış perspektifini sahiplenmek Türkiye demokratları için elzemdir. Türkiye Barış Vakfı kurucu üyelerinden biri olarak Vedat Türkali, Yaşar Kemal ve Orhan Doğan’ı saygıyla anarken, rehin alınmış, tecrit edilmiş siyasetçilerimizin de Barış Günü’nü kutlarım.