Yaşanan kaosun İmralı’daki tecrit politikasının yansıması olduğunu belirten HDP’li eşbaşkanlar, kalıcı bir barışın tecridin kırılması ile gerçekleşeceğini vurguladı
İmralı F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 20 yılı aşkın süredir tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 8 yıl aradan sonra avukatları en son 7 Ağustos 2019 tarihinde görüşebildi. O tarihten bu yana avukatların yaptıkları 100 görüşme başvurularına olumlu ya da olumsuz hiçbir yanıt verilmedi.
Bu zaman aralığında Öcalan’la İmralı Adası’nda en son 3 Mart’ta kardeşi Mehmet Öcalan görüşebilmişti. Adada yaşanan bir yangın sonrası duyulan kaygılar üzerine Mehmet Öcalan, İmralı’da tutulan isimlerden Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’ın yakınları ile birlikte İmralı’ya götürülüp, görüşme sağlanabilmişti. Bu görüşmeden sonra ülkede baş gösteren Kovid-19 salgını, Öcalan ve adadaki diğer 3 isme dair endişeleri arttırdı. Büyüyen kaygılar ve tepkiler üzerine Öcalan, 21 yıl aradan sonra 27 Nisan 2020’de diğer tutuklular ile birlikte telefon yoluyla aileleri ile görüşebildi.
HDP’li isimler, Öcalan şahsında Kürt halkına uygulanan tecrit politikasına dair konuştu.
‘Ulusal birlik sağlanmalı’
HDP Şırnak İl Eşbaşkanı Sabahattin Deniz, çözüm süreci döneminde İmralı Heyeti ile yapılan görüşmelerin sonlandırıldığı 2015 yılından beri Öcalan ve adadaki diğer tutuklularla düzenli bir şekilde görüşmelerin sağlanamadığını dile getirdi.
Deniz, “Ülke bir kaos dönemine girdi. Devlet, sayın Öcalan şahsında Kürt halkına bu tecridi uyguluyor. Kentlerimiz, mahallelerimiz ve sokaklarımız tecrit altında. Çıkarları için bu tecridi her gün daha da ağırlaştırıyorlar” dedi. Deniz, bu tecridi kırmak için ise Kürt halkı olarak ulusal birliklerini sağlayıp, topyekün mücadele etmeleri gerektiğini söyledi.
‘Özne Öcalan’dır’
HDP Cizre İlçe Eşbaşkanı Güler Tunç da ülkede artan şiddet, istismar ve saldırıların tecridin bir yansıması olduğunu ifade etti. Tunç, “Diyorlar ki; ‘Kürt sorununu çözeceğiz.’ Kürt sorununda özne Abdullah Öcalan’dır. Onun içinde bulunmadığı bir müzakere masası eksiktir. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana ayı politikalar sürdürülüyor. Birçok iktidar gelip gitti aynı şeyleri söyledi. Ama pratikte yaptıkları tek şey Kürt halkına katliamları yaşatmak oldu. Dersim ve Zilan katliamlarından Cizre bodrumlarına kadar bu katliamlar sürdürüldü. Bu tecrit son bulmadığı sürece bunlar yaşanmaya devam edecektir. Tecride karşı sessiz kalmamamız gerekir. Kalıcı bir barış tecridin kırılması ile mümkündür.” ifadelerini kullandı.
Tecridin sonuçları
21 yıldır sürdürülmekte olan tecridin ne insani ne de hukuki olmadığını dile getiren HDP Cizre İlçe Eşbaşkanı Üzeyir Kılınç ise, “Sayın Öcalan’ın önü eğer açılsaydı bugün Türkiye de anneler ağlamazdı. Sayın Öcalan’ın önü açılsaydı bugün Türkiye ekonomisi bu halde olmazdı. Bugün Yunanistan’da, Irak’da, Libya’da, Ermenistan’da ve Suriye’de bir savaş krizi olmazdı. Bunların hepsi tecridin sonuçlarıdır” dedi.
ŞIRNAK