Hakkari’nin Cilo Sat Gölleri’nin de bulunduğu 5 noktada bulunan doğa alanlar maden sahasına dönüştürülecek. Maden girişimine karşı olan kentin dağcıları ve turizmcileri, ‘Bizi doğamızla baş başa bırakın’ diye tepki gösterdi
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), 68 ildeki 766 bölgede maden ruhsatı verilmesi için 24 Ağustos’ta ihale sürecini başlattı. Hakkari merkez, Yüksekova ve Derecik ilçelerinde bulunan Cilo Sat Gölleri, Govend Dağı, Korgan köyü, Ördekli (Kotranis) köyündeki vadi ve Nebirnav Yaylası da söz konusu bölgeler arasında yer alıyor. Doğal güzellikleriyle ön plana çıkan ve kent turizminde önemli bir yere sahip olan bölgelerde maden çıkarılmasına izin verilmek istenmesi ise tepkiyle karşılandı. Turizmciler, dağcılar ve kenti gezmek için gelen turistler durumu “felaket” olarak yorumladı.
Turizmde sıkıntı yaşanır
Hakkari’de bulunan Şenler Otel Müdürü İsmet Çiftçi, yaz aylarında bölgeye gelen dağcı ve gezgin grupların konaklaması ile yıllardır ayakta durabildiklerini belirtti. Koronavirüs (Kovid-19) salgınından kaynaklı bu yıl bölgeye gezi düzenleyen gruplarda ciddi bir düşüşün yaşandığını ve otellerdeki doluluk oranının yüzde 30’larda kaldığına dikkati çeken Çiftçi, kente gelen tüm turistlerin kentin doğasını görmek için geldiğini ifade etti. Çiftçi, “Onun dışında buraya herhangi bir gezi grubu gelmiyor. Buraya ancak doğayı seven insanlar ile dağcılar geliyor. Eğer maden araması adı altında her taraf makinelerle dolarsa tabii ki artık insanlar buraya gelmekten çekinecektir. Gezilecek yerler kalmayınca bizler de turizm açısından büyük sıkıntılar yaşayacağız. Berçelan Yaylası, Karadağ, Sat Gölleri, Cennet-Cehennem Vadisi’ne makine sokarsanız insanlar neden gelsin” diye sordu.
‘Maden istemiyoruz’
Kentin dağcılarından Esat Kılınç, bu durumdan rahatsız olduğunu ve buna karşı herkesin tepkisini ortaya koymasını istedi. 5 bölgenin maden sahasına dönüştürülmesine müsaade edilmemesi gerektiğini vurgulayan Kılınç, bu kentin en güzel yerlerinin tahrip edileceğini belirtti. Bölgede daha önce ‘güvenlik’ adı altında yapılan yollara dikkati çeken Kılınç, “Biz daha önce buralara yol götürülmesine karşıydık. Ama bizlere güvenlik amaçlı yol olduğunu söylediler. Meğerse güvenlik amaçlı değilmiş ve maden için bu yollar yapılmış. Bunun kimler için yapıldığını şimdilik bilmiyoruz. Bir doğasever olarak bu alanların madencilik aramasına açılmasına kesinlikle karşıyım. Bizleri doğamızla baş başa bırakın. Memleketimizin en güzel yerlerinin madencilik için açılmasını istemiyorum” diye seslendi.
‘Kentin doğası ölecek’
Doğal yaşamın madencilik ile yok olacağını söyleyen Star Otel İşletme Müdürü Arafat Özdemir ise “Hakkari’deki doğal güzelliklerin başka hiçbir yerde olduğuna inanmıyorum. Burada turizm dışında bir fabrika ya da başka bir şey yok. Elimizdeki tek güzelliğimiz doğamız. Bir turizmci olarak büyük ekonomik sıkıntılar içindeyiz. Tek gelirimiz doğamızı görmek için otelimize gelecek birkaç turisttir. Bölgede adı geçen alanlara iş makineleri girerse bizler tamamen biteriz. Çünkü Hakkari’nin doğası ölecek. Böylesi bir durumda şu anda buraya gelenler de artık gelmeyecektir. Gelen turist doğayı görmeye geliyor. Olmayan bir doğaya hangi turist niye gelsin ki?” şeklinde konuştu.
Rahat bırakın yeter!
Hakkari dağlarını ve doğal yapısını görmek için kente gelen Kanadalı Nadim Rafael Mekki, 5 aydır dünya turu kapsamında gezdiğini ve Hakkari’nin çok güzel bir doğaya sahip olduğunu söyledi. Madenciliğin bölgeye zarar vereceğini belirten Mekki, “Buralarda madencilik ile turizm aynı anda yapılmaz. Her taraf maden olacaksa, her taraf toz ile kaplanacaksa turistler neden buraya gelsin? Doğa için yapmanız gereken tek şey ona dokunmamaktır. Doğanın güzelliğini korumak için hiçbir şey yapmanıza gerek yok onu rahat bırakın yeter” dedi. Mekki, “Bu esas olarak siyasi bir sorundur. Politikacılarınızı değiştirmediğiniz sürece bu durum devam edecektir. Ya politikacılarınızı değiştireceksiniz ya da maden arama kararını protesto etmeniz gerekiyor” diye konuştu.
HAKKARİ/MA