Bayram Balcı
Mehmet Şenol, Özgür Gündem gazetesinin belki de gelmiş geçmiş en tez canlı muhabirlerinden biriydi. Ataktı, korkusuzdu, yapılması en imkânsız haberlere bile ulaşır, o haberi mutlaka yapardı. Diyarbakır’da Qırık diye anılan kişiliklerden biriydi. 1967 yılında Diyarbakır’ın Kore mahallesinde doğdu. Annesini küçük yaşlarda kaybedince, üç ağabeyi ile birlikte ‘hızlı’ büyümek zorunda kaldı.
Ticaret Lisesi’nden mezun olduktan sonra bir süre muhasebe bürosunda çalıştı. Kimi amatör tiyatro gruplarında küçük roller aldı. Seyyar ciğercilik de yaptı. Ciğerin kebabını çok severdi. Bu nedenle hangi kente giderse gitsin, ilk işlerinden biri, o kentteki en iyi ciğer kebabı yapılan yeri bulmak olurdu. Şenol, sanatla da ilgiliydi ama sonunda yapmak istediği iş olarak gazeteciliği seçti.
Haftalık olarak yayınlanan haber dergisi 2000’e Doğru’nun Diyarbakır bürosunda muhabir olarak çalışmaya başladı. Şenol’un gazeteciliğe adım attığı 1990’lı yıllarda, devlet yükselen özgürlük mücadelesini bastırabilmek için bir kontrgerilla örgütlenmesi olan JİTEM örgütlenmesine başvurdu. Artık Diyarbakır’da ve bölgenin diğer kent ve ilçelerinde sokaklarda yargısız infazlar dönemi başlamıştı. Bu yargısız infazların üzerini örtbas etmek için JİTEM, Hizbullah’ı da kullanıyordu.
Mehmet Şenol, JİTEM’in Hizbullah’ı kullandığını ilk deşifre eden gazeteci oldu. Yaptığı bir haberde kontrgerillanın Hizbullah maskesiyle örgütlendiğini Hüseyin Velioğlu’nun fotoğrafıyla birlikte deşifre etti. Haberi yapıp, 2000’e Doğru dergisinin Diyarbakır büro sorumlusu Halit Güngen’e teslim etti.
Haber “Hizbullah, Çevik Kuvvet merkezinde eğitiliyor” başlığı ile 16 Şubat 1992 tarihinde 2000’e Doğru dergisinde yayınlandı. Haberle birlikte Hizbullah’ın, devlet ile ilişkisi ilk kez Türkiye gündemine taşınmıştı. Haber dergide yayınlandıktan iki gün sonra Halit Güngen dergi bürosunun içinde JİTEM tarafından katledildi.
2000’e Doğru dergisinden ayrılan Mehmet Şenol, gazeteciliğini Yeni Ülke, ardından da Özgür Gündem gazetesinde sürdürdü. Özgür Gündem gazetesi yayın hayatına başladığı ilk günden itibaren JİTEM-Hizbullah’ın da hedefi olmaya başladı. JİTEM-Hizbullah sivil yurtsever insanları katletmesinin yanı sıra Özgür Günden gazetesi muhabirlerine ve gazeteyi satan bayilere ve dağıtan çocuklara da saldırmaya başladı.
Gazetenin satışının engellenmek istenmesi üzerine Diyarbakır bürosu çalışanları haber yapmanın yanı sarı gazetenin dağıtımını da üstlenmek zorunda kaldılar. Her sabah eken saatlerde gazeteyi bayilere ulaştırma işini büro temsilcisi Hasan Özgün ile birlikte Mehmet Şenol üstlendi. Şenol ve Hasan, bir sabah gazetenin dağıtımı yaparken, Tekkapı’daki PTT merkezinin önünde silahlı saldırıya uğradılar. Üç saldırgan, gazete bayisinin karşısındaki sokakta gizlenerek Özgün ve Şenol’un bulunduğu gazete aracını beklemişti.
O sabah Mehmet Şenol, araçtan inerek, gazete paketi ile birlikte caddenin karşısındaki gazete bayisine yöneldiği anda, Hasan Özgün ve şoförün bulunduğu araca ise kurşun yağmaya başladı. Hasan Özgün kendisinin delik deşik olmuş aracın arkasına atarak, şoför ise direksiyonun altına sığınarak bu saldırıdan yara almadan kurtulmuşlardı.
Kentin en işlek caddesinde yaşanan bu saldırıdan yarım saat sonra olay yerine gelen polisler, saldırganları aramak yerine Şenol’u gözaltına aldı. Ruhsatsız silah bulundurmaktan tutuklandı ve birkaç ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
Cezaevinden çıktıktan sonra Şenol, Urfa, Cizre, Elazığ ve son olarak da gazetenin İstanbul merkez bürosunda çalışmaya devam etti.
Mehmet Şenol, Özgür Gündem gazetesinin sadece en tez canlı ve atak muhabiri değil, aynı zamanda gerektiğinde yöneticisi oluyor, en hassas durumlarda gazetenin yayınına devam etmesi için kararlar da alabiliyordu. 10 Aralık 1993 günü Özgür Gündem’in İstanbul merkez binası polis tarafından basılarak tüm gazete çalışanları gözaltına alındığında tesadüfen büroda olmayan Mehmet Şenol, gazetenin yayınına bir gün bile ara vermeden devam etmesi sağlayanlardan biri oldu.
1991-1994 yılları içinde birlikte çalıştığı birçok gazeteci arkadaşı JİTEM tarafından katledilen Mehmet Şenol, artık gazetecilikle bir şeyler yapamayacağını düşünmeye başladı ve yaklaşık 4 yıldır hemen her alanında çalıştığı gazetesinden yüzünü dağlara dönerek ayrıldı.
30 Ağustos 1994 günü Hazro ile Kulp arasında yanında Özgür Gündem gazetesinin Yayın Yönetmeni Gurbetelli Ersöz’ün doktor kardeşi Orhan Ersöz ve 11 arkadaşıyla birlikte dağlara doğru giderken Rêşane köyü civarında tuzağa düşürüldü. Kurşunlarla, bombalarla parçalanmış bedeni nedeniyle kimliği üzerinden çıkan Özgür Gündem gazetesine ait tanıtım kartı ile tespit edildi. Şenol yaşama veda ederken bile üzerinde taşıdığın Özgür Gündem gazetesi kimliğini onurla taşıyan ender gazetecilerden biriydi.